YENİ TÜRK DEVLETİ

Niyazi UYAR*

Dünyanın gelişimi, hayatın akışı toplumsal değişimi doğurmuştur.

Osmanlı İmparatorluğunda toplum dönüşümleri, öyle kolaylıkla gerçekleşmemiştir. Türk toplumu, çok sancılı bir süreçten geçerek bugünlere gelmiştir. Devleti koruma adına, dini koruma adına, bir şeyleri koruma adına gelişmek, değişmek isteyen insanların önüne her zaman bir demir perde gibi karşı duranlar olmuştur.

Ancak ne var ki, toplumu geriye götürmek isteyenler ilelebet başarılı olamamışlar. Yaşadığımız dünya bunun tanığı değil mi? İnsanlık alemi, ilkel köleci toplum düzeninden bugünlere gelmedi mi? Zaten hep öyle olmamış mıdır, değişimlerin ve devrimlerin karşısında her zaman şiddetle karşı duranlar olmuştur. Yani 31 Mart Ayaklanması ne ise, Aznavur Ayaklanması odur. Şeyh Sait Ayaklanması ne ise, Menemen Ayaklanması odur. 

Yeni Türkiye Devleti’nin kuruluşu, 1922 ile 1938 yılları arasına sıkıştırılacak kadar yüzeysel değildir. Bunun temelinde Tanzimat Fermanı vardır. Bunun temelinde Bedrettin’in devrimci karşı duruşu vardır. Bunun temelinde Sivas’ta asılan Pir Sultan vardır. Bunun temelinde insanca, hakça bir yaşamdan yana olan nice isimsiz kahramanın emeği vardır.

Gazi Paşa’nın başlattığı kurtuluş mücadelesi, sömürgen batıya karşı verilen bir bağımsızlık savaşıdır, bu bir insanlık savaşıdır. Bu gerçeği bugün batılı aydınlar bile artık kabul ediyorlar. Mustafa Kemal, Anadolu insanının devrimci dinamiğini çabuklaştırmıştır. O, Türk insanına çağ atlatmıştır. Avrupa’nın 1450 de kavuştuğu matbaa’ya biz 1728 de kavuştuk. Bilimde, sanatta Avrupa’nın iyice gerisine düşen Anadolu’yu ayağa kaldıran, yürütmeden koşturan odur! Bu makas öyle akşamdan sabaha kapanacak bir şey değil...

Mustafa Kemal, bu ülkenin insanını kulluktan çıkararak, birey olmasını sağlamıştır. Kolay mıdır, kulluğa razı olan, efendisine kul köle olan insanlarla modern bir devlet kurmak?

Arap Vahabiliği, bu toplumu tümden teslim almışken, sen bu insanlardan bağımsızlığa inanan, devrimlere sahip çıkan, bu uğurda ölümü göze alan insanlar yarat! Hiçbir devlet, Türk halkı kadar bağımsızlığı hak etmemiştir. Yanmış, yıkılmış bir devletin küllerinden yepyeni bir devlet yaratmak! Sözle ifade edilebilecek bir şey değildir!

Sofrasındaki yeri, öküzünden sonra gelen Türk kadınına, erkeği ile aynı hakları ver... Kadın deyince analarının bir kadın olduğunun gerçeğini unutanlara, Yeni Türk Devleti hatırlatmıştır. Yeni Türk Devletinin devrimci motor gücünü hem savaşta hem barışta Türk kadını oluşturmuştur.

Genç Cumhuriyet, “Allah Yunan ordusunu İnşallah Anadolu’da muzaffer eylesin,” diyen Şeyhülislam Dürizzade Abdullah Efendilere rağmen hayat bulmuştur.

Genç Cumhuriyet, Padişahının ve Sadrazamının İngiliz Sevenler Derneği üyesi olan ve onunla övünen, İngilizlerin tez zamanda Anadolu’yu işgal etmesinin gerekliğine inanan bir saltanat anlayışına rağmen kurulmuştur.

Genç Cumhuriyet, vatan sevgisinin bütün sevgilerden daha yüce olduğuna inanan insanların ölümüne mücadeleleri ile kurulmuştur.

Atatürk’le cumhuriyetle nice yüz yıllara…