
Arama Sonucu
maviADA'ya DÖN
Boş arama ile 4563 sonuç bulundu
ETKİNLİK (1)
- 21 Ocak 2020 | 11:00Yalova Belediyesi Güzel Sanatlar Merkez Rüstem Paşa Gazi Paşa Cd. No:23 77200 Yalova Merkez/Yalova Türkiye
BLOG POSTA (4409)
- Denizle Başbaşa
Endre Ady * Otel odası, deniz kıyısı, gün batmakta Gitti: ve göremeyeceğim onu bir daha Gitti: ve göremeyeceğim onu bir daha. Bakıp bakıp divanda bıraktığı çiçeğe Sarılıyorum divanın yıpranmış örtüsüne Sarılıyorum divanın yıpranmış örtüsüne. Havada, bir öpücüğü andıran o kokusu Ve altta, kabaran deniz, sevinçli ve mutlu Ve altta, kabaran deniz, sevinçli ve mutlu. Parlıyor ışıl ışıl bir fener ötelerde Gel sevgilim, bak, deniz türküler söylemekte Gel sevgilim, bak, deniz türküler söylemekte. Türkülenen şu yaban denizi dinliyorum Tarazlanmış divanda dülere dalıyorum Tarazlanmış divanda dülere dalıyorum. Burada öptüm onu, kucakladım burada Deniz uğuldamakta, bir geçmiş konuşmakta Deniz uğuldamakta, bir geçmiş konuşmakta. Endre Ady * (22 Kasım 1877 - 27 Ocak 1919) Erdindszent'de doğdu. Daha önce varlıklı olan sonradan yoksullaşmış bir ailenin çocuğuydu. Debrecen'de hukuk eğitimi aldı. 1899 yılında Nagyvarad'a taşındı. Aynı yıl ilk kitabı Versek`i yazdı. 1900 yılında gazetecilik yapmaya başladı. 1904-1907 yıllarında yaptığı Fransa seyahatları dünya görüşünü etkiledi. 1905 yılında Macar edebiyatının önde gelen dergilerinden Nyugat dergisinde görev aldı. 1906 yılında Uj Versek kitabını yayımladı, kitap öz ve biçim açısından yenilikler getirdiği için uzun süre tartışıldı. I. Dünya Savaş sırasında antimilitarist ve insancıl şiirler yazdı. 12 şiir kitabı, öykü ve sayısız makale yazdı. 1919 yılında alkolün etkisiyle Budapeşte'de öldü.
- Nilüfer'de Bayram Havası
BİR 24 KASIM ve 29 EKİM KADINLARI HİKAYESİ * ŞENOL YAZICI * Bir zamanlar öyle bir deyiş vardı, kim kullanırdı anımsamıyorum , ama " kriz bizi teğet geçti, " diye bir söz: Çok yakınımızdan geçti ama değmedi... gibi. O örnek; Çoktandır bayram ve kutlamalar bizi TEĞET geçiyor. Kuşkusuz bayramları henüz unutmadık, anıları capcanlı, çocuklarımıza anlatırken nerde o eski bayramlar bile diyoruz ama... DİNİ bayramlar ekonomik nedenlerle MİLLİ bayramlarsa ARA Kİ BULASIN'a dönünce, biz SÖZDE ÖNCELİKLİ YAŞLILAR geçmişte doğal onur konuğu olduğumuz, başköşesine kurulduğumuz BÜTÇEMİZE GÖRE tüm etkinliklerden de yoksun kaldık. Sözün burasında öncelikli yaşa da değinmek isterim, yani 65 YAŞ ÜSTÜNE... Bir zamanlar, hiçbir yerde YAŞLILARA ÖNCELİK VERİLİR diye yazmazdı ama yaşlılar asla değişmeyen bir önceliğe ve itibara sahiptiler. İstersen mahalleden bir yaşlıya kötü davran, hırpala, bak o mahalle seni tren çarpmışa çevirmez mi? Gerçekte yaşlılar hükümdarlığı sayılabilecek derecede yaşlılarına saygılı bir ulustuk biz. Onlar olmadan hiçbir tören yapılmaz, onlarsız hiçbir karar alınamazdı. Çünkü onlar toplumsal akıl, bilgelik ve deneyimin ender bulunan örnekleriydiler. Sonra değişen iktidar, bunu yazılı hatta yasal hale getirdi, 65 yaş ütüne her yerde öncelik koydular. Öyle hoşumuza gitti ki sormayın. Düşünün; hastane kapısında yirminci sırada doktor beklerken tabelada birden değişiklik oluyor, "Şenol Yazıcı 65 Yaş Üstü ÖNCELİKLİ " yazıyordu. Herkesin içinde gizlediğiniz yaşınızın ortalara serildiğini, mahremiyetinizin ihlal edildiğini düşünüp biraz rahatsız olsanız da ne yani muayenede yirminci sıradan birden birinci sıraya sıçramaya itiraz mı edecektiniz? Bütün kuruntularınız kayboluyor yerini hakkınız olan bir itibar hissiyle gönenmeye bırakıyordu. Sabahın köründen beri sırada bekleyenlerin imrenen bakışları arasında tahtına yürüyen kral gibisiniz. Bir bayram töreninde sizi alıp herkesten öne koymuşlar gibi... Oysa belki de daha fazla hasta olan bir başkasının hakkını yiyordunuz da farkında değildiniz. Bu nasıl iş, hastane gibi ölüm kalım pazarlığı yapılan bir yerde öncelik ancak daha çok hasta olana olması gerekmez mi, kimin malından kime keyf bağışlıyorsunuz, diye sormak hiç aklınıza geldi mi? Bu birkaç yıl ancak sürdü. Güzel saltanattı. Geçenlerde bir hastaneye arkadaşım olan bir doktora ilaç yazdırmaya gittim. Saat 13.40'ta kapıdaydım, sekretere söyledim. Adım da 65 YAŞ ÜSTÜ öncelikli HASTA diye yazıyordu electronic tabelada, hem de en başta. ...ve saat 16:00 da ancak ilacı yazdırabildim. O kadar çok genç, yaşlı insan genç sekreterce araya kaynak yapılmış, benden önceye alınmıştı ki... Mahallenizdeki, ailenizdeki öncelikleriniz bile kalkmışken bu da bir şey mi diyeceksiniz. Nasıl bütün değerlerimiz, en gelenekçi bir iktidar zamanında törpülendi, eridi, içi boşaltıldı. Hani biz bayramların vazgeçilmeziydik güya... Bu ister zamanın getirdiği olsun ister birilerinin farkına varmadan iyi niyetle yaptıklarının, hiç sanmam ama bilinçle geliştirilen bir eylem olsun ya da işin taşındığı nokta olsun, gerçekten ciddi bir sorun Bu 24 Kasım Öğretmenler Günü de öyle bir ruh hali üstüne geldi. Ne var ki bu kez bir sürpriz bekliyordu, bu kez farklı olacaktı: BURSA NİLÜFER ÖĞRETMEN EVİNDE ÖĞRETMENLER GÜNÜMÜZÜ tıpkı masallardaki melekler gibi nerden çıktıklarını anlamadığım bir grup kadın, getirdikleri pastalarla, ikram ettikleri çaylarla kutladılar, şenlendirdiler, gönülleri fethettiler. Öğretmen Derneği'nin hepsi de o günün onuruna en güzel giysilerini giymiş, kravatını takmış, öyle de hazırlanmış özellikle "ÖNCELİKLİ" 65 yaş üstü müdavimlerinin, başta küçük bir açılış konuşması da yapan OSMAN DOĞDU'nun grupla tanışmaktan duyduğu mutluluk yüzünden belli oluyordu. Tam bir program yapmışlardı. Sonradan Sultan YURDANAL olduğunu öğreneceğim gruptan bir hanım güne uyacak bir şiir okumak istediğini söyledi. Kulak verdim ama yoğun gürültüden duyamıyor, sadece sözcüklerin ahenginden hissettiğim kadarıyla hiç de öyle acemi işi bir şiir olmadığını fark ediyordum. Bitirip pasta dağıtımına geçtiklerinde yanına gittim tanıştım. 29 EKİM KADINLARI diye bir gruptan olduklarını duyunca iyice şaşıracaktım. Bu ad hiç de yabancı gelmiyordu. Yazın Ayvalık'ta konuk gittiğimiz Zeki Sarıhan'la eşi Şanal Sarıhan buna benzer bir gruptan söz etmişlerdi sanıyorum. İyi de burada 29 Ekim diye bir mahalle de vardı. Emin olmak için sordum. "Bu grubun Şanal ve Zeki Sarıhan'la ilişkisi olabilir mi?" "Olmaz mı, kurucumuz..." dedi. Sevindim. Öğretmen olup olmadığını soruyorum. Değilmiş. Çok mutlu oldukları yüzlerinden okunan benden hayli yaşlı arkadaşlarımın şen kahkahalarına kulak veriyorum. Bir devir Genaral EVREN'in ve askeri idarenin getirisi olarak tepki verdiğimiz, kabul etmeye yanaşmadığımız bu öğretmenler gününe şimdi nasıl da itibar eder çaresizliğine düştüğümüzü, son yirmi yılda yaşlılığın ve öğretmenliğin sözde itibar ya da öncelikler adı altında nasıl saygınlık erozyonuna uğradığını, yoksulluğa düştüğünü.. düşünüyorum. Ağzım acılanıyor. Harıl harıl koşturan "29 Ekim Kadınları" birer melek gibi gözüküyor. En gençleri ellili yaşlarda olduğunu söyleyen bu güzel kadınlar, öğretmen bile olmadıkları halde bu güneşli sonbahar gününde gün yapmamış, gezmeye gitmemişler; emek vermişler, masraf etmişler, bu etkinliği düzenleyip, olmasalar akşama evlerine büyük bir düş kırıklığıyla dönecek, emekli öğretmenleri gülümsetmişler. Daha ne olsun? Demek ki umut bitmemiş!
- CHP İmralıya Neden Gitmiyor?
Zeki Sarıhan * Devletle Kürtlerin yeni bir barış sürecini yönetmek üzere Mecliste partilerden kurulu komisyon, çoğunlukla aldığı bir kararla İmralı adasında ömür boyu hapis cezasını çekmekte olan Abdullah Öcalan’a mebuslardan oluşan bir kurul gönderemeye karar verdi. Alınan karar ve CHP’nin buna katılmaması, siyasetin son günlerde en tartışmalı konularından biri hâline geldi. Ne Gerek Vardı? İmralı’ya bir parlamento kurulunun gitmesine gerek var mıydı? Nedeni Abdullah Öcalan’ın yeni açılım konusundaki görüşlerini öğrenmek ise, Öcalan bunu, Adaya gidip gelenler aracılığıyla defalarca yaptı. PKK’nın kendisini feshetmesini ve silahlarını teslim etmesini istedi. Örgüt feshedildi, silahlar ise aşama aşama yakılıyor, teslim ediliyor. Öcalan, Devletin Kürt kimliğini tanımasını ve bunun yasalara da geçirilmesini istiyor. İki taraf birbirini yoklaya yoklaya süreci devam ettiriyor. CHP ve onunla aynı tutumu alan çevrelerin bu ziyarete katılmama gerekçelerinden biri olan bu görüşler doğrudur. Bu kararda “Çocuk katili terörist başının ayağına gitmiş olmanın” verdiği sıkıntı da rol oynamışa benziyor. Çünkü kamuoyunda Öcalan’ın tanımı henüz değişmemiştir ve barış dili henüz benimsenmemiştir. Açılımın amacı demokrasiyi genişletmek değildir. Bu yeni Kürt açılımının demokrasinin sınırlarını genişletme olmadığı açıktır. Belediyelere kayyım atanması, CHP’li Belediye Başkanlarının yolsuzluk iddialarını bahane edip tutuklanmaları, hatta CHP’yi kapatma girişimleri bunu gösteriyor. İktidar cephesinin hidayete erip artık Türkiye’ye demokrasinin yaraştığı düşüncesine ulaşamadığı ortadadır. Hatta, 2002’de liberal bir programla, ABD’ye, Avrupa’ya ve Askerî çevrelere güvence vererek iktidara gelen AKP, antidemokratik ve şeriatçı kimliğini gitgide koyulaştırmıştır. Demokratikleşme programı, iktidar bloğunun değil, muhalefetin programı içindedir, hatta bu demokratikleşme, iktidar gerileterek, onların elinden söke söke ve nihayetinde iktidar alınarak gerçekleşecektir. Demokrasiyi gerçekleştirmek için demokrat olmak gerekir. Öyleyse bu son açılımın amacı nedir? Gelişmeler, AKP’nin Kürtlerin ağzına bir parmak bal çalarak onları yeni bir anayasa yapmaya razı etmek ve Tayyip Erdoğan’ın ömür boyu tek yetkili cumhurbaşkanı olmasını sağlamaktır. Kürtlerin bu oyundan kazançlı çıkacakları kuşkuludur. Türkiye halkının zararına olan bir şey sonuçta Kürt halkının da faydasına olamaz. Bu yollarla iki halkın kader birliği yaratılamaz. CHP’nin Tabanı Neden Razı Değil Fakat, CHP’nin İmralı’ya giden kurula katılmama nedeni yalnız bunlar olsaydı, makul sayılabilirdi. Bunun asıl nedeni, Cumhuriyet gazetesinin attığı manşette de ifade edildiği gibi, “CHP, Tabanın Sesini Dinledi.” Aslında bu manşet “CHP Gazetemizin sesini dinledi” anlamına da geliyor. Çünkü haftalardır, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri, gerek haber seçimi ve sunumunda, gerekse birçok yazarının kaleminden, Kürtlerin siyasal haklarını aleyhinde bir kampanya yürütüyor. Onlara göre Kürtlerin varlığı yasal olarak tanınırsa 1923 Cumhuriyeti yıkılma ve yok olma aşamasına gelecektir. Anayasal ve yasal haklarının kabul edilip devlet kütüğüne işlenmesi emperyalist bir projedir ve ülkemizi bölmeye yöneliktir! CHP Yönetimi ve Seçmenlerinde iki eğilim CHP, bu konuda sıkıntı içindedir. Bir yanda çağın gidişine ayak uydurma, ülkedeki azınlıklara karşı hoşgörü ve onların haklarını tanıma eğilimi söz konusudur. Geçmişte Kürt partisi yasaklıyken Kürt temsilcileri CHP listelerinden Meclis’e taşıma, yakın zamanlarda “Kent Uzlaşısı” adıyla yerel yönetimlerde Kürtlerle iş birliği ve benzer uygulamalar bunun örneklerindedir. Öte yandan, Yüz yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca beyinlere sokulmuş, Türkiye’de yalnız Türklerin yaşadığı, Türk olmayanların da kendilerini Türk saymak zorunda olduğu, Elazığ- Çarşısında Kürtçe konuşanlardan beş kuruş ceza almaktan başlayıp günümüzde Kürt dilinin okullarda öğretilemeyeceği gibi görüşlerle koşullanmış geniş bir kamuoyu vardır. Bu kitle az çok tahsillidir ve tahsilleri sırasında kendilerine öğretilenlerin etkisi altındadırlar. Bu grup, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Kürt-Türk birliğinin sağlanması nedenini öğrenememiştir. 1921 Anayasasının bu konudaki yerel özerklik hükümlerini hatırlamak bile istememektedir. Kürtlere karşı yaptırımların daha çok Tek Parti döneminde (ve devamında) uygulandığı için Atatürk’ü kendilerine siper etmektedirler. Böylece, Atatürk’ün de zaman ve zemine göre görüş değiştirdiğini kabul etmemekte ve onu dondurmaktadırlar. CHP Yönetiminin Seçmenleri Eğitme Görevi CHP yönetiminin ve Genel Başkanları Özgür Özel’in konuya böyle yaklaşmadığı ortadadır. Nitekim “Kürtler, benim sorunum yok!” deyinceye kadar Kürt sorununun varlığını kabul edeceklerini Özgür Özel söylemiştir. Bu gerçekler, yani CHP seçmeni ile demokrasi ve insan hakları arasındaki çelişkiyi gidermek, yani halkı demokrasiye ikna ederek sorunun çözümünde önündeki engelleri kaldırmak CHP yönetiminin görevi olmalıdır. Görüşlerinde sık sık Atatürk’e atıf yapan CHP, Atatürk’ün donmuş bir kalıp değil, bağımsızlık ve çağdaşlık ruhuyla biçimlenmiş, zamana ve ihtiyaçlara göre geliştirilmesi gereken bir bütün olduğunu anlamalı ve anlatmalıdır. anlatmalıdır. Değilse, 1923-1938 arası yönetim yöntemlerinin bugünkülerin neden farklı olduğu ve olması gerektiğini de anlatamaz. Örneğin o dönemde iktidar partisinden başka bir partiye izin verilmiyordu ve basın özgürlüğü yoktu. Sol ağır bir baskı altındaydı. CHP nasıl bunları savunamazsa, Kürtlerle ilgili o dönemde oluşmuş yargılara teslim olamaz. Kemalizm’i Güncellemek Dünyanın en tanınmış Marksisti Lenin, Mark’ın görüşlerini yeni koşullara göre yorumlamasa ve güncellemeseydi, Ekim Devrimine önderlik yapamazdı. Çünkü Marks, Devrimin işçi sınıfının geliştiği Avrupa’da ve birkaç ülkede birden yapılabileceğini savunuyordu. Ancak 19. Yüzyılın Avrupası’nı göz önünde bulunduruyordu. Lenin 20. Yüzyılın emperyalizm yüzyılı olduğunu ve devrimin emperyalizmin zayıf bir halkasında ve tek bir ülkede gerçekleştirebileceğini gördü. Kaldı ki, Türkiye’nin bağımsızlığa kavuşması ve içerdeki birliği güçlendirmek için başvurulacak yöntemler Kurtuluş Savaşı yıllarında vaat edilmiş ve uygulanmış bulunuyordu. Böyle Mustafa Kemal Paşa’nın başında bulunduğu antiemperyalist bir deneyim varken bunu görmezlikten gelmek, Kürt sorununu anlamamaktan başka bir şey değildir. Size, şimdiye kadar dikkat etmediğiniz bir gerçeği hatırlatırsam şaşırmayınız. 1921 Anayasasında “Türk” sözcüğü yoktur. Yalnız onda mı, 1921’den beri coşkuyla ve göğsümüz kabararak söylediğimiz İstiklal Marşı’nda da Türk sözcüğü yoktur. Buna karşılık bol bol “Millet” sözcüğü vardır. Bunun nedeni “Millet” kavramının ülkedeki bütün Müslüman unsurları ifade etmesidir. Bugün kullandığımız “millet” kavramının Kürtleri ve diğer unsurları da ifade edecek biçimde anlamak en doğru yoldur. Onlar hakları bakımından da eşit yurttaşlardır.
SAYFA (60)
- maviADA Dergisi | Türkiye
maviADA KÜLTÜR SANAT DERGİSİ / "HAYAT ve SANATA DAİR HER ŞEY..." * maviADA BİR YOLCULUKTUR Büyük düşleri, umutları, ütopyaları, paylaşacak ya da anlatacak şeyleri olanlar için; * KimseSİZ (2002), maviADA( 2006), Güneş Ülkesi 2016 ve sonrası. HAYAT ve SANAT. Türk ve Dünya Yazını. Yazarlar, Şairler, Kitaplar, seçkin örnekler... YAZARLAR YENİ Muazzez İlmiye ÇIĞ maviADA Dergisi / SÖYLEŞİ * Z. S. TURAN * Örnek Bir Cumhuriyet Kadını: Muazzez İlmiye ÇIĞ * Karaburun’da yapılan Ütopya Buluşmaları’nın 14’üncüsünde soluklarımızı tutarak dinledik bu anıt insanı. Belleği dupduru, sözcükler, tümceler, dahası konular arasında bir karmaşa yaratmadan, üstüne basa basa bir tarih yolculuğuna çıkardı hepimizi. Zaman zaman esprilerle havayı dağıtarak, hemen ardından sözü kaldığı yere ustaca bağlayarak sürdürdü anlatısını. İşte aklımda kalanlar. “ B HAYAT maviseçki birkaç saniye önce 1 2 3 4 5 maviADA YAZARLAR maviADA KÜNYE maviADA 18 Şub Şenol Yazıcı maviADA KÜNYE Şenol YAZICI 11 Oca Aycan Aytore maviADA KÜNYE maviADA 1 Eyl 2024 1/17 Leonard COHEN; Efsane Bir Bas Bariton maviADA 8 Kas 13 dakikada okunur Timur Selçuk'u Anıyoruz maviADA 6 Kas 1 dakikada okunur Lois ARAGON Louis ARAGON 4 Eki 3 dakikada okunur 1/15 FARKLI YAZILAR Senin Kadar Yürekli Olmak İsterdim Orhan Veli’nin Yarım Kalan Şiiri Victor Hugo VakVak Ağacı HAYAT SANAT Muazzez İlmiye ÇIĞ maviseçki birkaç saniye önce Muazzez İlmiye Çığ’ın Misyonu Ne İdi? Zeki SARIHAN 11 saat önce Yalnız Adam Suat TAŞER 11 saat önce Muazzez İlmiye Çığ maviADA 12 saat önce Bir Zamanlar Kıbrıs Aycan AYTORE 1 gün önce KAPİTALİZMİN GÖLGESİNDE Suat Delibaş 1 gün önce SANIRIM Doğan SOYDAN 2 gün önce Şehir ve Gölgeler 2 Yusuf Erbay 2 gün önce Şiirimizin Prometheus'u maviADA 3 gün önce FARKLI YAZILAR maviADA 3 gün önce 1/413 SON YAYINLANANLAR HAYAT Muazzez İlmiye ÇIĞ maviADA Dergisi / SÖYLEŞİ * Z. S. TURAN * Örnek Bir Cumhuriyet Kadını: Muazzez İlmiye ÇIĞ * Karaburun’da yapılan Ütopya Buluşmaları’nın 14’üncüsünde soluklarımızı tutarak dinledik bu anıt insanı. Belleği dupduru, sözcükler, tümceler, dahası konular arasında bir karmaşa yaratmadan, üstüne basa basa bir tarih yolculuğuna çıkardı hepimizi. Zaman zaman esprilerle havayı dağıtarak, hemen ardından sözü kaldığı yere ustaca bağlayarak sürdürdü anlatısını. İşte aklımda kalanlar. “ B HAYAT maviseçki birkaç saniye önce Muazzez İlmiye Çığ’ın Misyonu Ne İdi? ZEKİ SARIHAN * Geçtiğimiz günlerde 110 yaşında hayata veda eden Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ hakkında eskiçağ tarihine yaptığı katkılar hakkında olumlu şeyler yazılıyordu ki, 12 Eylül döneminde Amerika’da kurulan bir şirketin marifetleri de orta çıktı ve Çığ hakkında olumlu izlenimleri nerdeyse sildi süpürdü. Kardeşi ile birlikte kurdukları şirketin yönetim kurulu başkanlığını Muazzez Hanım yapmış. Şirket, komünizmi bir hastalık olarak kabul edip bunun beynin hangi bölgesinde HAYAT Zeki SARIHAN 11 saat önce Yalnız Adam Suat TAŞER * Gece Camlarda damlalar Bir kadın Solgun bir çiçek Yalnızlıklar içinde Kapısı kapalı perdesi inik Ayak sesleri gelir geçer Rüzgâr sırılsıklam Son kadehini içer Basık tavanlı bir meyhanede Yalnız adam Sırtında gelinlik elbisesi Yirmi yaşında bahar Menekşeler hercai Işıklar bir söner bir yanar Havada buram buram leylâk kokusu Avuçları ateş içinde Her adımda çamur Bu karanlık bu yalnızlık bu yağmur Hele bu kadın Her adımda çamur Bu karanlık bu yalnızlık bu yağmur Gec HAYAT Suat TAŞER 11 saat önce Muazzez İlmiye Çığ AZMİN ZAFERİ; AKADEMİK OLMAYAN SÜMEROLOG * Muazzez İlmiye Çığ (20 Haziran 1914, Bursa - 17 Kasım 2024, Mersin), Türk kütüphaneci ve yazar. Türkiye'de laiklik ve başörtüsü yasaklarının önde gelen savunucularından biriydi. Akademi kökenli olmadığı için unvanı yoktu. Ancak 2000 yılında İstanbul Üniversitesi kendisine fahrî doktor unvanı vermişti. Muazzez İlmiye Çığ, en popüler eserlerinden kabul edilen Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni başlıklı kitabında, Arap kadınl HAYAT maviADA 12 saat önce Bir Zamanlar Kıbrıs Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kuruluşu* 500 yıllık Türk Yurdu Kıbrıs* Kıbrıs'ın tarihi, Olaylar, Gün gün 1974 çıkartması, Sonrası... HAYAT Aycan AYTORE 1 gün önce ÇOK OKUNANLAR Senin Kadar Yürekli Olmak İsterdim ŞENOL YAZICI * Yüzyıl önce dayısının çiftliğinde karga kovalayan yetim bir çocuğun okumayı düşlemesi bile yürek ister. Öğrencisini döverek eğiten devrin hocasına, ’dayak iyi bir şey olsaydı, cennetten kovulmazdı’, diyebilmek de... Hele okulundan özlediğin anneni görmeye geldiğinde gidecek bir baba evi bile bulamazken bir ülke kurmayı hayal edebilmek ve bunu hoyratça tüketilmiş bir enkazdan yaratmak... Senin kadar yürekli olmak isterdim. Karşılaştığımız ilk engelde bırakın büy HAYAT Şenol YAZICI 10 Kas Cumhuriyet MERAKLISINA Tarih içinde belli başlı yönetim biçimleri: 1. Mutlak Monarş i: Tek kişilik yönetim biçimidir. Devleti yönetme yetkisi tek bir kişinin elinde olup, kişi bu yetkisini ömrünün sonuna kadar kullanır ve yönetim soyuna geçer. Osmanlı Devleti’nde bu yönetim biçimi uygulanmıştır. 2. Aristokras i: İktidarın soylular sınıfının elinde olduğu bir yönetim biçimidir. Ortaçağda Avrupa devletleri, bugün sembolik biçimde İngiltere buna örnektir. 3 . Federasyon/ Konfederasyo HAYAT Şenol YAZICI 29 Eki Yaşar Kemal'i Anlamak Şenol YAZICI * YAŞAR KEMAL'e salt bir yazar olarak bakansanız, kendi ekolünde sıfırdan başlayarak bir daha rastlanmayacak en yüksek zirveyi oldurmuş bir devdir. Nankörlüğün ve karşı çıkmanın rant getirdiğini gören mezar taşlarına sövmek en büyük kahramanlık ve en tehlikesiz olanı diye düşünenseniz abartılmış, moda siyaset övmüş der, ama her durumda sayfayı kapatırsınız. Başka bir biçimde olan ve başka zirveler oldurmuş ötekiler; Kemal Tahir, Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Sait Fa HAYAT Şenol YAZICI 6 Eki Yayla Hatırlamaları... Yusuf ERBAY * 1.Kuş (Doru sağdıç kuşumun, mora çalardı tüyü Faniydi bencileyin, vakti gelince göçerdi) Çekilirken perdesi kara perçemli... EDEBİYAT Yusuf Erbay 6 Eyl Karşılaşmalar Cinselliğin Yazılı Dili * Adalet AĞAOĞLU * İnsan sevdiği bir yemeği yerken hazdan gözlerini kapamaktan utanmadı, bir çiçeği herkesin gözü... EDEBİYAT Adalet AĞAOĞLU 14 Tem KİTAPLIK Şiirimizin Prometheus'u Orhan Veli Kanık * (13 Nisan 1914, İstanbul – 14 Kasım 1950, İstanbul ), daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir . Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye , deneme , makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı. SÜREÇ İÇİNDE HAKKINDA maviADA' KİTAPLIK maviADA 3 gün önce FARKLI YAZILAR YILDIZI PARLAYAN YAZILAR * FARKLI YAZILARI GÖRMEK İÇİN RESME TIKLAYIN maviADA Tekdüze hayatlar, en güzeli de olsa bir süre sonra sıkar. İlginizi çeken farklılıktır. Her gün bir cennet bahçesinde yaşasanız bir süre sonra güzellikle ilgili algınız yok olur, yerini giderek artan bir bıkkınlık alır. Masmavi yıldız dolu gökler bir alışkanlığa döner, bir kez bile bakmayız da, bir yıldız kaydığında güzelliğini fark ederiz. YENİLİKLER bazen hayatımızın tek güzelliği, rengi de ola KİTAPLIK maviADA 3 gün önce ATATÜRK YAZILARI ATATÜRK DOSYASINI görmek için RESME tıklayın maviADA DOSYA * Türkiye Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ölümünün 87. yıl dönümünde hüzünle, özlemle andık. maviADA Dergisinde 23 yılda yazılan yazılardan , sizin için, bir ATATÜRK DOSYASI hazırladık. Yazıları bilgisayarınıza indirmeniz, kaynak göstererek kullanmanız mümkün. DOSYAYI GÖRMEK için lütfen RESME TIKLAYINIZ KİTAPLIK maviADA 4 gün önce Hamza BEKTAŞ'ın Yeni Kitabı maviADA Yayınlarından Çıktı! KISA BİR SÜRE İÇİN maviADA OKURLARINA ARMAĞAN OLARAK VERİLİYOR Kitabı edinmek için sayfanın en altındaki linke tıklayın maviADA KİTAP * "Atatürk'ü Sevmek" Araştırma / Derleme 80 Sayfa maviADA Yayınları, Kasım 2025 Daha önce dergimizde yazılarını okuduğumuz Eme. Alb. Hamza BEKTAŞ'ın maviADA yayınlarından ATATÜRK'le ilgili bir kitabı çıktı. Titizlikle yürütülen bir araştırma-derleme çalışması olan eser Uludağ Üniversitesinde Devrim Tarihi dersi de veren bir Kurmay Albayın m KİTAPLIK maviADA 2 Kas "KAR" ROMANI VE ORHAN PAMUK SUAT DELİBAŞ * Romanı okuduktan sonra Nobel ödüllü, kitapları en çok satan bir yazar hakkında bir iki şey yazmak veya yazmamak konusunda tereddütler yaşasam da buna bir okuyucu olarak hakkım olduğu kanaatine vardım ve…. Öncelikle romanı sıkılmadan ve bir solukta okudum belirteyim. Peki, neden bunu en baştan söylüyorum çünkü aşağıda yazacağım eleştirilerden önce “sıkılmadığımı” özellikle belirtmek istedim ki bir çelişki olmadığı anlaşılsın. Roman, üç ana tema üzerine kurgulanm KİTAPLIK Suat Delibaş 26 Eki SANAT SALİHLİ ŞİİR İKİNDİLERİ 52. Şiir İkindileri'nin Katılımcıları Bir Arada NİYAZİ UYAR * Harika bir isim değil mi, “ŞİİR İKİNDİLERİ"; ”GÜZ YAĞMURLARI gibi? Bu geleneksel etkinliğin adını koyan, onun mimarı, Salihli’nin efsane belediye başkanı Zafer Keskiner’dir. Sonra etkinliklerin o yıllardan bugünlere kadar ulaşmasına vesile olanlardan biri de Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in manevi oğlu Profesör Şadan Gökovalı’dır. Ruhları şad olsun, toprakları incitmesin! Salihli Şiir ikindileri 1985 yılından ba HAYAT Niyazi UYAR 5 gün önce Leonard COHEN; Efsane Bir Bas Bariton Leonard Norman Cohen (21 Eylül 1934, Montreal, Québec - 7 Kasım 2016, Los Angeles, ABD[), Kanadalı yazar, şair, romancı, söz yazarı ve müzisyendir. İlk şiir kitabını Montreal'de 1956'da, ilk romanını ise 1963'te yayımlayan Cohen'in erken dönem şarkıları müzikal olarak Avrupa pop müziğine dayanır ve çoğunluğu 1967 yılında çıkan Songs of Leonard Cohen albümünde yer alır. 70'lerde pop, kabare ve dünya müziği üzerine çalışmalar yapan Cohen'in, 80'lerden itibaren tipik olarak bas EDEBİYAT maviADA 8 Kas Edith PİAF KALDIRIM SERÇESİ * Édith Giovanna Gassion (19 Aralık 1915 - 10 Ekim 1963), bilinen adıyla Édith Piaf kabare ve modern şanson türlerindeki şarkılarıyla tanınan Fransız şarkıcı . Fransa'nın en büyük popüler şarkıcısı ve 20. yüzyılın en ünlü sanatçılarından biri olarak kabul edilmektedir. Piaf'ın müziği genellikle otobiyografikti ve aşk, kayıp ve hüzünle ilgili chanson réaliste ve meşale baladlarında uzmanlaştı. En çok bilinen şarkıları arasında “ La Vie en rose ” (1946), “ HAYAT maviADA 7 Kas Kaldırım Serçesi (La Vie en Rose) FİLMİNİ İZLE * Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek için zor bir mücadele veren Fransız diva Edith Piaf’ın içe işleyen ve etkili biyografisi. Piaf’ın zamanındaki Paris’i inanılmaz bir şekilde betimleyen, gerçek bir başyapıt. FİLMİ İZLEMEK İÇİN BURAYA TIKLA FİLMİ İZLEMEK İÇİN BURAYA TIKLA Konusu: Edith Piaf’ın 1959’da New York’da verdiği konser sahnesi ile başlayan film, Fransız şarkıcı Piaf’ın, 40’lı yaşlarına odaklanıyor. 1915 yılında dünyaya gelen Piaf, bab SANAT maviADA 7 Kas Timur Selçuk'u Anıyoruz a SANAT maviADA 6 Kas EDEBİYAT SANIRIM Doğan SOYDAN * Bazen bir sessizlik çöker dört duvar arasına Zifiri karanlıktayım sanırım Unuturum nerede olduğumu Sesin gelir kulağıma birden Dinlerim dinlerim yoksun. Bazen bir kapı açılır sanki odalardan biri Gölgeni arar gözlerim senden önce Duymak isterim ayak sesini Çıkıp geleceksin sanırım hemen Bakarım bakarım yoksun. Bir ağrı düşer yüreğime bazen Uzanırım ilaç kutusuna can havli Bilirim bencileyin acı çektiğini böyle zamanlar Mutfağa koştuğunu sanırım bir bardak su iç EDEBİYAT Doğan SOYDAN 2 gün önce Şehir ve Gölgeler 2 FOTO: Yusuf ERBAY Yusuf ERBAY * Gölgeli kent / sarı yüzler İkindiyle akşam arası Yere düşüyor ekmek kavgası Kimse gülmüyor hesapsız Herkesin dilinde mahpus Kendi köyünün havası… Boğazda kar köpükleri İkindiyle akşam arası Dalgadan taşıyor bir taka Ardına sığmıyor martı sürüsü… -Dokunsan yıkılacak asma köprüler Üflesen sönecek fener lambası Bir bulut balıklara değiyor Siyah beyaz iki deniz arası… EDEBİYAT Yusuf Erbay 2 gün önce SİSTEN SONRA SALAH BİRSEL * ne kadar uyudunuzsa karalardan uyanın aklarla evler sokaklar Mustafa Kemal'lerle kalkın bir çelenk örün başınıza mutluluklardan davranın avlularla ağaçlarla meydanlara davullar zurnalarla koşun çekin bayramlıklarınızı sıkıntılardan Türkiye geçmiş değil gelecektir ışıklarla sabahlarla dostluklarla koç yiğitler sıra sıra kılıçlardan çıkın dağlara bayraklarla ne kadar bunaldınızsa dumanlardan uyanın fırlayın sularla topraklarla kuşlarla günaydın hepinize Türk Ordu EDEBİYAT Salâh BİRSEL 3 gün önce BARIŞ BARIŞ * Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak bir testi gibi ter damlalarıyla alnında... barış budur işte. Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman, ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları HAYAT Yannis RİTSOS 6 gün önce Senin Kadar Yürekli Olmak İsterdim ŞENOL YAZICI * Yüzyıl önce dayısının çiftliğinde karga kovalayan yetim bir çocuğun okumayı düşlemesi bile yürek ister. Öğrencisini döverek eğiten devrin hocasına, ’dayak iyi bir şey olsaydı, cennetten kovulmazdı’, diyebilmek de... Hele okulundan özlediğin anneni görmeye geldiğinde gidecek bir baba evi bile bulamazken bir ülke kurmayı hayal edebilmek ve bunu hoyratça tüketilmiş bir enkazdan yaratmak... Senin kadar yürekli olmak isterdim. Karşılaştığımız ilk engelde bırakın büy HAYAT Şenol YAZICI 10 Kas HAYAT maviADA 2023 Yıllığı KENDİNİ YARATMAK / DOSYA: Anlatının Dayanılmaz Sihri * İÇİNDEKİLER -Alfabetik Sırayla- Aycan AYTORE ... HAYAT maviADA 14 Şub 2023 1 dakikada okunur maviADA 2022 YILLIĞI "Karantina Günlükleri" * Ortak Kitap 2 YILLIK 2 * Karantina Günlükleri Türanlatı 84 sayfa, ADA KİTAP Bursa, Cemre 2022 Seçki YER... KİTAPLIK maviADA 15 Mar 2022 1 dakikada okunur maviADA 2021 Yıllığı CEMRE / Ortak Kitap 1 YILLIK 1 ** CEMRE Türanlatı 90 sayfa, ADA KİTAP Bursa, Cemre 2022 Seçki YER ALANLAR Arsen Everekliyan 5 Aycan... HAYAT maviADA 1 Ara 2021 1 dakikada okunur her hafta bir dergi / maviADA ADA 40 KIŞ 2020 / Eskiden albümler vardı, sık sık alıp anılara baktığımız. Salonda özellikle konuklara açık dururdu En çok da... KİTAPLIK maviADA 17 Tem 2021 1 dakikada okunur Her Hafta Bir Dergi maviADA Dergileri * YAZ 2019 Sayı:33 * Dergiyi Okumak İsterseniz Buraya ya da Resme TIKLAYIN KİTAPLIK maviADA 10 Tem 2021 1 dakikada okunur SALİHLİ ŞİİR İKİNDİLERİ HAYAT Niyazi UYAR 5 gün önce Leonard COHEN; Efsane Bir Bas Bariton EDEBİYAT maviADA 8 Kas Edith PİAF HAYAT maviADA 7 Kas Kaldırım Serçesi SANAT maviADA 7 Kas 1 2 3 4 5 SANIRIM EDEBİYAT Doğan SOYDAN 2 gün önce Şehir ve Gölgeler 2 EDEBİYAT Yusuf Erbay 2 gün önce SİSTEN SONRA EDEBİYAT Salâh BİRSEL 3 gün önce BARIŞ HAYAT Yannis RİTSOS 6 gün önce 1 2 3 4 5 Muazzez İlmiye ÇIĞ maviADA Dergisi / SÖYLEŞİ * Z. S. TURAN * Örnek Bir Cumhuriyet Kadını: Muazzez İlmiye ÇIĞ * Karaburun’da yapılan Ütopya Buluşmaları’nın 14’üncüsünde soluklarımızı tutarak dinledik bu anıt insanı. Belleği dupduru, sözcükler, tümceler, dahası konular arasında bir karmaşa yaratmadan, üstüne basa basa bir tarih yolculuğuna çıkardı hepimizi. Zaman zaman esprilerle havayı dağıtarak, hemen ardından sözü kaldığı yere ustaca bağlayarak sürdürdü anlatısını. İşte aklımda kalanlar. “ B HAYAT maviseçki birkaç saniye önce Muazzez İlmiye Çığ’ın Misyonu Ne İdi? ZEKİ SARIHAN * Geçtiğimiz günlerde 110 yaşında hayata veda eden Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ hakkında eskiçağ tarihine yaptığı katkılar hakkında olumlu şeyler yazılıyordu ki, 12 Eylül döneminde Amerika’da kurulan bir şirketin marifetleri de orta çıktı ve Çığ hakkında olumlu izlenimleri nerdeyse sildi süpürdü. Kardeşi ile birlikte kurdukları şirketin yönetim kurulu başkanlığını Muazzez Hanım yapmış. Şirket, komünizmi bir hastalık olarak kabul edip bunun beynin hangi bölgesinde HAYAT Zeki SARIHAN 11 saat önce Yalnız Adam Suat TAŞER * Gece Camlarda damlalar Bir kadın Solgun bir çiçek Yalnızlıklar içinde Kapısı kapalı perdesi inik Ayak sesleri gelir geçer Rüzgâr sırılsıklam Son kadehini içer Basık tavanlı bir meyhanede Yalnız adam Sırtında gelinlik elbisesi Yirmi yaşında bahar Menekşeler hercai Işıklar bir söner bir yanar Havada buram buram leylâk kokusu Avuçları ateş içinde Her adımda çamur Bu karanlık bu yalnızlık bu yağmur Hele bu kadın Her adımda çamur Bu karanlık bu yalnızlık bu yağmur Gec HAYAT Suat TAŞER 11 saat önce Muazzez İlmiye Çığ AZMİN ZAFERİ; AKADEMİK OLMAYAN SÜMEROLOG * Muazzez İlmiye Çığ (20 Haziran 1914, Bursa - 17 Kasım 2024, Mersin), Türk kütüphaneci ve yazar. Türkiye'de laiklik ve başörtüsü yasaklarının önde gelen savunucularından biriydi. Akademi kökenli olmadığı için unvanı yoktu. Ancak 2000 yılında İstanbul Üniversitesi kendisine fahrî doktor unvanı vermişti. Muazzez İlmiye Çığ, en popüler eserlerinden kabul edilen Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni başlıklı kitabında, Arap kadınl HAYAT maviADA 12 saat önce 1 2 3 4 5
- Bir SekSek Oyunu I Nurten Bengi Aksoy I maviADA
albüm:seksek oyunu / Nurten Bengi Aksoy Doğu Anadolu, İstanbul gibi ...bölgelerden resimler Galeri GİRİŞ YAP HAYAT BİR SEKSEK OYUNU Nurten Bengi AKSOY PAYLAŞ
- Deneme|EDEBİYAT |maviADA Dergisi
Bir edebi tür olarak DENEME, Deneme örnekleri, deneme yazmanın kolay yolları ve incelikleri Senin Kadar Yürekli Olmak İsterdim ŞENOL YAZICI * Yüzyıl önce dayısının çiftliğinde karga kovalayan yetim bir çocuğun okumayı düşlemesi bile yürek ister. Öğrencisini döverek eğiten devrin hocasına, ’dayak iyi bir şey olsaydı, cennetten kovulmazdı’, diyebilmek de... Hele okulundan özlediğin anneni görmeye geldiğinde gidecek bir baba evi bile bulamazken bir ülke kurmayı hayal edebilmek ve bunu hoyratça tüketilmiş bir enkazdan yaratmak... Senin kadar yürekli olmak isterdim. Karşılaştığımız ilk engelde bırakın büy Şenol YAZICI 10 Kas 5 dakikada okunur Roman, İnsan ve İdeoloji Şenol YAZICI * AYNA, AMA ASLINDAN DAHA MÜKEMMEL Roman yol boyunca gezdirilen aynadır, der Stendhal. Yolumuz neyse romanımız da, encamın da ancak odur. Ama... Asla gerçek değildir. Kitaba göre roman, töre ya da karakter incelemesi yapan bireyin iç ve dış çatışmalarını ele alan, tutku ve duygularını çözümleyen, hem nesnel hem öznel bir dünya kuran, gerçekle bağlantısı ne olursa olsun özünde kurgusal bir türdür... diye tanımlanabilir. Gerçeğe çok benzeyen, ona paralel, ama asla Şenol YAZICI 26 Eki 13 dakikada okunur YAZAR ONURU Şenol YAZICI * Neyimiz varsa bugün, uçaklarımız, aya giden roketlerimiz, kanseri yenen ilaçlarımız, dünyayı çöplüğe çeviren kirliliğimiz... Şenol YAZICI 1 Eki 4 dakikada okunur Don Kişot, Romanların Romanı SABAHATTİN EYÜBOĞLU * Gustave Flaubert: “Ben ‘Don Kişot’u okumadan önce, ezbere biliyordum.” demişti. Bu büyük söze, Flaubert’i belki iyi... Sabahattin EYÜBOĞLU 29 Eyl 6 dakikada okunur Karşılaşmalar Cinselliğin Yazılı Dili * Adalet AĞAOĞLU * İnsan sevdiği bir yemeği yerken hazdan gözlerini kapamaktan utanmadı, bir çiçeği herkesin gözü... Adalet AĞAOĞLU 14 Tem 5 dakikada okunur DENEME ÜZERİNE -Resmi boşuna koymadık; iğne, iplik, mezura, düğme, makas... karmaşık bir kompozisyon ama gören tanır, tema terzidir, YAZI da böyle... Şenol YAZICI 9 Tem 10 dakikada okunur Bu Bayram Sessizliği Hiç Kolay Değil! Nihat GENÇ * Bayramlar bir milletin hayatında devlet gibi okul gibi büyük kültürel kurumlardır, dini bayramlar ayrı milli bayramlar ayrı... Nihat Genç 4 Tem 6 dakikada okunur Sevmek Bir Kalabalık Olma Devrimidir ŞENOL YAZICI * Bir insan nedir, tek başına, ulu bir çınar bile olsa; kuru bir ağaç. O ağaçtan çiçek çiçek bir dal gövertmek, dal, yaprak,... Şenol YAZICI 2 Tem 4 dakikada okunur O Güzel Dünya EDEBİYAT; İNSAN YARATMA ATOLYELERİ Şenol YAZICI * Ne diyordu o aklın ve inceliğin örneği sözüyle Nicholas Tesla? “Kiliseye paratoner... Şenol YAZICI 25 May 4 dakikada okunur Ancak Senin Kadar İnsanım ŞENOL YAZICI * İnsan benzerini ararmış; salt aşkı yaratmak için değil, aşkı öldürmek ya da elinde ölmek için de ... Biz de birbirimizi... Şenol YAZICI 7 Nis 5 dakikada okunur Ben Bir Futbolcuyum Altı Okka SALAH BİRSEL * Bende yaşayanlar, yaşadıklarım, yaşattıklarımdır. Tonikasını yitirmemiş anılarla düşer kalkarım. Özlediğim birini... Salah Birsel 10 Mar 2 dakikada okunur Ada Umuttur * Şenol YAZICI Herkesin bir ADA'sı olmalı... Ne, neresi... hiç önemli değildir; Servet-i Fununcular gibi Yeni Zellanda da olabilir,... Şenol YAZICI 7 Mar 2 dakikada okunur 1 2 3 4 5
FORUM POSTA (93)
- maviOKUMALARSANAT ve HAYAT içinde·4 Ocak 2021OSCAR WİLDE Dorian Gray'ın Portresi Roman Basım yılı: 1891 * Yeni bir proje geliştiriyoruz. Kış başımızda, pandemi kapıda, hayatımızın alıştığımız akışı kesilmiş, geleceğe olumsuz bakıyoruz, felaket de canımız sıkılıyor. Ne yapılır şimdi, kış günü evde boyanmaz ki... Ama kitap okumak için şahane bir fırsat. Evet kitap okuyoruz? Sonra da bu okuduklarımızı, kazanımlarımızı, gördüğümüz ilginçlikleri, hatta beğenmediğimiz yanları buraya aktarıyor, gelecekte okuyacaklar için de eşsiz bir kaynak yaratıyoruz. Öyle ciddi bir kitap tanıtımı yazın filan demiyoruz. Bütünlüklü bir yazı yazarsanız elbette daha da anlamlı, ona dergide bağımsız olarak yer veririz, ama o zaman işi. Siz gördüğünüz her özgün fikri ya da acemiliği ya da neyse esininiz onu not edin, buraya ekleyin... Ne zaman isterseniz uğrayın, ne kadar eklerseniz ekleyin, gördüğünüz neyse adınıza not düşün. Bakın sonunda ne kadar muhteşem bir yazı iskeleti oldurdunuz. Yazmak isterseniz sadece ona göre biçeceğiniz bir elbise bulup giydirmeniz gerek hepsi o? En önemlisi yazdıklarınız kalıcı olacak ve birilerinin işine yarayacak; hatalı yazdığınızı da silme, düzeltme, değiştirme şansı var. maviADA'ya da büyük bir katkınız da olacak. Çalışma herkese açık, isteyen katılır. İlk kitabımız bizim önerimizle; sonra da siz önerin. Oscar WİLDE'nin muhteşem romanı; Dorian Gray'ın Portresi... Şimdi buraya tıklayarak gidin önce kitap ve yazarla ilgili bilgi edinin, sonra da armağan kitabınızı alın. Sahi söylemedik değil mi; ilk kitabınız bizden... Lütfen TIKLA *818143
- "Ecevit Mavisi"SANAT ve HAYAT içinde·27 Mayıs 2020Yarın doğum günü... Hakkını teslim etmeli... Sadece renk skalasına 'ecevit mavi'sini eklemekle kalmadı, toplumcu ama militarist değil, aksine insanı tam kalbine yerleştirdiği " ... pek o kadar göremesek de uzağı kuşların uçuşundan belli bir şeyler olacak yarın öbürgünden önemsiz yarından önemli ..." şiirleriyle de gönlümüzde taht kurdu. "Karaoğlan" olup dağı taşı fethetti... Bir kuşağı bin yıllık uykularından sarsarak uyandırdı. Hepimizi cennete götürecekti. Sam Amca'nın tehditlerine papuç bırakmadı; "haşhaş yasağını" kaldırdı, "kıbrıs barış harekatını" başlattı. ...ve karanlık tahamül edemedi ona, beklenen oldu; cennetin kapıları cehenneme açıldı. BÜLENT ECEVİT yarın 95 yaşında...611119
- Cengiz AytmatovSANAT ve HAYAT içinde·7 Haziran 2020* Dünyanın en büyük yazarlarından biriydi. 12 Aralık 1928 tarihinde Kırgızıstan'da doğdu. Literatürün yaşadığı dönemde bu unvanı verdiği ender yazarlardan biri... Kırgızıstanlı bu dev yazar, okumayla ilgisi olan çok kişi üzerinde derin izler bırakan yapıtlar yazdı. Nesnelerle ilişki kuran büyülü dili çoğumuza okumayı sevdirdi. Toprak Ana, Cemile, Öğretmen Duyşen, Elveda Gülsarı, Beyaz Gemi... gibi 20 den fazla yapıt kaleme aldı. 10 Haziran 2008'de aramızdan ayrıldı. II. Dünya Savaşı sonrası yazarları arasında yer alan Aytmatov, Cemile'den önce birkaç kısa hikâye ve Yüzyüze'yi yazdı. Ancak yazarın kendini kanıtlamasını sağlayan kitap Cemile oldu; Louis Aragon Cemile'yi "dünyanın en güzel aşk hikâyesi" olarak tanımlamıştır. Aytmatov'un bir çok eseri filme de alındı. Biz de büyük ilgi gören "Selvi Boylum Al Yazmalım" onun yapıtından uyarlamadır. Selvi Boylum Al Yazmalım, Atıf Yılmaz tarafından yönetilen, başrollerinde Kadir İnanır ve Türkân Şoray'ın oynadığı, 1977 tarihli film, Türk sinemasının başyapıtlarından biri olarak sayılmaktadır. Cengiz Aytmatov'un 1970 yılında yayımlanan romanından uyarlanmıştır. Eserlerinde mitoloji ye oldukça yakın durdu; ancak onunki antik anlamından farklı olarak mitolojiyi çağdaş bir zeminde sentezlemek ve yeniden yaratmaktı. Eserlerinde mitlere, efsanelere ve halk hikâyelerine göndermeler yapmıştır. 1966'dan sonra eserlerini hep Rusça kaleme almıştır. Eserleri 176 dile çevrilmiştir. maviADA için onu daha da değerli yapan bir yönü de vardı: Bir dönem maviADA'nın yakın dostu oldu, bir etkinliğimize gelmeye söz verdi, dosya çalışmamızda yer aldı. Dosya çalışmamız sayesinde maviADA, DÜNYA LİTERATÜRÜNDE , FAN KULÜPLERDE ve KIRGIZISTAN'ın adına yaptığı resmi sitede yer aldı. www.aytmatov.org sitesine girip görülebilir. 10 Haziran 12. ölüm yıldönümünde kendisiyle ilgili bir maviADA'da DOSYA çalışması yapılacaktır. İsteyen herkes bu çalışmaya katılabileceği gibi isteyen de buraya Aytmatov ya da eserleriyle ilgili çalışmaları, notları, düşünce ve yorumlarıyla katkıda bulunabilir.51071

Hayat ve Sanat
DERGİSİ
Emek veren herkesin ADAsı
















