Halil CİBRAN
top of page

Halil CİBRAN

Güncelleme tarihi: 3 gün önce

Nurten B. AKSOY

*

ÇOCUKLAR

Çocuklar sizin çocuklarınız değil, Onlar kendi yolunu izleyen hayatın oğulları ve kızları. Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler Ve sizinle birlikte olsalar da, sizin değiller. Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil. Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil. Çünkü ruhlar yarındadır. Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. Çünkü hayat geriye dönmez, Dünle de bir alışverişi yoktur. Siz yaysınız, çocuklarınız ise, Sizden çok ilerilere atılmış oklar. Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür. Ve o yüce gücü ile yayı eğerek, Okun uzaklara uçmasını sağlar. Okçunun önünde kıvançla eğilin. Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar, Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.


*



Lübnan asıllı ABD vatandaşı şair ve yazar, filozof, ressam

(D. 6 Ocak 1883, Bişşeri / Lübnan – Ö. 10 Nisan 1931, New York / ABD). Osmanlı İmparatorluğu kontrolündeki Kuzey Lübnan’ın Bişerri semtinde Hıristiyan Maruni mezhebine bağlı bir ailede doğdu. Ailesinin yoksulluğu nedeniyle resmi bir eğitim alamadı. Köy papazından Süryanice ve Arapça dillerinin yanı sıra dinin temel esasları ve İncil dersleri aldı.


1895’te annesi ve kardeşleriyle Amerika’ya göçerek Boston’a yerleşti. Burada göçmen çocuklarına ayrılmış bir sınıfta okula başladı. Kara kalemle yaptığı çizim ve resimler öğretmenlerinin dikkatini çekti ve Cibran'ın yaratıcılığını fark eden öğretmeni Cibran'ı fotoğrafçı ve yayıncı F. Holland Day'e tanıştırdı. Halil Cibran’ın evrensel sanatla tanışması eğitimiyle ilgilenen hamisi olan fotoğraf sanatçısı Fred Holland Day sayesinde oldu. Fred Holland sayesinde yaptığı resimler kitap kapağı olarak yayımlandı.

1904 yılında el-Muhacir adlı gazetede deneme türündeki ilk edebi ürünlerini yayımlandı. İlk çalışmasında kafesteki bir kuşu betimledi. Bu makale ‘Vizyon’ adını taşımaktadır.


Halil Cibran genç şair olan Josephine Preston ile tanıştıktan sonra onunla duygusal olarak yakınlaştı. Genç şair yazarımıza ‘genç ermişim benim’ diye hitap etmekteydi. Halil Cibran’a esin kaynağı olan bu sözcükler Ermiş kitabının yazılmasında büyük rol oynadı.

1923 yılında yayımlanan Ermiş adlı başyapıtı 26 şiirden oluşmuş karma şiir denemelerini içerir. El Mustafa adlı bir kahinin 12 sene boyunca kaldığı Orphalese şehrinden ayrılarak evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafında durdurulur, burada hayat üzerine çeşitli diyaloglar kurulmuştur. Ermiş kitabında el Mustafa hakikati temsil etmektedir. Diyaloglarda da halka öğretilerini sıralamıştır.

Halil Cibran’ın Ermiş kitabı özellikle Avrupa’da Amerika’da 68 kuşağının elinden düşürmediği kitaplar arasında yer almaktadır. Ünlü Amerikalı şarkıcı Elvis Presley Halil Cibran’ın eserlerine hayranlığıyla bilinirdi. Çoğu zaman O’nun kitaplarını ücretsiz dağıtmıştır.


Halil Cibran daha sonraki eserlerinde kadın hakları konusunu ve ruhban sınıfına eleştirilerini kaleme almıştır. Yazdığı bu eserler yüzünden gençleri zehirlemesi ve tehlikeli, ihtilalci bulunması bahane gösterilerek kilise tarafından aforoz edilmesine neden olmuştur.


Amerika’da birçok aşk serüvenleri yaşadı. 1923 yılında Mısır’da yaşayan Arap yazarı Mey Ziyade ile mektup yoluyla ilişki kurdu ve yaşamının sonuna kadar Mey Ziyade ile mektuplaşmayı sürdürdü. Halil Cibran ve Mey Ziyade birbirlerine karşı derin bir aşk beslemelerine ve bir araya gelme imkânına sahip olmalarına rağmen ne birbirlerinin sesini duydular ve ne de bir kez olsun bir araya geldiler. Mektuplar soylu sevdalarını taşıdı. Aşkın çok özel bir halini yürekten yaşadı.


Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir. Yaşamının yaklaşık son yirmi yılını ABD'de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır.


Halil Cibran'ın en ünlü eserlerinden biri olan ve ilk kez 1923 yılında basılan Nebi adlı eseri, toplam 26 adet şiirden oluşan bir karma şiir denemeleri kitabıdır. El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın kendisini oluşturmaktadır. Cibran'ın bu kitapta El Mustafa isimli şahsa verdiği bu isimle peygamber Hz.Muhammed'i işaret ettiği ihtimali büyüktür.

Ermişin Bahçesi Halil Cibran'ın Ermiş kitabının devamı niteliğindedir. Türkçeye çevirisi R.Tanju Sirmen tarafından yapılmıştır. Yayın yılı 1999.


Cibrân Halîl’in edebî hayatı üç devrede ele alınabilir: Sosyal sorunlarla ilgilendiği dönem (1905-1908), baş kaldırı, şüphecilik ve güç konularına eğildiği dönem (1908-1918), barış, sevgi, zarafet, zihin berraklığı ve iç dinginliğinin hâkim olduğu dönem (1918-1931). Cibrân edebî kimliğinde kör taklitten uzak durmuş, insanı toplumun kurbanı haline getiren Doğu gelenekleriyle özden çok kabuğa önem veren Batı uygarlığı ve materyalizmine karşı çıkmış, cahil erkekler, israfa ve ahlâkî çözülmeye mâruz kalmış kadınlar,


Makyavelist politikacılar, bilimde ilerlemiş, insanlıkta geri kalmış uygarlıklar karşısında ilkeli bir duruş ortaya koymuştur. Onda sosyal sorunları belirleyip çözüm önermeyen sosyal eleştiri, çözümsüzlükler ve düzelmezlikler karşısında karamsarlığa kapılarak doğaya kaçış eğilimi gibi nitelikler de gözlenmiştir. Cibrân ayrıca parantez içi anlatımlar (istitrat), tekrar, ıtnâb, istiare, teşbih, tezat gibi sanat öğelerinin, lafız ve terkiplerdeki armoni, yalınlık, akıcılık ve sembolizmin egemen olduğu nesirsel şiir üslûbuyla özdeşleşmiş, bu üslûp Cibrân üslûbu olarak da anılmıştır. Onun mistik anlayışında Ebü’l-Alâ el-Maarrî, İbn Sînâ, Gazzâlî ve İbnü’l-Fârız’ın tesirleri bulunduğu gibi fikir ve sanat dünyasının oluşmasında da birçok Batılı yazar etkili olmuştur. Cibrân’ın el-Mevâkib’inde beşer türünün doğasının temiz olduğu, medeniyetlerin onu kirlettiği, insanın temiz ve saf haline dönmesinin gerektiğini savunması J. J. Rousseau’nun etkisiyledir. İnsanoğlu Îsâ adlı eserinde Îsâ’nın ilâh değil insan kimliğini ve biyografisini ele alması Ernest Renan’ın tesirine bağlanır. Demʿa ve ibtisâme’sinde kalbin akıldan önce geldiği ve deliliğin aklın son aşaması olduğu fikri İngiliz ressamı William Blake’ten gelmiştir. Yine tabiatın bir parçası olarak insanın özgürlüğünü savunan Ralf Waldo Emerson, romantik şair John Keats ve Friedrich Nietzsche de Cibrân’ı etkileyen fikir ve sanat adamlarıdır.


1931 yılında Amerika’da 48 yaşındayken siroz ve tüberkülozdan öldü. 1932’de Cibran’ın cenazesi doğum yeri Bişerri’ye gönderildi ve küçük bir kilisenin bahçesine defnedildi.

*

Derleyen: Nurten B. AKSOY


38 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page