Trump Dönüşü

AYCAN AYTORE

*

AMERİKA'YLA bizim ilişkimiz yeni yıl, eski yıl muhabbeti gibi.

Bir umutla geleni över, gideni döver, çok geçmeden de geleni yermeye başlar, olası gelecek başkanlara umudu bağlarız.

Bu böyle derken salt bizde değil, Trumb siyaset sahnesine çıktı çıkalı, Amerika ile yediği içtiği ayrı gitmeyen ülkeler dahil dünya ülkelerinin hepsinde gözlenen bir sendrom olmuş.

BİDEN giderse...

Oysa BİDEN geldiğinde atılan sevinç naralarını da anımsarım.

Obama geldiğinde de gene aynı olmuştu. Müslümanlığı üzerine destanlar düzülmüştü. Hatta Osmanlı zamanında sarayda halayık olan büyük büyük ninesinin bilmem kaç yılında Amerika'ya göç ettiği bile yazılmıştı yandaş medyanın birinde.

Hatta o süreçte "kadayıf gibi kızaran" piyasa bile yatışmıştı.

Yani bir hısımlık , hele kan bağı yakalarsak...

Trump benim kişisel kısa tarihim için bile emsalsiz bir Amerika başkan örneği, hem de en sivrisi. Demokrasiyi kendi ülkesinde bile hazmedememiş biri, seçim sonrası Beyaz Saray'ı işgal eden Vandallarını unutmadık, "gitmem de gitmem" diyen çığlıkları hala kulaklarımda.

...ve Amerika tarihinde çok değildir; böyle bir suçtan yargılanıp da seçilmeyi başaran başkan sayısı. Yani seçmenin de ruh hali bu minval üzre...

Diyeceksiniz ki "o AMERİKA'NIN SORUNU" . doğrudur.

Peki bizi sevindiren ne?

Azıcık geçmişteki kimi uygulamalarını anımsayalım mı?

Durduk yere İsrail'e gaz verip başkentini KÜDÜS'e taşıma cesareti veren kimdi? Tabi ki Trump. Trump bu kararı verirken Birleşmiş Milletleri de tehdit etmekten geri kalmadı. BM ne yaptı Peki? Trump'ın tehditlerine pabuç bırakmadı, KÜDÜS'ü İsrail'in başkenti saymadı

*

Bu olay birkaç açıdan önemli. Birincisi Trumb'ın dünyaya nasıl baktığının ve dünya barışı için ne derece tehlikeli olacağının bir örneği. İkincisi, ona hayır diyen dünya ülkelerine bakarak insan onuruna duyulan güvenin boşa olmadığının da kanıtı .

*

TRUMP aldığı kararla BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN daha önceki aynı konudaki kararını hiçe saymakla kalmadı, Ortadoğu'da belki de DAVUT ve SÜLEYMAN'dan sonra bugüne kadar huzur bulamayan kanayan bir yarayı yeniden deşti

YETMEDİ, aldığı kararın dünya devletlerince de onaylanması için tehditler savurmaya başladı. Parayı ben veriyorum diyordu, hadi beni onaylamayın da görün...Fütursuz ve aşağılayıcıydı da....

Biliriz ki dünya siyaseti, hatta anlı şanlı büyük savaşlar bile resmi tarihlerde yazıldığı gibi değildir çoğu. Çıkar hesapları, karmaşık pazarlıklar, büyük egolar asıl etmenlerdir.

İnsan hiçbir dönem bu kadar çıplak ve çirkin gözükmemiş, . Yine Dünya her yönüyle hiç bu kadar kirlenmemişti.

ORTADOĞU son beş yılda sözde "bahar" adı altında cehennemlerden geçiyordu.

Irak'ta ortaya çıkıp tüm dünyayı tehdit eden İŞİD hareketiyle gelişen bir islamfobisi ve karşıtlığı varken TRUMP'u' destekleyecek çok ülke ortaya çıkabilirdi. Bunlara bir de Amerikan'ın yemlediği onlarca ülkeyi ve politik hesapları katarsanız sonuç istedikleri gibi olabilirdi.

Ne var ki BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, HAYIR dedi. Hem de ezici bir çoğunlukla. Bu kararın hiç bir yatırım yönü olmasa da KUDÜS sadece İsrail'in değildir, deme cesaretini gösterdi.

Bu gerçekten şaşırttı, öte yandan da geleceğe dair umutlandırdı.

DÜNYAda hala aklı,vicdanı ve onuru olan insanlar vardı.

Her eylemine BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDEN fetva alarak meşruiyet bulan Amerika tarihinde olmadık bir başarısızlığa imza attı.

*

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacağının da işaretidir bu. TRUMP daha önce de BİRLEŞMİŞ MİLLETLER gibi uluslararası örgütlerin Amerika'ya pahalıya mal olduğunu söylüyordu, şimdi fırsatı buldu, belki de özellikle bu amaçla zorladı, her durumda yeni adımlar atacaktır. Ne var ki bunu yaparsa Amerika'ya karşı gelişecek bir tehdit sonrasında Irak'ta olduğu gibi bütün dünya devletlerini de anında peşine takıp o ülkeleri işgale kalkışmadan epeyce de düşünecektir.

Güç mağruru ülke yöneticilerinin alacağı çok ders var bu eylemde.

AB Trump'a karşı bir tavır belirleme telaşında. ÇİN ne düşünüyor hiç bilinmez , ama hiç kimse onun geri dönüşünden memnun değil.

Bir "bahar "bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir.