MİRAS
top of page

MİRAS

Nurten B. AKSOY

*

"Ölüm hak, miras helal" atasözü dilimizde en çok kullanılan atasözlerinden biridir. Eceli gelen her insan elbet bir gün ölecektir, o yüzden ölenin mirası da mirasçının hakkıdır. Bu hakla beraber ölenin ardında bıraktığı maddi varlığı yani mirası da mirasçılara kendi malları kadar helaldir. Bu nedenle mirasçılar rahatlıkla kendilerine kalan malları kullanabilirler. Yasalar ve gelenekler böyle dese de işin aslı o kadar kolay olmayabiliyor her zaman; miras kavgaları ailelerin parçalanmasına sebep olduğu gibi cinayetlere bile neden olabiliyor.


Geçtiğimiz akşamlardan birinde bir şeyler yemek için çocuklarla birlikte bir restorana gittik, bir yandan sohbet ederken bir yandan da yemeğimizin gelmesini bekliyorduk... Derken bir hanımla iki bey geldi mekana ve yanımızdaki masaya oturdular. Tahminen benim yaşlarımdaydılar ve kılık kıyafetlerinden hayli varlıklı insanlar olduğu anlaşılıyordu.


Beylerden daha genç olanı büyük bir titizlikle, istediği pidelerin nerelerinin ne kadar kızaracağına kadar talimatlar vererek siparişlerini söyledi. Belki yemek konusunda çok titiz biriydi ya da konukları çok önemliydi. Siparişlerini beklerken de hal hatır sorarak sohbete başladılar; konuşmalarından bu iki beyin kardeş oldukları anlaşılıyordu. Hemen yanımızdaki masada oturdukları için ister istemez konuşmalarına kulak misafiri olduk.


Sanırım bir miras meselesini konuşmak, belki de tatlıya bağlamak için gelmişlerdi buraya... Sonra, görünüşünden küçük olduğu anlaşılan kardeş şöyle bir şey söyledi:

-Tamam ağabey evler senin olsun ama ben de ölünceye kadar kiraları alayım..."


Bir anlık sessizlikten sonra ağabeyden buz gibi bir sesle gelen yanıt şöyleydi: "Sence bu ne kadar adaletli bir istek, YA SEN 100 YAŞINA KADAR YAŞARSAN ADİL OLUR MU BU ?"


İşte o an bütün büyünün bozulduğu andı, küçük kardeş bu yanıttan sonra yutkunarak ve buruk bir şekilde "Pekala ağabey, sözümü geri aldım, ben söylememiş olayım, sen de duymamış ol... " dedi ve veda etmeden, arkasına dahi bakmadan büyük bir öfkeyle restorandan çıkıp gitti.


Bütün bunlar yaşanırken biz de başımız önümüzde, kulağımız ister istemez yan masada. boğazımıza dizilen yemeğimizi bitirip oradan çıktık. Büyük bir heves ve umutla başlayan MİRAS meselesi şimdilik hüsranla bitmişti. Daha sonra neler olacağını düşünürken buruk bir tebessüm kapladı yüzümü ve çocuklarıma "İyi ki sevgiden başka bölüşeceğimiz bir mirasımız yok" diyerek evimize doğru yol aldık...

35 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page