maviADA Nehir Söyleşileri Başlıyor...
top of page

maviADA Nehir Söyleşileri Başlıyor...

Güncelleme tarihi: 8 Oca 2021

ARAMIZDAN BİR KİMSE



maviADA bu başlıkla SANAT ve HAYATA bir katkısı olanlarla söyleşiler başlatıyor.


Hem bu pandemi günlerini anlamlı bir uğraşla doldurmak, hem de sanat ve hayatın bu adsız kahramanlarına bir farkındalık yaratmak, azıcık gülümsemelerine neden olmak için...

Biz de,

bu aleme sonunda bir şey kattık, diye avunmak için...


***


1001 emekle üretilen ve basılan ilk kitabın tadını ve sonraki buhranını bunu yaşamayana hadi anlat bakalım.

İlk aşk gibi mi?..


Hadi canım; siz ona hiç hazırlanmadınız ki, elinizde miydi? Akıldışı bir zamanda kayayı çatlatıp güneşe sızıp çıkan incir gibi göverir. Gerçekte siz hiçbir şey yapmamışsınızdır, ruhunuzu ve bedeninizi iyi saatte olsunlar ele geçirmiş, daha ömrünüzün baharına bile girmeden deli bir telaşla, kim, ne demeden ilk karşına çıkana tohuma erdin, hasat zamanı... tez bitir, ardı zemheri... diyerek bağlamıştır sizi bile.


Kabuğunda sivilceli bir ergen, bir tüysüz yetimken sizi alemin bütün yerleşik kurallarına başkaldıran Spartaküs yapan o hali hadi anlatsana bana...


O paniğe, esrik ruh haline kim anlam vermiş ki? Belki o dönemi zayiatsız atlatanlar... ötekilerse, hasatını yapanlarsa derler ya aşkın ömrü üç yıldır, işte bin gün sonra zaten cennete kadar ağlar.


Ne var ki bir kitap öyle mi?


Bir ömür hazırlanırsınız. Bazen başkalarından, en çok da kendi ömrünüzden çalar, kırk kez yazıp kırk kez bozarsınız, biter kitabınız. Siz Tramp değilseniz, hiçbir yayınevi ilk kitabı basmaz. Dar , çünkü her şeye vardır ama sonu belirsiz kitaba ayıracak bir olanak hiç olmaz, bütçenizin tüm koşullarını zorlayarak, ailenin ekmeğini, zamanını çaldığınız tüm bireyleriyle, hatta gelecekte doğacak torunlarınızla da küs, ilk kitabınızı yaparsınız.

O yaz tatile gitmez, ondan sonra ki süreçte bir yıl sarma sigara içersiniz, maddi yıkımı aşmak için..


Kalbiniz bir fırtına kuşu... Araf'ta beklemek neyse o...

Muhatabını arayan aşık...


Bulamadan ölen, yiten o kadar çok ki...


Fonda "yalnız insan merdivendir..." çalar durur.


Bu bütün sanat dalları için şablondur, istisnasız; köyün ağası değilseniz tabi. Allahtan her köyde en çok bir ağa olur, yoksa evde kalmıştık.


Çünkü ondan sonrası ilham perilerinin işi değil, kanatıcı bir pazar işi...

Bak burası ilk aşka benziyor; siz öyle severken birbirini, delice , köyün şişman, yaşlı, kel ağası girer sahneye...

İşte muazzam son, ben sevdim eller aldı müziği eşliğinde gerçekte oruç ve ulaşılmazlık üzerine kurgulu gerçek aşk öyle başlar.


Başlıyoruz.


İlki YARIN...


Ağalara yedirtmeyeceğiz sanatın ve hayatın emekçilerini.


Hadi...


Ne bekliyoruz, beni mi?

Ben fikir üreten, proje geliştiren, yol gösteren, gereksinme varsa, gelirse de elimden yardım edenim.

Bizzat benim yapmamı beklerseniz, olanla yetineceksiniz demektir.


Söyleşi yapılan SİZ de olabilirsiniz, söyleşiyi yapan da...

Çevrenize bir bakın; alıcı gözle...


Görmediğimiz o kadar çoktur ki...


Şenol YAZICI

grup adına

maviADA YAYIN YÖNETMENİ

49 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page