MADEN DEĞİL RANT ÖLDÜRÜYOR
top of page

MADEN DEĞİL RANT ÖLDÜRÜYOR




Yusuf AKSOY

*

Erzincan İliç’te 13 Şubat 2024 tarihinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde büyük kütle halinde toprak kayması meydana geldi. Toprak kaymasında toplumca yine yeni bir felaketle karşı karşıya kaldık. 9 maden emekçisi çevresel riskler taşıyan siyanürlü toprak altında kaldı. Kurtarma çalışmalarına rağmen toprak atlında kalan işçilere henüz ulaşılamadı.  

Maden toprağının altında kalan sadece 9 işçi değil elbette. Alın teriyle çalışıp yaşam kavgası veren tüm emekçiler siyanürlü toprak altındayız. Toprak altında kalanların aileleri başta olmak üzere toplumca büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Ancak sadece üzgün değil, kızgınız da. Çünkü ülkemizde ölümlü maden kazalarının hemen hepsi açgözlülüğe dayalı tedbirsizlikten kaynaklanmaktadır. Salt rant amaçlı işletilen madenlerde alınması gereken hayati tedbirler gereksiz masraf olarak görülüyor ve gerekli tedbirler zamanında alınmıyor. Dolayısıyla adı ihmaller zincirine bağlı onlarca, yüzlerce telafisi mümkün olmayan kayıpla karşı karşıya kalıyoruz. Sorumlular ya tehlikenin farkında olmuyor ya da farklı yöntemlerle süreç kârlılık adına böyle işletiliyor. Maden arama ve çıkarma projelerinin baştan sona dek usulüne uygun denetlenmediği böylece açığa çıkmış oluyor. Vurdumduymazlık gerektiği şekilde sorgulanıp cezalandırılmıyor. Bu sorumsuz davranışlar işverenin, sermayenin çıkarına zarar vermemek adına yapılıyor. Emekçilerin ve yakınlarının hayatı ise maalesef hiçe sayılıyor.

 

Jeoloji Mühendisler Odasının 14 Şubat 2024 tarihinde konu ile açıklaması uyarıların dikkate alınmadığı vurdumduymazlığı ortaya çıkarmaktadır:

 

2022 yılı Haziran ayında Çöpler Altın Madeni İşletmesi yığın liçi sahasındaki siyanür karışımı çözelti götüren borularda yaşanan kırılma sonucunda, yığın liçi sahasının hemen doğusundan geçen ve aktif bir fay tarafından (Munzur Fay Zonu)  kontrol edilen Sabırlı Deresine akması nedeniyle Odamız bölgede incelemelerde bulunmuştur. İncelemeler sonucunda, işletme sahası içerisinde MTA Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında yayınlanan Türkiye Diri Fay Haritasında aktif olduğu ifade edilen ve Munzur segmenti olarak tanımlanan bir fay hattının bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak bu fay hattının işletme projeleri hazırlanırken dikkate alınmadığı, hatta fayın inaktif olduğunun belirtildiği, hazırlanan atık depolama, üretim ve diğer tesis projelerinde 0.30 g  ivme değerleri gibi düşük ivme değerleri baz alınarak proje hazırlandığı görülmüştür. Olası büyük bir depremde bu alanda bulunan tesislerin yıkılma riski taşıyabileceği ifade edilerek, hazırlanan ve işletilmekte olan atık depolama tesisi, üretim tesisleri ile açık kazı ve yığın liçi için gerekli tasarım parametrelerinin hem statik, hem de dinamik koşullar (açık ocakta patlama ile kazı yapılması nedeniyle) dikkate alınarak  yeniden yapılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği ifade edilmiştir. Hatta bu durum 74. Türkiye Jeoloji Kurultayı açılış konuşmasında, hem kurultay Başkanı Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, hem de Oda Yönetim Kurulu Başkanımız tarafından ifade edilmiştir. [1]”

 

Ülkemizde sayısız altın arama ruhsatına sahip olan yerli, yabancı ya da çok ortaklı şirketler olduğu bilinmektedir. Bunların yanında aktif halde altın madenler olan Artvin Hot; Balıkesir Çoraklık, Kubaşlar, Kızıltepe, İvrindi; Çanakkale Lapseki, Kirazlı, Akbaba; Erzincan Çöpler; Eskişehir Kaymaz, Sivrihisar; Fatsa Altıntepe; Gümüşhane Mastra, Midi, Mescitli; İzmir Ovacık, Çukuralan, Efemçukuru; Kayseri Himmetdede, Kaş, Öksüt; Konya İnlice; Niğde; Bolkardağ; Sivas Bakırtepe; Uşak Kışladağ altın madenleridir.

Zamanında ve yeterince denetlenememe durumunda bu madenlerin tümü hem madende çalışanlar için hem de çevresel riskler barındığı için çevre ve çevredeki tüm canlı türleri için potansiyel tehlikelerdir.

 

Dünyada özellikle Avrupa’da siyanürlü madencilik felaketlerle anılıyor. 2000 yılında Romanya’da Baia Mare Aurul Altın Maden’inde yaşanan siyanür sızıntısının büyük bir felakete sebep olduğu akıllardadır. Yeraltı sularına karışan siyanür çok geniş bir coğrafyada içme sularına karışmış ve çok sayıda insanın içme suyundan zehirlenmesine neden olmuştur. Bu tehlikenin ardından kamuoyunun da baskısıyla

 

Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Almanya gibi ülkelerde siyanürle altın arama yasaklanmıştır.

Ülkemiz yer atlı kaynakları işletilirken ’rant ya da çevreye duyarlı kamu yararı’ gibi iki seçenek arasında kalınmamalıdır. Başta altın olmak üzere tüm maden işletmeciliği ülke yani kamu yarı ile birlikte çevresel risklere karşı tüm önlemler gerçekten bilimsel anlamda alınabildiği ölçüde işletilmelidir. Siyanürün toprağa, havaya ve suya karışmasının canlı sağlığına karşı ölümcül sonuçları bilinirken asla kullanılmaması gerekir. Hatta siyanürlü altın elde etme tümden yasaklanmalıdır. Ülkemizde 1941 yılından bugüne maden facialarında 4 bine yakın insanımızı kaybettiğimizi ve 100 bini aşkın insanımızın da yaralandığı hafızalarımızda. Aynı faciaların çalışan işçilerle beraber çevre ve çevredeki tüm biyolojik canlılığa da büyük zararlar verdiğini, canlılığı tümden öldürdüğünü biliyoruz. Yerli ve çok uluslu emperyalist şirketler insanlarımızı, çevremizi, havamızı, suyumuzu ve yarınlarımızı yok sayarak ülkemizi çiftlikleri gibi kullanmamalıdır. Buna daha fazla izin vermemeliyiz. Facialara, iş cinayetlerine karşı toplumca daha çok ses çıkarmalıyız. Aksi takdirde yeni Armutçuklar, Kozlular, Yeni Çeltekler, Sorgunlar, Ermenekler, Dursunbeyler, Somalar, Amasralar ve Erzincan İliçler yaşanır.

 

Madenin değil, kapitalizmin talan ve sömürüye dayaklı sonsuz kar hırsının öldürdüğünü unutmayalım.

Geç kalınmış olsa da yurttaşlar olarak bugünden tezi yok; insanımıza, toprağımıza, suyumuza, havamıza, kurdumuza, kuşumuza ve sokak hayvanlarına dört elle sahip çıkalım. İnsanlık onurumuzu ancak adil bir yaşam kavgasıyla savunabiliriz.

  

[1] JMO: Bi̇r çevre FELAKETİ “İLİÇ Altin Madeni̇ İŞLETMESİ.” www.tmmob.org.tr. (2024, February 14). https://www.tmmob.org.tr/icerik/jmo-bir-cevre-felaketi-ilic-altin-madeni-isletmesi

 

50 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page