Jean Paul Sartre Felsefesi IV
top of page

Jean Paul Sartre Felsefesi IV

Güncelleme tarihi: 4 Ara 2021


İnsan Davranışlarının Temel Güdüsü


Sartre “Ben neysem varlığın olmadığı hiçliğim” diye düşünür.”Diğer insanların varlığı benim olanaklarımın ortadan kalkmasıdır. ”Sartre,insanın kendisinde olmayan şeyi istediğini,eylemlerinin ve arzularının “varlığa doğru akan nehirler” gibi aktığını anlatır. Dünyaya sahip olmak için ve dünya olmak için arzularım. Bir şeylere sahip olduğumda hiçliğim varlık olur. Hemen hemen aynı durum bir şeyi tahrip ettiğimde de gerçekleşir.Onu ayırır ve bana nüfuz etmezliğini tahrip ederim.Özgürlüğüm tanrı olmak için seçer,bu seçim açıktır ve tüm eylemlerimi yansıtır.”



Tüm İnsan Faaliyetlerinin Eşitliği ve Ahlak Kavramı


Mutlak iyi ve mutlak kötü yoktur Sartre’ye göre. Ahlak kavramı da diğer insanlarla ilgili değildir. Bu saçma dünyada saçma bir ahlak kavramıdır Sartre’ninki. Sartre’nin bir uslamlaması “tüm insan faaliyetlerinin eşitliği” üzerinedir. Birinin içki içmesi ya da devlet başkanı olması arasında fark yoktur. Öncelikli görünen bir şey varsa bu, gerçek amaçtan çok bilince yansıyan ideal amaçtan dolayıdır. Sartre’nin eşitlik kavramı en çok eleştirilen görüşlerinden birisi olmuştur.



Solipsizm


Sartre, ”gerçek olan tek şey benim bilincimin varlığıdır, geri kalan her şey ise onda oluşan bir yansımadan ibarettir” diye yorumlanabilecek düşünceleri itibarıyla solipsistik görünür ama katı solipsizmden de bir ritüelle kaçınır. Bilinç varlığını göstermek için “diğerlerine” ihtiyaç duyar. Diğerleri ise onun bilinç alanına girerek bilincinin düşünce nesnesi olur. Diğerleriyle olan ilişki bu bakımdan düşünüldüğünde “mazohistik” bir ilişkidir. Zira bilinç böylece varlığını ispat etse de “diğerinin” düşüncesiyle kısıtlanır. Sartre bu görüşü “No Exit” oyununda geçen bir cümlede vermiştir. “Cehennem başkalarıdır..”


Fenomenolojik bilinç anlayışı bilincin yani Sartre’ın ifadesiyle “Kendisi Için Varlık’ın entansiyonel bir faaliyet olarak kendi dışında kalan nesneye yönelimi itibariyle değerlendirilmesini gerektirir. Böyle bir tavır alış bilince yöneldiği nesneyi kendisi için anlamlandırma imkanı verecektir. Dünya bilincimin yönelimiyle lüzumsuzluğundan ve mutlak saçmalığından kurtularak “bilinç için varlık”, “benim için varlık”,” … sadece ve sadece bir (bilinç) olduğu nisbette … (bilinç için) birşey haline gelecektir.”



Kötü Niyet


Sartre, kendi özgür seçimleri ile oluşan özüne ait olanın dışında, insan varoluşuna anlam yüklemenin her türlüsünün kendini kandırma olduğunu ileri sürer.Manevi değerleri,dini ya da bilimi hayata anlam vermek için kullananlar “kötü niyetli”dir (bad faith). Bu yola baş vuranlar eylemlerinin sorumluluğunu üzerlerine almak istemezler. Sorumluluğu dış etkenlerin üzerine yıkarlar ve kendilerine rehberlik edecek statik değerler ararlar.



Derleyen : Zeliha AYDOĞMUŞ


Kaynaklar:


Britannica ansiklopedisi,Sartre maddesi ,90 dakikada Sartre:Paul Strathern Gendaş yayınları,; Felsefe sözlüğü abdülbaki güçlü-erkan uzun Bilim ve sanat yayınları 2002 , Düşünce tarihi Orhan Hançerlioğlu ,Yüz soruda felsefe tarihi Selahattin Hilav,Jean Paul Sartre ve Fransız Varoluşçuluğu- David West,J.P. Sartre felsefesinde ben-başkası problemi-Yrd DoçDr. Emel KOÇ

42 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page