BADEM AĞACI
top of page

BADEM AĞACI

Nurten B. AKSOY

*


Nihayet kış mevsiminin sonuna yaklaşıyoruz diye beklerken, üç dört gündür birdenbire bahar geliverdi sanki. Oysa daha cemreler bile düşmedi suya, havaya, toprağa... Şubat ayının ortasındayız henüz, ama havada bir mayıs edası...


Dallar kıpırdanmaya, kabarmaya başladı bile. Ama biri var ki hep aynı tuzağa düşen, hep aldanan, hep vaktinden önce bahara kavuşmak isteyen ben, yani badem ağacı...


Evet, ben badem ağacı; aceleci, şaşkın, talihsiz ve zavallı... Baharın müjdecisi derler bana; ilk ben tomurcuklanırım, ilk ben açarım pembe pembe... Daha bahar gelmeden biraz ısınan havalara, yalancı baharlara kanarım hep. O gövdemi saran güneş ışınları, dallarımı okşayan ılıklık yüreğimi yumuşatıverir hemen, kıpır kıpır olur içim...


Yapraklarım daha gövermeden tomurcuklarım patlayıp açılıverir. Bir görsel şölene döner görüntüm, tüm bakışları üzerine toplayan... O pespembe çiçeklerim sarmalar dallarımı. Mutlulukla açarım kollarımı gökyüzüne doğru, bahar geldi diye haykırırım.


Sonra, sonra birden bire o yalancı bahar yeniden kışa bırakır yerini. Kara bulutlar önce güneşin ışıklarını örter, sonra kaplar bütün gökyüzünü, mavilikler siyaha döner. Acı bir rüzgar esmeye başlar inceden, fırtınaların habercisi olan, ardından kar düşer dallarıma, çiçeklerimin üstüne...


Kolumu, kanadımı kırar fırtına, çiçeklerimi dondurur kar ve buz. Yaralı, kırık ve bitkin öyle girerim ben her seferinde gerçek bahara, bir yanım eksik...


Ah insanoğlu ah! Hiç ibret almaz mısın benden, yüreğini ısıtan her güneşe açarsın içini. Hep umutlarının üstüne karları yağdırır, hep eksik, kırgın erişirsin bahara...

Belki de baharı göremeden karışıp gidersin toprağa...



Fotoğraflar: Nurten B. AKSOY


28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

GELECEĞİM

KARANFİLSİZ

1/3
bottom of page