"Aramızdan Bir KİMSE"
top of page

"Aramızdan Bir KİMSE"

Güncelleme tarihi: 22 Oca 2021


Emir AKSOY

Müzisyen Emir AKSOY'la SÖYLEŞİ


İlk konuğumuz Emir AKSOY, 1988 doğumlu, Boğaziçi Üniversitesinde okudu. İstanbul’da yaşıyor. Farklı bir alanda eğitim görse ve çalışsa da yoğun bir ilgiyle müzikle uğraşıyor, gitar çalıyor, konserler veriyor, İnternet'ten yayınlanan konuklu videolu programlar yapıyor...




Sevgili Emir Aksoy, bizler sizi sosyal medyada yayınladığınız bestelerinizden, söylediğiniz şarkılardan ve çeşitli mekanlarda verdiğiniz konserlerden tanıyoruz. Bize öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?


Merhabalar, 1988 yılında Antalya’da doğdum, üniversiteye kadar da orada büyüdüm, okudum ve yaşadım. Boğaziçi Üniversitesinde okumaya başladığım 2005’ten bu yana da İstanbul’da yaşıyorum.


Peki, müziğe başlayalı kaç yıl oldu, gitar dışında çaldığınız bir enstürman var mı?


16 yıl olmuş gitar çalmaya başlayalı, bunun son 10-11 senesinde kendi müziğimi üretmeye gayret ettim. Başına geçtiğim enstrümanlardan basit sesler çıkartabilsem de gitar dışında “çalabiliyorum” dediğim bir enstrüman henüz yok. Gitarı da şarkılarımı üretecek kadar, yani derdimi anlatacak kadar çalıyorum zaten.


Müziğe ilgi duymanızdaki etkenler nelerdi?


Daima müzik dinlenen bir evde büyüdüm, annem ve babam müziğe gönülden bağlı insanlardı. Üstelik, Türkçe müziğin en kalitelilerinin ana akım olduğu yıllarda büyümenin avantajını yaşıyoruz tüm bir nesilce.


Şarkılarınızı yazarken ve bestelerken neler düşünüyor, nelerden etkileniyorsunuz, sadece kendi yazdığınız sözleri mi besteliyorsunuz?


Feyz aldığım, daha doğrusu dinlemekten keyif aldığım çok fazla isim var; Sezen Aksu ve tüm öğrencileri örneğin… Ayrıca, alternatif müzik sahnesinde de birbirinden muhteşem ve ilham verici insanlar var. Hal böyle olunca kendi şarkılarım kadar çalmaktan keyif aldığım onlarca muhteşem şarkı var tabii. Aslında konusu ne olursa olsun güzel yazılmış sözler beni motive ediyor. Bazen başka dostlarımın şiirlerini veya yazdıklarını, bazen de kendi sözlerimi besteliyorum, böylece konular da tek tip olmuyor.


Sanırım okul yıllarında birlikte müzik yaptığınız arkadaşlarınız oldu, onlarla çalışmalarınızı halen sürdürüyor musunuz?


Aslında senelerce Emir Bey adı altında kalabalık ve değişime açık bir kadroyla müzik yaptım ve bundan da çok keyif aldım, ancak birlikte müzik yaptığım dostların yoğun olması ve bir araya gelemememiz sonucunda, tek başıma şarkılarımı çalmaya devam ediyorum bir süredir. Oturma odamda provamı yapıp konsere hazırlanabiliyorum yani!


Sizi yaptığınız müzikler, yazdığınız yazılar dışında ilginç kılan bir de bıyıklarınız var ve onlardan asla vazgeçmiyorsunuz, bununla ilgili söyleyecekleriniz var mı?


Sabır… Şayet bıyığın uzaması esnasında karşılaştığınız o çirkin dönemlere sabredebilirseniz, uzun ve güzel bir bıyığa ulaşıyorsunuz. İnsanlar bıyıklı olduğum zamanlarda beni çok daha fazla ciddiye alıyor bir de.

Şarkı söylemek mi yoksa gitarı solo olarak çalmak mı size daha çok keyif veriyor?

Bunlar arasında en keyif aldığım şey şarkı söylemek. Gitar çalmanın da her türünü çok seviyorum tabii… Üzerine şarkı söylesem de söylemesem de!


Şu ana kadar kaç şarkı bestelediniz, bunların içinde sizce özel bir yeri olan var mı?


Şarkı formatında diyebileceğim 14-15 kadar bestem var, bunların iki tanesinin içime sinecek kalitede, yaklaşık yarısının da o ya da bu şekilde kayıtları var. Bir albümlük iş birikti yani.


Çok kaliteli ve saygın bir üniversitede çok iyi bir eğitim aldığınızı biliyoruz, peki bu eğitimin ışığında bize gelecekle ilgili düşüncelerinizi kısaca anlatır mısınız?


Okuluma ve okulumun bana kazandırdığı her şeye (arkadaşlarım, hocalarım, vizyonum…) müteşekkirim. Köklü kurumların en benzersiz yanı da size eğitim dışında bir kültür aktarmaları. Sürekli artan bir karanlığın içindeyiz hep beraber. Üstelik bu karanlık sanılanın aksine olana alternatif üreten bir karanlık da değil, olanı yok edip sonrasını planlamayan bir karanlık. Aynı sebepten de sürdürülebilir olmayan yani hiçbir şekilde geleceği olmayan ve bunun farkında olarak delirmiş bir karanlık. Yaşadığımızdan daha da kötü günler göreceğiz eminim ama oluşacak enkazı temizleyip olması gerekeni inşa etmek de hepimizin görevi…


Peki, sadece müzik yaparak bizim toplumumuzda karnınızı doyurabilir misiniz?


Ben doyurmaya gayret etmiyorum, bir işe para karışınca onun dokunulmazlığı da azalıyor çünkü... Ancak az da olsa doyurabilenler görüyorum çevremde, mutlu oluyorum.


Müzik dışındaki yaşamınızda nelerle uğraşıyorsunuz?


Bugüne kadar profesyonel anlamda yazı yazma, içerik üretme, proje geliştirme, dijital pazarlama yapma gibi birbiriyle bir şekilde ilişkili pek çok alanda çalıştım. Bunların içinde popüler bir dijital mecranın genel yayın yönetmenliğini yapmak da vardı, yeni kurulmuş bir şirketin pazarlamasını yönetmek de. İş hayatının yanı sıra on seneden fazla zamandır kişisel yazılarımı yazdığım Gözümün Seyir Defteri adlı bir bloğum var. Ayrıca üç senedir beehy.pe adlı uluslararası bir müzik bloğuna Türkiye’deki alternatif müziklere dair yazılar yazıyorum. Yine 10 senedir Beykoz Leo Kulübü’nde aktif olarak sürdürdüğüm bir sivil toplum hayatım var. Vakit buldukça takip ettiğim ve korosunun bir parçası olduğum Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulübü var.


Albüm yapmayı düşünüyor musunuz ya da sizce kitlelere ulaşmak için bu gerekli midir?


Albüm yapmayı düşünüyorum, hayal ettiğim gibi olması ve içime sinmesi için doğru zamanı bekliyorum sadece. Ben beklerken ve düşünürken müzik dinleme alışkanlıkları, müzik dağıtım yöntemleri de değişiyor tabii, sonra durup tekrar düşünmeye başlıyorum. Böyle bir kısır döngü işte.


Yaşamınızda müzik olmasaydı sizce onun yerini ne alırdı?


Daha çok yazı yazardım kesinlikle ya da daha çok fotoğraf çekerdim. Aslında müziğin yanı sıra bu ikisini de yapıyorum ama müzik, hayatımda hiyerarşik olarak hepsinin üstünde yer alıyor.


İstanbul’da yaşayan bir müzisyen olarak sizin için en ilham verici İstanbul semti hangisi?


Sanırım her yönüyle Kadıköy, yani tüm ilçe. Çarşısı ayrı, Moda ayrı, Cadde ayrı, sahilleri, manzarası, yeşilliği, huzuru, bunların sonucu olarak da daha sakin ve güzel insanları… Çok fazla güzel şey üreten insanın burada yaşaması da Kadıköy’ü ilham verici yapıyor bence.


Müzik yaparken batıl inançlarınız, uğurlu olduğuna inandığınız eşyalar ya da objeleriniz var mı?


Sanırım yok, sadece giydiklerime dikkat ederim. “Sahne ciddi iştir” gibi bir cümle oturmuş kafama vaktiyle, çıkmıyor. İyi ki de çıkmıyor…


Müzik yaşamınız boyunca sizi en çok etkileyen müzisyen veya müzik gruplarını söyler misiniz?


Sezen Aksu, Mazhar Alanson, Ceyl’an Ertem, King Crimson, Emir Yargın…


Son zamanlarda sizi bir de Abur Cubur Center videolarında görüyoruz, biraz da bundan bahseder misiniz?


Abur Cubur Center, eşim Merve ile öncelikle kendimiz eğlenmek sonra da becerebilirsek eşi dostu ve tanımadıklarımız eğlendirmek amacıyla giriştiğimiz bir YouTube kanalı projesi. Her hafta Türkiye’de bulabileceğiniz bir abur cuburu tadıp buna dair yorumlarımızı yapıyoruz. Bölümlerin oturmuş bir akışı ve belli ritüelleri var. Özetle piyasanın “büyüme, başarı, izlenme, reklam alma” gibi kriterlerinden uzak, kendimizce eğlenip öğreniyoruz:

https://www.youtube.com/aburcuburcenterturkiye


Bu güzel söyleşi için size teşekkür ediyor ve tüm yaşamınızda başarılar ve mutluluklar diliyoruz…


Ben de sizlere teşekkür eder Güneş Ülkesine yayın hayatında başarılar dilerim…


https://www.facebook.com/emiraksoymusiki/

https://soundcloud.com/emiraksoy

http://aksoyemir.blogspot.com.tr/

https://www.instagram.com/aksoyemir/

https://twitter.com/beyemir

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sokak Sanat

1/3
bottom of page