
an gelir zaman anlamını yitirir
değiştiği gibi
dönüşür her şey
toprak ısınmadıysa
el ayak çözülmez
mevsim aynı
söylenen söz uymaz ritme
otlardaki hışırtı sıkıcı
kör dövüşü ertesi her sevişme
kısır döngü üzere
her ölüm vakitsiz
gökyüzü kara çarşaf
peçesi gerilmişse gözlere
yolunu şaşıran azgın nehir
ve sorun
yaptığımız ölü taklidi
vakitsizlik değil
failimiz
gigabyte/ı düşük dahili belleğimizdir ki
basiretsizliğimiz manşetten verilsin
çarşaf çarşaf örtülsün üzerimize
öldüm ölüyorum derken
oracıkta bir bakış fırlatmalı
ufuk çizgisine
parlayan son yıldızın suç ortaklığına
kızılın karanlığa çentik attığı
o son kimse/Siz' liğe
can çekişme anı
ve imkansızsa da
dokunmalı
yırtmalı
başka bir şey değil
namluya sürülü isyan yine
akıl tutulmasında
bilinç düzeyine
güneşe sıvanan gecedir gece
Комментарии