Kar Şiirleri
top of page

Kar Şiirleri

Kış mevsimi sonunda geldi çattı. Kar henüz her yeri o bembeyaz örtüsüyle kaplamasa da kışın soğuğunu iliklerimizde hissetmeye başladık. Sıcacık bir evin penceresinden izlerken ya da şen kahkahalarla kardan adam yapıp, kartopu oynarken güzeldir kar. Ama sokakta yaşayanlar, yakacak bir şeyleri olmayanlar ya da sabahın ayazında işe-okula gitmek zorunda olanlar ve büyük şehirlerde yaşayanlar içinse sadece bir eziyettir. Bütün bunlara rağmen fotoğraflarda ve şiirlerde güzeldir yine de kar...



Kış Yorgunu


Uzak ülkelerin fethinden geldik, Bilemezsin ne kadar yorgunuz. Bir kış günü huzurunu özledik hep, Sonsuz yangınlar yiyen, Dağlanmış ormanlar gibi yüreğimiz.


Bir maviliğe kayar, Kapandı kapanacak gözlerimiz.


Harlayan bir soba vardı düşümüzde, Kestaneler patlar, ışıklar köhne tarabaları yalarken. Çok uzaklarda bir ırmak akar. Korkmayın; bizim dağların kurtlarıdır onlar, ısırmaz.

Biz kediler gibi uyuyacaktık.

Ne çabuk sıkıldık böyle, Zemheri içimizde toz duman, Yeniden bahara açılan kapılar arar olduk.

Dört yanımız duvar ve kör kilitmiş oysa. En akıllı seçimlerimizdi sorarsan, Surlar ördük yüreğimize, Anlamsız bir ömrü uzattıkça uzattık.

Kış yorgunuyum, bir kardan adamım artık. Sakallarım mavi bir buz, Büyür yalnızlığım, Nasıl korkardık erimekten, bilmezsin; Erimekti kurtuluş, Yetmedi güneşimiz, neylersin.

Buzdan yaşamlara tutsak kaldık.

Çekilsin artık bulutlar ve kar, Bir eski evde kapılar gıcırdasın, Azıcık aralansın bahara, Uzun yağmurlarla yıkansın her yer.

Akın edecek güneşler peşinde değiliz artık, Bir minik kardelen doğsun yeter.

Arsız bir çıplaklıkta öylece donakaldık


Şenol YAZICI



Kar Yağışı


Yalnızlığın sesinden bir resim yaptım Kararan kalabalıklardan süzdüm ışığını. Akşamüstleriyle boyadım vazgeçen ağzını Parmaklarını uzattım gece suları gibi ıssız Salkımsöğütlerden bir beden çizdim usul Hiçbir rüzgarın duruşunu bozamadığı Bütün yağmurları topladım yapraklarına. Sonra tüm yolcuların silindiği bir ufuk Örttüm kâkülleriyle alnının üşümesini. Puhu kuşlarının avazını yerleştirdim dudaklarına Uzanıp uzanıp öptüm sonra acıyla. Gözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi Madem görmeyecekler bundan sonra beni. Astım saçlarından odamın boşluğuna…


Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar Geçmedi üşümem Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum…


Şükrü ERBAŞ



Karda İzler


Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kıyısında vursunlar beni ki dünya Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten


Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün


Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından


Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık Anılarım buz tutmuştur aşklarım kar yangını Ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi


Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün


Kar yağıyorken milyon bekerel hüzün yağıyordur Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak


Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kıyısında vursunlar beni, vursunlar Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan


Şairler vurulmalıdır, hayat yakışmıyor onlara


Ahmet TELLİ



Kar Yağıyor


Lambayı yakma, bırak, Sarı bir insan başı Düşmesin pencereden kara. Kar yağıyor Karanlıklara. Kar yağıyor Ve ben hatırlıyorum. Kar… Üflenen bir mum gibi söndü Koskocaman ışıklar. Ve şehir Kör bir insan gibi kaldı Altında yağan karın. Lambayı yakma, bırak! Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların Dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor Ve ben hatırlıyorum.


Nâzım HİKMET



Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar


Beyaz ipek gibi yağdı kar Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak Şarkılar çaldı odalarda Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm Düşmanlarımız dışında Düşmanlarımız çünkü Sevgiyi yok ettikleri için Düşmanımız oldular- Beyaz ipek gibi yağdı kar Bir kız kardan hafif yüreğiyle Geçip gitti güvercinleri anımsatarak. Uzaktaki şehir Uykuya dalmıştır şimdi. Düşündüm bir bir Kardeşlerimin ne yaptıklarını ………… Ataol BEHRAMOĞLU



Kar Musikileri


Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu. Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.


Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı, Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,


Bir erganun âhengi yayılmakta derinden… Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.


Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta, Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.


Birdenbire mes’ûdum işitmek hevesiyle Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle.


Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık, Uykumda bütün bir gece Körfez’deyim artık!


Yahya KEMAL



****



Derleyen: Nurten B. AKSOY

Etiketler:

101 görüntüleme3 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

UZATMA

1/3
bottom of page