İthaf
- Mustafa Eren KARAKAŞ
- 22 Kas 2024
- 1 dakikada okunur

MUSTAFA EREN KARAKAŞ
*
yurt pencerelerinden ölümlerine uçanlar, dört duvarlı zihinlerde delirenler, doğdukları toprağı isteksizce yemek zorunda kalanlar, gerçek evin zamanının takıldığı boğazlar ve çarşafların kuyrukluyıldızının altında ezilen tüy parçalarına
Amerikan çayırına benzeyen Anadolu bozkırında
Walt Whitman gibi hissettiğimi hisseden bir Beatnik ile
bir Parisli ile Etiyopya’da
bana sonsuz kelimeleri yanımda dinleyen kulaklar
bana yeni bir çağ doğurma fırsatı ver
bir kitapçıda üçümüzden daha tatlı ne olabilir kitaplara giren?
bir tanrıya yaraşır zihinlerden daha kutsal
hepsinin sıkıntıdan nerede durduğunu biliyor musun?
ilki doğurdu, ikincisi de doğurdu
o! ayakların kaderini önceden haber veren
çayırda kıskandığım zamanın zevkinde
hayal gücünde kuş cıvıltılarını
gün batımının büyüsünü
dinleyerek kurutur
zamanın tapılası kaslı kolları
herkes başını koyar, ben de birden
yarınki kıyametim olacaksın sen
yorgun kaslı kolları benimkilerin yanında
Barrett gibi bırakıyorsun onları
hiç kilo almıyorsun aynı kalıyorsun
kaşlarını hiç tıraş etmiyorsun
eski zamanları notlar ve mektuplar olarak yazarak
hayalet yüzleri yavaş yavaş seninki gibi
ve hiç parlamıyorsun














































Yorumlar