Gök öyle mavi, öyle durgun,
Damlar üzerinde!
Yeşil bir dal sallana dursun,
Damlar üzerinde!
Ürpertip gökyüzünü birden,
Bir çan tın tın eder.
Bir kuştur şu ağaçta öten;
Türküsünü söyler.
İşte hayat! aç gözünü gör;
Bak ne kadar sade.
Her günkü sâkin gürültüdür,
Şehirden gelmekte.
Ey sen ki durmadan ağlarsın,
Döversin dizini;
Gel söyle bakalım ne yaptın,
N'ettin gençliğini?
Çeviri: Cahit Sıtkı Tarancı
Simgecilik (Sembolizm) akımının ve çağdaş Fransız şiirinin öncülerinden Paul Marie Verlaine, 30 Mart 1844'te Metz'de doğdu, 8 Ocak 1896'da Paris'te yaşamını yitirdi. Hukuk öğrenimini yarım bıraktı. Bohem bir yaşantıyı seviyordu. Parnasse'lara katıldı. 1866'da Le parnasse contemporain (Çağdaş Parnas) adıyla yayınlanan derlemede yer aldı.
1870'te Mathilde Mauté ile evlendi.
1871'de Arthur Rimbaud ile tanıştı.
6 Temmuz 1871'de karısı ve çocuğunu bırakarak Arthur Rimbaud ile birlikte Brüksel'e kaçtı. Arras, Brüksel ve Londra'da gezgin, bohem, sefih ve serseri bir yaşam sürdürdüler. Kendisinden ayrılmak isteyen Rimbaud'yu yaralayınca iki yıl hapse mahkum oldu. Daha sonra inanç dünyasındaki savruluşları dine sarılarak dindirmeye çalıştı. İngiltere'de resim ve Fransızca öğretmenliği yaparak yaşamını sürdürdü. Başarısız bir çiftlik işletmeciliği sonunda Paris'e kapağı attı. Paris'teki yaşamı yeniden serserilikle kira odaları, akıl hastaneleri arasında yalnızlık ve yoksunluk içinde geçti. Romantik şiirden simgeci şiire geçişte köprü işlevi gören Verlaine şiiri duygu yüklüdür.
Comments