GENÇLİĞE HİTABE
top of page

GENÇLİĞE HİTABE


19 Mayıs 1919 tarihi, yok edilmeye çalışılan bir toplumun, ulus olmaya yönelik olarak alın yazısını değiştiren, geleceğine ışık tutan ve tam bağımsızlığını kazanma yolunda atılan milli mücadelenin başladığı tarihtir. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın tarihini ve Atatürk’ün Türk Milleti için yaptıklarını hepimiz biliyoruz aslında. Ama bazı şeyleri bilmek yetmez, özellikle bazı dönemlerde onları hep canlı tutmak, yaşamak ve yaşatmak gerekir.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk: 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında: “Büyük Nutuk”unu okurken; sonuç bölümünü, anlattıklarının bir özeti olarak “Gençliğe Hitabe” şeklinde bitirmiş ve vatanı gençliğe emanet etmişti. Bu emanete sahip çıkmak, yaşananları ve yaşadıklarımızı unutmamak için bir kez daha hatırlamak istedik Gençliğe Hitabeyi.


CUMHURİYETİMİZİN 100 YILI KUTLU OLSUN

***

Ey Türk Gençliği!


Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.



Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.



İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhili ve hârici bedhahların olacaktır. (bedhah: kötülük isteyen, kötü kişiler, düşman)



Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! (şerâit: koşullar)



Bu imkân ve şerâit, çok nâ-müsait bir mahiyette tezahür edebilir. (nâ-müsait: uygun olmayan, elverişsiz)



İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. (mümessil: temsilci)



Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. (Cebren: zorla, zorbalıkla, bilfiil: gerçek anlamda)



Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. (gaflet: boş bulunma, dalâlet: sapkınlık, doğru yoldan ayrılma)



Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. (müstevli: yayılımcı, emperyalist, tevhid: birleştirme)



Millet fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. (fakr u zaruret: Yoksulluk ve çaresizlik)



Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!



Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (Mustafa Kemal Atatürk)

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

*

Düzenleyen: Nurten B. AKSOY

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Terzi Fikri

1/3
bottom of page