ARAFTAN YAZIYORUM
bozdan betondan
buzdan ayazdan
can çekişen yedi günden sonra
zifiri karanlık bir sabahtan
on üç Şubattan,
yazıyorum
Kahramanmaraş'tan
Adana, Malatya, Adıyaman
Osmaniye'den sonra
Gaziantep'in İslahiye'si, Nur Dağı'ndan
cehenneme denk milyonlarca yürek yangını
Türk yurdu Hatay'dan,
yazıyorum
yarını çalınmış on binlerce gönülden sızıyor hüznüm
karıştım, dolaşığım
öfkemle çaresizliğim kavgada
diri diri gömülüş bu
kahırdan,
yazıyorum
gözyaşlarımı kör eden yedi günden
binlerce canlı cenazeyle dolu
o dev mezardan yazıyorum
o mezar ki ölümü kefensiz
paslı demirden dayaması
toprağı kanla sulanmış betondan,
yazıyorum
bir parçasını 1999'da
diğer bir parçasını 2020'de
kalanını yüz yılın felaketinde
göçük altında bıraktığım o yürekle
yazıyorum
kalmadı
olası bir Marmara depreminde
göçük altında bırakacak yürek kalmadı kimsede
işte tam da oradan
ondan,
yazıyorum
yine on binler
yine yüz binler
toprağı başına çekmeden
aman demeye, el-aman diye diye
yazıyorum.
kelimelerimin yazgısına düşen bu
acının, felaketin günlüğünü tutuyorum
kafamda inleyen yüzlerce kazma kürek sesi
çalınan zamanı geri almak için yarından
içimde biriken ağıdan, ovunuşumdan,
yazıyorum.
söylenen sözler
yüreklerimizi dağlayan görüntüler
akıttığımız göz yaşları
bir iz kalsın, kalsın ki unutulmasın
yaşanandan, yaşatılandan
acının çıkmaz sokağındayız
son duraktan,
yazıyorum.
Unutmak dediğin en kolayı
hatırlamaksa emek isteyeni, zor olanı
zoru başarmak gibi bir derdim var
özüm susmuyor
kalemim durmuyor
aklın olmadığı teslimiyeti ne etsin Yaradan
işte tamda ellerimizle yazdığımız yazgının
altında kalışımızdan,
yazıyorum
buzdan ateşlere bir damla su
depremin yüz yetmişinci saati
diye anılan bir zamandan
öncesiyle sonrasıyla
Ülkü'sü, Hamza'sı
Lena'sıyla
göçük altından çıkarılan bebeğin
öksüzün yetimin ahından,
yazıyorum
ne olursa olsun bu bir savaş
sayısız sonradan
kurtuluştan
yaşama dört elle sarılıştan
bir yanım cehennem
bir yanım gelecek zaman
araftan
yazıyorum
o kadar çatlak su sızdırmaz diyerek avunmaya çalıştığım
yağmacıların yerine ar edip
yönümü gönlü gani insanıma
yönümü dünyaya
birlik ve beraberliğe dönüyorum
tükenmeyen o duygudan
umuttan,
yazıyorum
BİR AYŞE
6 Şubat saat 10:44 ilk mesaj;
-Ben iyiyim
Hemen ardından paylaşılan mesaj;
-Böyle bir korku yok ve asla durmadı as la! Kesin yıkılacak biliyorum altında kalıcaz diye düşünürken en son içimden şey diye dua ediyordum “Allahım ne olur ölürken çok canımız yanmasın” Biz kurtulduk ama Allahım kalanlara yardım etsin bir an önce kurtarılırlar inş.. #deprem
7 Şubat 09:22 yeni bir mesaj;
-Sağ kurtulduğum için mutlu oluyorum sonra mutlu olduğum için vicdan azabı çekiyorum.. vücut ısım düşmesin diye yemek yiyorum lokma ağzımdayken ağlıyorum onlar yiyemiyor diye.. Allahım bu nasıl bir şeydir biz sağ kalanlar da delirdik. Rabbim kimseye yaşatmasın böyle bir acı yok.
8 Şubat 02:06 bir mesaj daha;
-Dünyanın eşyasını aldım evime son teknoloji küçük ev aletleri.. marka marka kıyafetlerle doldurdum dolabımı ama depremden kaçarken ayaklarım çıplaktı.. Ne kadar değersizmiş aslında her şey.. İnsan denen yaratık ne doymaz ne açmış.. Artık sağ kalan hiç kimse eskisi gibi olamayacak.
Bir Ayşe duyarlılığı yüksek, 6 Şubat depreminden sağ salim kurtulmuş bir sosyal hizmet uzmanı. İyi ki bizimle kaldın Ayşe.
#aydogmuszeliha