MARTILAR I Nurten Bengi Aksoy
top of page

MARTILAR

Güncelleme tarihi: 10 May 2022


Deniz şehirlerinin, sahillerin, en çok da İstanbul’un süsüdür martılar. Denize olduğu kadar özgürlüğe de sevdalıdırlar. Bembeyaz kanatları ile “bakakalırlar giden gemilerin ardından”. Bir çocuğun elindeki simidin sevdasına, takılırlar vapurların ardına. Yorulmadan kanat çırparlar İstanbul‘un iki yakasını bir araya getirmek istercesine. Öykülere, filmlere konu olurlar ama en çok da şiirlere…

Günlerdir kör köstebek nefsimle öyle hırlı Ve öylesine harlı ki Esrik nefesim Bir kibrit tutsam parlayacak. Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış Boğazın iki yakasından Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi Gelişi güzel mi güzel bir ocak Suların ortasında sevgili öfkemle benim Yanacak bahar erişinceye değin Soğuktan morarmış kanatlarını Isıtsın diye martılar Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin

Can Yücel

Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle açar; Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar, hele martılar, Her bir tüyünde ayrı bir telaş! Gün olur, başıma kadar mavi; Gün olur, başıma kadar güneş; Gün olur, deli gibi…

Orhan Veli Kanık

Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde ve çiçekler arasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anne ……..

Sunay Akın

İstanbul deyince aklıma martı gelir Yarısı gümüş, yarısı köpük Yarısı balık yarısı kuş İstanbul deyince aklıma bir masal gelir Bir varmış, bir yokmuş…

Bedri Rahmi Eyüboğlu

beni koyup koyup gitme, n’olursun durduğun yerde dur kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme, n’olursun bir deniz kıyısında otur gemiler sensiz gitsin bırak herkes gibi yaşasana sen işine gücüne baksana evlenirsin, çocuğun olur beni koyup koyup gitme, n’olursun

Atilla İlhan

Her vapur dumanının ardına yüreği sıcak bir insan sanıp takılırken tüyleri ıslanan bir martı olduğumu hem azarlayan hem de sırtıma havlu koyan anneme anlatamam Kanadım kırılsa da konmam deniz kıyısındaki hiçbir caminin minaresine kubbeye tüneyen martıların keyiflerince uçmalarını bekleyen imam ezanı geç okuduğu için sürülünce bir dağ köyüne

Sunay Akın

Süt beyaz bir martıyım açıklarda Gemilere ben yol gösteriyorum, Buğday ve ilaç yüklü gemilere Bir kanat vuruşta bulutlardayım; Bir süzülüşte vatanım dalgalar!

Cahit Sıtkı Tarancı

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden… …………………………

Yavuz Bülent Bakiler

Martılar ah eder, çırparlar kanat Deryalar açılır, kat kat Gayri beklemeye kalmadı tâkat Görünsün karşıdan İstanbul şehri

Dalgalar yar beller, kopar kıyamet Deryayı kan eder, kan eder hasret Gayri beklemeye kalmadı tâkat Görünsün karşıdan İstanbul şehri

Nâzım Hikmet


Her tarafı büyüye boyanmış bir İstanbul Martılar uçuyor kalbimin denizinde

Mehmet Nedim Bilgiç

İstanbul’da Boğaziçi’nde Bir garip Orhan Veli’yim Veli’nin oğluyum Tarifsiz kederler içindeyim

Urumeli Hisarı’na oturmuşum Oturmuş da bir türkü tutturmuşum

İstanbul’un mermer taşları Başıma da konuyor martı kuşları Gözlerimden boşanır hicran yaşları Edalım… Senin yüzünden bu halim.

İstanbul’un orta yeri sinema Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne

Sevdalım… Boynuna vebalim

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim Bir garip Orhan Veli’yim…

Orhan Veli Kanık

Fotoğraflar: Nurten Bengi Aksoy

116 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page