Ve Beyaz Atlı Prens Öldürüldü
- Mert DURMAZER
- 28 Tem 2021
- 1 dakikada okunur

Ne sevgiliydik biz, ne dost, ne de herhangi bir şey,
Herhangi bir şey olmamaktan memnun olan her bir şeydik.
Daha çok bir yolduk birbirimize
Ya da o yol üzerindeki öylesine birer bank.
Birbirimize oturur ya da birbirimize yürürdük,
Bunu sorun etmez, birbirimizle yürürdük.
Sıradandık,
Sıradanlaştıkça sıradandık,
Bir sigarayı birlikte bitirmek keyifliydi örneğin bizim için,
Bir sigarayı aynı ağızdan bitirmek daha da keyifliydi,
En keyiflisi de bir sigarayı bitirmeye çalışırken sevişmeye dalmak,
Daldığımız yerde boğulana kadar çırpınmaktı.
Öldüğümüz yerden birlikte doğmak her seferinde yeni bir cennete,
Yeniden ve yeniden tıpkı Adem ve Havva gibi,
Hadi kadın, çıldırtma beni, ne ben Adem’im ne sen Havva,
Ne de nefes aldığımız yer bir cennet,
Nefeslerimizin kirlendiği bir dünya bizim için bir cennet.
Cennet sensin, ben cehennem,
Ateşim yakar senin güzelliğini,
Korkma, çirkin olsan da seveceğim seni,
Güzel görmesini bilenler hak eder bu dünyada ancak sevmeyi,
Ya da tam tersi,
Dert etme.
O ateşi tutan ellerin beni bir Mecusi’ye çevirebilir,
Kendimi teslim ederim ellerine ve ellerindeki ateşe,
Sahi söylesene, bu cigara böyle yanmayı nereden öğrendi?
Karanlıkta kalmak beceri ister,
Oysa bir kibrit yeter aydınlanmaya.
Müşfik ellerin, ellerin benim, benim ellerim, ellerin,
Islak ellerin,
Sevgili.
-Tehlike alarmı, karşımızda annen,
Çaktırmayalım, sudan bir bahane,
Bir kilo pastırma kaç para Müjgan abla diye soruyorum şimdi,
Bilmiyor.
Dert etme diyorum,
Afrika’daki bir çocuk da bir kilo pastırmanın ne kadar ağır olduğunu bilmiyor.-
Kan.
Bir insanı öldürmek için kurşun gerekmez demiştim,
Sözcüklerini kullanmayı öğrenmişsin.
Kâğıdına sar bedenimi,
Cigaralık sevgili.
maviADA
SAYI:27
GÜZ 2012
*
Okumak için TIKLA
Comments