top of page

SON GÜRLÜĞÜ

Güncelleme tarihi: 25 Nis

Nurten B. AKSOY

*


Sonbahar mevsimlerin en güzeli ama en hüzünlüsü; ilkbahar ise yaşamın tüm tazeliğinin ve canlılığının gözler önüne serildiği mevsim... Her canlı tıpkı ilkbaharda olduğu gibi yaşamının ilk zamanlarında güzeldir, ter ü tazedir; bir bebek, bir gonca gül ya da bir yavru hayvan hepimizde sevme, okşama duygusu uyandırır. Ama zaman geçip de yaş ilerledikçe yani sonbahar gelince yavaş yavaş yaşlanma, canlılığını yitirme belirtileri başladıkça özellikle biz insanoğlu aynalara bakarız sık sık ve içimizi bir sızı kaplar, şairin dediği gibi biz de:


"Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan?

Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan..." deriz yüzümüzdeki, ruhumuzdaki değişikliklere bakarak.


Evet insanoğlu genellikle yaşı ilerledikçe çöker, yaşlanır ve hatta biraz da çirkinleşir, gençler de ayıp olmasın diye "ne tonton nine veya ne nur yüzlü dede" diyerek gönüllerini okşarlar genellikle büyüklerin...

Şimdi bu girizgahı niye yaptın ki diyebilirsiniz. Anlatayım; bunca yıllık ömrümde hiçbir canlının yaşamının son demlerinde yani sonbaharda bu kadar coşup güzelleştiğini görmedim.


Nisan-mayıs aylarıydı, balkonumdaki saksılarda bir kıpırtı başladı yavaştan, geçen seneden toprağa düşmüş o minicik, mini minnacık siyah tohumlar önce kıpırdanıp baş kaldırdılar topraklarından, yeşil ve cılız fideler günden güne serpilip boy attılar. Ben de her sabah onların hayata tutunuşlarını izledim saksıları sularken, güneş parladıkça onların yüzlerini güneşe dönüp gerim gerim gerinip gelişmelerine tanık oldum coşkuyla...


Neden mi bahsediyorum, anlatayım... Çoğumuzun "kedi tırnağı" diye bildiği, kimilerinin de "ipek çiçeği veya pırpır" dediği çiçeklerimden bahsediyorum.

Öylesine mütevazı ve coşkuludur ki kedi tırnakları, her sabah o zarif yapraklarının üstünde birkaç çiçekle karşılar sizi, her gün ayrı bir sürpriz hazırlar size. Rengarenk gülümser her sabah ve bütün yaz boyu hiç bıkmaz açmaktan, hiç çiçeksiz bırakmaz sizi, coştukça coşar...


Hepimizin bildiği gibi "eylül" hazanın başlangıcıdır ve çoğu bitkinin de son mevsimidir. İlkbaharda canlanan doğa sonbaharda ömrünü tamamlamaya başlar; yapraklar sararır, dökülür, çiçekler solar solar da yitip gider...


Oysa benim kedi tırnaklarım ömrünün son günlerini bile hep cıvıl cıvıl ve rengarenk geçiriyorlar, sanki Allah onlara "son gürlüğü" vermiş... Birkaç hafta sonra yitip gidecek çiçeklerimi bir yandan mutluluk bir yandan hüzünle seyrediyorum her gün, biraz da kıskanarak. Ve gizliden gizliye soruyorum kendime "Yüce Allah biz insanoğluna da böyle bir son gürlüğü verseydi güzel olmaz mıydı acep" 🍁🌺


Fotoğraflar: Nurten B. AKSOY

46 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/4

mavi

ADA

2002

Hayat ve Sanat

Emek veren herkesin ADAsı

  • LinkedIn - Beyaz Çember
bottom of page