top of page
Yazarın fotoğrafıNurten B. AKSOY

KUTLU OLSUN (!)


Kimileri sevgi günü, kimileri sevgililer günü diye sahiplenirken cüce Şubat'ın tam ortasını kimileri de öykü günü diye adlandırmış... Eh sevgilimiz olmadığına göre bir öykü döşenmeli diye düşündüm ama nafile, çünkü o da marifet ister...


Sahi kaç yıldır kutlanıyor bu Aziz Valentin günü, diye şöyle bir zihnimi yokladım ama çıkaramadım, galiba gençliğimizin, güzelliğimizin son demlerine denk gelmişti, yoksa insan hatırlamaz mı hiç?


Ah, gençliğim... On beş yaşım, yirmi beş yaşım, yolun yarısı denen otuz beş yaşım... Sevgiyi bilmiyor muyduk acaba biz diye kara kara düşündüm, ama bilmez olur muyuz hiç canım? Aslında aşkın da sevginin de en âlâsını bilirdik. Ama o aşk, o sevgi en kutsalımızdı bizim. Açıklarsak, gözler önüne serersek kirlenecek, kutsallığını yitirecek diye ödümüz patlardı...


Yüreğimizin en derinlerine saklardık onun için, bazen kurumuş bir gül yaprağına nakşeder, bazen kilitli hatıra defterlerimize yazardık... özlediğimizde açıp sarılmak için. Aslında hani derler ya "Aşk iki kişilik bir oyundur" diye, biz o oyunu hep tek kişi oynardık, öyle afili laflar bilmezdik "aşkım, sevgilim" gibi... O yüzdendir onca görkemli, onca unutulmaz olması... Kimi zaman perdelerin arkasına saklanıp yolunu gözler, kimi zaman rast geldiğimizde tanımazdan gelirdik, içimizde fırtınalar kopsa da... Belli edersek, dillendirirsek bitiverecek diye aklımız çıkardı.


Şimdiki gibi kırmızı güller, kalpli, ama yüreksiz hediyeler, tek taş yüzükler yoktu o demlerde, parmağına geçirdiğin o incecik altın halka sevginin en büyük nişanesiydi. Üç gün şunla gezeyim, olmazsa bir de onu denerim, elbet birinden biri olur diyecek mangal yüreklerimiz de yoktu bizim. Biz sevdik mi bir kere ölümüne severdik. Sofraya koyduğumuz bir tas sıcak çorbayı, eve gelirken getirilen dumanı üstündeki ekmeği sever gibi severdik...


Sonra o aşkın meyvesi çocuklar, birlikte yürünen yollar, paylaşılan mutluluklar, dökülen göz yaşları, atılan kahkahalar en güzel sevgi hediyeleri, aşkımızın en değerli sembolüydü.


Hey gidi günler hey... Ne diyeyim toprağın bol olsun Aziz Valentin... Yüreklerimiz buz tuttu artık, şu cemreler bir düşse de ısınsak biraz...


45 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments