top of page

KIRA KIRA TÜKETEMEDİNİZ

Güncelleme tarihi: 4 Ara 2019

ree


Sen kimi, hangi yetkiyle nereden nereye kovuyorsun be aymaz:


"Alevi defol" diyorsun! Sen kimsin, bu görevi sana kim verdi, kimin adına "Alevi defol" diyorsun?


Kerbelâ’dan beri senin “hazreti” dediğin Yezit’in “yezitliği” yazık ki devam ediyor: Yakıyor, kırıyor, öldürüyor, katlediyorlar…


Kıra kıra tüketemediniz!


Bu ülkeyi bu topraklarda yaşayanlar, dil, din, ırk… ayrımı yapmadan el birliği ile işgal kuvvetlerini def edip bağımsız bir devlet kurdular. Hiçbir şekilde ırk ayrımı yapmadılar. Hani Bertolt Brecht’in sözlerini yazdığı devrimcilerin söylediği bir şarkı vardır:


“ Zenci, beyaz, sarı, esmer / Birleşen özgür olur / Kendileri konuşsalar halklar hemen dost olur!”


Şairin dediği gibi bıraksan insanlar dost olacaktır zaten! Sen hangi hakla senin gibi düşünmeyenlere senin gibi inanmayanlara “defol” diyorsun?


Onlar yetmiş iki milleti bir tutan bir sevdayı kendilerine rehber etmişler. Onlar “benim dinim bana, senin dinin sana” diyen Kuran ayetini öteden beri idrak etmişler, herkese barış elini uzatmışlar. Peki sen?


Onlar, Simavnalı Bedrettin gibi, “yârin yanağından gayrı her yerde, her şeyde hep beraber” demişler.


Onlar Yunus gibi:

“Cennet cennet dedikleri / birkaç köşkle birkaç huri / isteyene ver onları / bana seni gerek seni!”

Diyen yüce bir gönle sahipler.


Onlar, Malatya’da Seyit Battalgazi'den, Söğüt’te Şeyh Edebali'den Kırşehir Hacıbektaş’ta:

“Eline, beline, diline sahip ol," diyen Bektaş Veli’den feyiz almışlar. İşte bu hak erenleri Anadolu barışının temel taşlarıdır.


Sen, kırmaya, yok etmeye, katletmeye programlanmışsın; onlar yaşatmaya, sevmeye.


Çorum’da, Malatya’da insanları acımadan katledenler; Sivas’ta cayır cayır yakıp alkış tutanlar…


Kıra kıra tüketemediniz!


Dilerim döktüğünüz kanda boğulur, anasız babasız kalan yavruların ahı ile sürüm sürüm sürünürsünüz.


Bu yüzyılda böyle çağ dışılıkları, algısında, insanlığında bir sorun olmayanların anlaması mümkün değil.


Senin “defol” dediklerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal ile birlikte işgal kuvvetlerini Anadolu topraklarından söküp atmak için can verdi. Bu topraklar ne senin, ne onun, ne bir başkasının; Bu topraklar, bu topraklar için kan döken, ter döken, herkesin! Bu toprakların altı da üstü de vazgeçilmez denilen şahsiyetlerle dolu. Sen kim oluyorsun da, toplumun bir bölümünü yok sayıp ötekileştirmeye çalışıyorsun?


Anadolu coğrafyası derya denizdir. Bütün insanlığı kucaklayacak kadar büyüktür. Anadolu insanının gönlü zengin, sofrası bereketlidir. Bir dilim ekmek isteyene bir somun ekmek verir. Sen kim oluyorsun da insanları ayrıştırmaya çalışıyorsun be aymaz?


Bu toprakların kutlu ozanları birer hak aşığıdır. Bir taraftan gönülden gönle giden yolları açarken öte yandan da iletişim aracı olan dilimizin yaşaması için emek veriyor.


Dünden bugüne:


Türkçe yaşıyorsa en büyük pay onlarındır. Çünkü onlar dilimizin gönüllü hizmetkarıdır.


Bu toprakların, Yunuslarına, Pir Sultanlarına, Veysellerine, Mahsunilerine selam olsun! Onlarsız, Anadolu yangından sonraki ormana döner ki geride kalanlar için yaşanmaz olur.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page