Hapisten Çıktıktan Sonra
top of page

Hapisten Çıktıktan Sonra I Nazım Hikmet

Güncelleme tarihi: 15 Oca 2022



uyanış

uyandın nerdesin? evinde. alışamadın hala uyanır uyanmaz evinde olmaya on üç yıl hapiste kalmanın sersemliklerinden biri de bu. yanında yatan kim? yalnızlık değil karın uyuyor melekler gibi mışıl mışıl yaraştı hatuna gebelik saat kaç? sekiz demek ki akşama kadar emniyettesiniz çünkü teamüldendir polis ev basmaz güpe gündüz


akşam gezintisi

hapisten çıkmışın çıkar çıkmaz da gebe koymuşun karını takmışın koluna geziyorsun akşamüstü mahallede karnı burnunda hatunun nazlı nazlı taşıyor mukaddes yükünü sen saygılı ve kibirlisin hava serin üşümüş bebek elleri gibi bir serinlik avuçlarına alıp onu ısıtasın gelir mahallenin kedileri kasabın kapısında ve üst katta kıvırcık karısı yerleştirmiş pencerenin pervazına memelerini akşamı seyrediyor alacaaydınlık tertemiz gökyüzü duruyor ortada çoban yıldızı bir bardak su gibi pırıl pırıl bu yıl uzunca sürdü pastırma yazı dut ağaçları sarardıysa da incirler hala yeşil

mürettip refikle sütçü yorginin ortanca kızı çıkmışlar akşam piyasasına parmakları birbirine dolanmış bakkal karabetin ışıkları yanmış affetmedi bu ermeni vatandaş kürt dağlarında babasının kesilmesini fakat seviyor seni çünkü sen de affetmedin bu karayı sürenleri türk halkının alnına mahallenin veremlileri yataklara düşenler bakıyor camların arkasından çamaşırcı huriyenin işsiz oğlu omuzlarında keder kahveye gidiyor ajans haberlerini okuyor radyosu rahmi beylerin uzak asya da bir memleket sarı ay yüzlü insanlar beyaz bir ejderha ile dövüşmekteler oraya gönderildi seninkilerden dört bin beş yüz tane memet kardeşlerini katletmeye kızarıyor yüzün öfkeden ve utançtan ve umumiyetle filan değil sırf sana ait ve eli kolu bağlı bir hüzün karını arkadan itip yere yuvarlamışlarda düşürmüş gibi çocuğunu yahut yene hapisteymişin de karakolda gene dövülüyormuş gibi köylü jandarmalara köylüler ansızın bastırdı gece bitti akşam gezintisi bir polis jipi saptı sizin sokağa karın fısıldadı bizim eve mi ?


gecenin saat biri

masanın örtüsü mavi basma üstünde yalansız, güleryüzlü, cesur kitaplarımız durur. esirlikten dönmüşüm anacığım, kendi memleketimde düşman kalesinden. gecenin saat biri, lambayı söndürmedik. yanımda karım yatar, karım beş aylık gebeliğinde. etim etine değende, elimi karnına koyanda bebek kıpır kıpır kıpırdar. dalda yaprak, suda balık, rahimde insan yavrusu, yavrum… yavrumun pembe yünden zıbını, anası ördü. bedeni benim karışımla bir karış, kolları şu kadarcık. yavrum… kız olursa tepeden tırnağa anasına benzesin istiyorum, oğlan olursa boyu posu bana. kız olursa ela ela baksın, oğlan olursa maviş maviş. yavrum… yavrum öldürülmesin istiyorum yirmi yaşında. oğlan olursa cephelerde, kız olursa sığınaklarda geceyarıları. yavrum… kız olsun, oğlan olsun, kaç yaşında olursa olsun, yavrum düşmesin istiyorum hapislere, güzelden, haklıdan, barıştan yana diye… fakat malum, kızım yahut oğlum, gecikirse suların ışıması dövüşeceksin. ve hatta yani haylice müşkül zanaatmış bizde bugün babalıktan zaanatı da. gecenin saat biri, lambayı söndürmedik. belki yarım saat sonra, belki sabaha karşı. yine basılabilir evim, beni alıp götürürler, kitaplarımızla beraber. yanımda birinci şubeninkiler dönüp bakarım, durur kapıda karım eşiğin üzerinde. uçar entarisi sabah rüzgarında. yükü ağır karnında, bebek kıpır kıpır kıpırdar.


doğum

anası bir oğlancık doğurdu bana; kaşsız, sarı bir oğlan, masmavi kundağında yatan bir nur topu, üç kilo ağırlığında.

benim oğlan dünyaya geldiği zaman, çocuklar doğdu korede, sarı ay çiçeğine benziyorlardı. makartır kesti onları, gittiler ana sütüne bile doymadan benim oğlan dünyaya geldiği zaman, çocuklar doğdu yunan zindanlarında, babaları kurşuna dizilmiş. bu dünyada ilk görülecek şey diye demir parmaklığı gördüler.


benim oğlan dünyaya geldiği zaman çocuklar doğdu Anadolu'da, mavi gözlü, kara gözlü, elâ gözlü bebeklerdi. bitlendiler doğar doğmaz kim bilir kaçı sağ kalır mucize kabilinden. benim oğlan benim yaşıma bastığı zaman, ben bu dünyada olmayacağım, ama harikulâde bir beşik olacak dünya, siyah, beyaz, sarı bütün çocukları sallıyan mavi atlas döşekli bir beşik.

28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

UZATMA

1/3
bottom of page