top of page

Hadra


sokulmuş göğsünün yarasına soluklanmak istiyor,

tüm zamanlar da acımasız yazgı

eğreti bir iççekişle taçlandırırdı sessizliğini

onulmaz kusurlu gönül.


hükmünü vermişti hakikati tartan:

“yer kabuğuna çekilecek tüm çılgınlığı ile,

çatlayan yarıklardan sızan ışığı bekleyecek”

razı geldi cezasına siyah yolculukta.


‘büyüsü ne ıstırabın,

hücrelerimde köklenmiş vahşi otlardan doğan yaban,

kimdin sen beni sarmalayıp Dionysos’a köle ettin’

böyle söylemişti son solukta.


hülâsa; yılkı atları koşturacak kudretinin külleri üzerinde

tastamam olacağız Hadra’nın döndüğü yerde.


2021 Ocak

37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments