Hadra

sokulmuş göğsünün yarasına soluklanmak istiyor,
tüm zamanlar da acımasız yazgı
eğreti bir iççekişle taçlandırırdı sessizliğini
onulmaz kusurlu gönül.
hükmünü vermişti hakikati tartan:
“yer kabuğuna çekilecek tüm çılgınlığı ile,
çatlayan yarıklardan sızan ışığı bekleyecek”
razı geldi cezasına siyah yolculukta.
‘büyüsü ne ıstırabın,
hücrelerimde köklenmiş vahşi otlardan doğan yaban,
kimdin sen beni sarmalayıp Dionysos’a köle ettin’
böyle söylemişti son solukta.
hülâsa; yılkı atları koşturacak kudretinin külleri üzerinde
tastamam olacağız Hadra’nın döndüğü yerde.
2021 Ocak