Ben NEFES
top of page

Ben NEFES



En sevdiklerimizdir canımızı yakan. Bazen atmak isteyip de atamadıklarımız, huylarımız, davranışlarımız, kaçışlarımız, bir türlü anlam veremediklerimiz. Bir kez görebilmek ya da bir kahve hatırı aştığımız sonra da bir selamla bıraktığımız tepeler, yollara düşen hayallerimiz. Köklerimiz sadece bize ait olan, hiç düşünmeden uğruna ateşe atladıklarımız. Günlerce acaba düşünür mü diyerek iç geçirdiklerimiz…Onlar değil midir?


Ne garip hem en çok canımızı yakan hem de iyi ki varlar dediğimiz aynı şeyler..


Keşkeleri nasıl da çoğalıyor insanın; genç yaşta akıllı olmayı başarabilseydik. Belki de hiç düşünmeye de layık olmayan insanlarla sabır değirmenine su taşıyacak yerde…


Hayat işte olmuyor oldurmuyor.

Olsaydı, şimdi sadece hasretle dokunabileceğim, ucundan da olsa paylaşmaya cesaret edemediğim tenine hasret kalmazdım..


Sen de eskir miydin yoksa?

Hiç sanmam, tutkuyu yaratan akıl değil ki, akıldır her şeyi eskiten, yenilenmesi gerektiğini hissettiren.

İşte , al sana bir ömür.


Neresindesin hiç düşündün mü? Belki de bir hiçliğin ortasında debelenip duruyor aldığım nefes. Bakamıyorum, görmekten korkuyorum. Kaybetmekten yorulmuş yüreğim cesaret edemiyor, omuz veremeyecek kadar aciz.

Artık yeni bir ben !

Ama nasıl?

Tüm geçmişi bir sandığa kapatıp atmak zor da olsa başarmak... ve benden “yeniyi” yaratmak.

Bir zamanlar yüzleşmekten korktuğum, bir şekilde yoluna girer dediklerimin giderek artan ağırlığını şimdi bir ölçüde kurtulduktan sonra bile çok hissettiklerimin, altından ezilmeden çıkmak en akıllıca olanı.


Ah akıl , sen değil misin ömrümü heder eden… Şimdi de…

Korkmanın çaresizliği sisli bir tan yeri gibi, her şey bitti, artık gün ağrıyor.


Hiç düşünmeden açtım kendimi, görmek zor olmadı. Biriken acılarım, dertlerim, hüzünlerim sevinçlerim ne ararsam karşımda.

Öylesine atılanları artık sıraya dizerek sandığı kilitlemek vakti. Hatta hiç ihtimal vermeden üzerini çivilemeli vidalamalı ve tekrar zincirlemeli. Bu yolun dönüşü yok!!


“ Vedası zor olmadı”

Başlamak için ise her zaman erken. Bıraktım derin ufuklara herkes kendi yoluna. Pişmanlıklar çaresizliğe dönüşmeden koparıp atma zamanı

BİTTİ...

Martı öldü der ya Şenol Yazıcı Hocam.. Martı öldü, müzik bitti…artık gitme zamanı…

Ya da uğruna kaybettiğim her şeyi geri alma vakti.

Anladım ki kimi şeyler her dem eksik kalacak…


Böyle düşününce mavi uçsuz bucaksız semada, büyük bir mutlulukla açılan bahar dalı gibiyim. Sade kendi haline. Hiç unutamadığım sürekli bugüne getirdiğim yapamadıklarım, olsun artık hepsi benim. Başkasının bahçesinde ağaç olmaktansa ,kendi bahçemde dal olmayı hatta yaprak olmayı tercih ediyorum.

Bu da bir seçim değil mi?


Öyle dememe bakma gene de içim yanıyor…aslında, sadece denemişim.


En büyük şansım çocuklarım. Onlara tutunmak onların gözlerindeki ışık yaşam kaynağım oldu. Elele bir ömür boyu.


Allahım ! Sevdiklerimin acısını bana yaşatma. Henüz yeni başladık. Dizimde derman bitse de, gönlümde açan kardelenler misali yarınlar…

Akan göz yaşlarımda olsa, kışın ayazında kalır.

Ömür dediğimiz neydi? Güneşin doğuşu ve batışı, güz ayında sallanan yaprak gibi düşmekte kararsız. Daha dün yolumuz çok derken! tükenen ömür yaşanmadan bitti. Ertelediğin yarınlar dünde kaldı. Yine de bilmek istiyorum; nerde hata yaptım?

Galiba kabullenmeyi de öğretiyor hayat.


Hayat bir mizan gibidir her şey apacık önünde. Ötesi zaten arkada kalmış.

En derinden silerken zamanı, izlerinden kurtulmalı, olur ya alışkanlıkları bırakmak zaman alır. Bende öyle yaptım. Silmedim öylece sandığıyla hiç iz bırakmadan yaktım..


Artık geçmiş beni acıtamaz !


Çökmedim , yıkılmadım, sadece başka baharlar için yaprak döküyorum. Nazlanacak kimsen olmayınca anlatılamayanlar yüreğine hapsolur. Nereye gidilirse gidilsin, aslında gittiğin yer aynısıdır. Gündüz gözüyle söylenen masalları, içimde büyütürken anlatacak kimsen olmuyor.


Şimdi gel yüreğim bir ömür birlikte nefesim ol.


24/03/2020

16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page