top of page

BARIŞ

ree

BARIŞ

*


Çocuğun gördüğü düştür barış.

Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.


Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba

elinde yemiş dolu bir sepet;

ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak bir testi gibi

ter damlalarıyla alnında...

barış budur işte.


Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman,

ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,

yangının eritip tükettiği yüreklerde

ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun,

ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,

boşa akmadığını bilerek kanlarının,

barış budur işte.


Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda

yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi

ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.

Barış, açılan bir pencerden, ne zaman olursa olsun

gökyüzünün dolmasıdır içeriye.


Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır.

Başaklar uzanıp, 'ışık! ışık! ' diye fısıldarken birbirlerine!

Işık taşarken ufkun yalağından.

Barış budur işte.

Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler

geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü

ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından

cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi gibi;

barış budur işte.


Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de

bir kök olduğu zaman

gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.

Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman

dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardısıra.

Ve sonunda hissettiğimiz zaman yeniden

zamanın tüm köşe bucağındaki acıları kovmak için

ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.

Barış budur işte.


Barış ışın demetleridir yaz tarlalarında,

iyilik alfabesidir o, dizelerinde şafağın.

Herkesin 'kardeşim' demesidir birbirine, 'yarın yeni bir dünya kuracağız' demesidir;

ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.

Barış budur işte.


Ölüm çok az yer tuttuğu gün yüreklerde,

mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların,

şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine

büyük karanfilini alacakaranlığın...

barış budur işte.


Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların

sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.

Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.


Ve toprakta derin izler açan sabanların

tek bir sözcüktür yazdıkları:

Barış.

Ve bir tren ilerler geleceğe doğru

kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden

buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.

Bu tren barıştır işte.


Kardeşler, barış içinde ancak

derin derin soluk alır evren.

Tüm evren,

taşıyarak tüm düşlerini.

Kardeşler, uzatın ellerinizi.

Barış budur işte.

*

Yannis Ritsos



ree

Yannis Riços

(1 Mayıs, 1909 - 11 Kasım, 1990),

Yunan şair.


Peloponez yarımadasında Monemvasia'da doğdu. Riços liseyi bitirdikten sonra, on yedi yaşında Atina'ya gitti. Daha sonra yüksek öğrenimden vazgeçti. 1927–1931 yıllarını verem hastalığı nedeniyle bir sanatoryumda geçirdi. İlk şiirlerini bu dönemde yayımlamaya başladı. 1931'de komünist gruplara katıldı, bu şiirinin doğrultusunu çizdi; ilk şiirlerinde burjuva karşıtı devrimci sanatçıların çizgisini izledi. Trakter (1934, Traktör) adlı, Sovyetler Birliği'nde sosyalist düzeni ele aldığı ve teknik temasını da Yunan şiirine sokan ilk kitabında, nihilizme karşı tavır aldı.

Epitaphios (Yazıt-Mezar Yazıtı) (1936) adlı kitabı Atina'da Zeus tapınağında, faşist cunta yönetimi tarafından törenle yakıldı.


Şair, solcu siyasal görüşleri yüzünden Metaksas (Limnos, Agios Evstratios, Makronisos adaları) ve Papadopulos (Giaros ve Leros adaları) dönemlerinde Ege Adalarında sürgün olarak yaşadı. Ayışığı Sonatı (1956) adlı kitabıyla Ulusal Şiir Ödülü'nü, 1976'da Etna-Taormina Şiir Ödülünü ve pek çok uluslararası ödülü kazandı. Riços'un otuzdan çok kitabı yayınlanmıştır. Riços 1977 Lenin Uluslararası Barış Ödülü'nü almıştır.


Riços, metaforlarla örülü şiirlerinde, Yunanistan coğrafyasını arka plana alarak, yurtseverlik duygularını işledi. İnsanın günlük yaşamdaki durumuna yaklaşımı, nesnelere duyduğu ilgi, ayrıntıları bütün yalınlığıyla yansıttığı kısa şiirlerinde iyice belirginleşir.


Şiirleri 80 kadar dile çevrilmiş ve milyonlarca insana ulaşmıştır.


Türkçeye Çevrilen Eserleri

  • Alışkanlıklar Da Değişir

  • Umarsız Penelope

  • Yaşlı Kadınlar ve Deniz

  • Helena ve Nöbetçi

  • Boyun Eğmeyen Ülke

  • Graganda

  • Erotika

  • Dikkatli Ariostos (Anlatı/Roman)

  • Seçme Şiirler

  • Tüm Şiirleri

  • Ölü Ev

  • Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar

  • Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin

Yorumlar


bottom of page