Attila İlhan'dan İzmir Şiirleri
- Attila İLHAN
- 11 Eki 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Eki 2024

Zeliha AYDOĞMUŞ
*
Derleyen

Nasıl Olduysa
nasıl olduysa birden adımı unuttum adını unuttuğum o sıcak şehirde yıldız alacası yüzen bir zakkum yanımda o hayal kız ikide birde yolumu gözlerine bakıp bulduğum
sahi ben ne hırçın bir çocuktum
ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde
mısra mısra başımı belaya soktum
İzmir cezaevi dokuzyüz kırk bir’de
kaşla göz arası liseden kovuldum
inanmakta geç sevmekte çabuktum bazen yaşadıklarım aklıma gelir de kaç kere umutsuzluğun yolunu tuttum istenmeyen adam hemen her devirde hemen her devirde ateşten bir buluttum
binlerce umuttan belki bir umuttum

Gaziler Caddesi
Basmane’de gaziler caddesi’ne Küçük bir yağmur götürdüm Siz böyle akşamüstü görmediniz
Gizlice bir şarap tuttum Yine o şehir korkusu Ola ki simsiyah sarhoşum İçimde elektrik uğultusu Bir kötümserlik sebepsiz
Şurda yeşil gözlü bir çocuk
Naylon geçirmiş şapkasına
Ferid’e benzettim azıcık
Kimbilir belki de başkasına
Yetişkin eli yüzü tertemiz
Basmane’de gaziler caddesi’ne Kırık çocukluğumu götürdüm Siz böyle bir akşam üstü görmediniz Camların rengini beğenmedim Bütün mor bıyıklar yabancı Şekersiz çaylar içindeyim Gece makaslarında bekçi
Sabaha karşı hırsız

Bu afiş sinema tuzağı
Düşme o kızın arkasına
Yemyeşil kolu bacağı
Cigara yapışmış dudağına
Dördünce gecedir uykusuz
Basmane’de gaziler caddesi’ne
Ürkek bir çarşamba götürdüm
Siz böyle bir akşam üstü görmediniz

941’de Izmir
941’de İzmir, bela çiçeği sahil boyu karanlık sevdalı bulutların hali yağmur da ne kadar tembel yağıyor kendimizi akan suya bıraktık serseriler misali
941’de İzmir
İzmir şehrinin ışıkları yanıyor
çıktı şair namzedi Attilâ İlhan
çıktı yelken gibi sokaktan
Banyolar’a doğru şöyle uzanıyor
bir cebinde kiralık ihtiyar bir kitap
bir cebinde kehribar kuru üzüm ve incir
sahilde iki ahbap
kardeşim ihsan Ahmed
İzmir şehri yağmurlu bir şehirdir
yağmur çilerken çocuk gibi içlenir
yum gözlerini hele bir tahayyül et
hani – derd-üt gam içre perişan – yıldızlar gökte
hani her akşam Bostanlı’dan öte
kardeşim Cemşid hun
hoş geldin hayırlı akşamlar
gözlerinden mi yaktın söyle cigaranı
tütün değil ya dünyalar dağıtamaz efkârını
hem sabahtan çarşıda yoktun
ekmek alabildin mi fırından
yine galiba kıyamet kopmuş
yine pîr aşkına kırılmış camlar
941’de İzmir
her şey nasıl geçmiş nasıl kaybolmuş
rüyada gibi hiç farkına varmadan
şimdi ben buradayım sen İzmir’de o Bağdat’ta
ve daha başımızdan neler geçer kim bilir
kim bilir kardeşim hayatta
Attila İLHAN

Derleyen : Zeliha AYDOĞMUŞ
*
Comments