Attila İlhan'dan İzmir Şiirleri
top of page

Attila İlhan'dan İzmir Şiirleri

Güncelleme tarihi: 10 Oca 2022

maviADA Dergisi olarak İzmir'in Düşman işgalden kurtuluşunun 99. Yılında; başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere bizlere bu zaferi armağan eden atalarımızı sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz...


Kutlu olsun.



Nasıl Olduysa


nasıl olduysa birden adımı unuttum adını unuttuğum o sıcak şehirde yıldız alacası yüzen bir zakkum yanımda o hayal kız ikide birde yolumu gözlerine bakıp bulduğum



sahi ben ne hırçın bir çocuktum

ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde

mısra mısra başımı belaya soktum

İzmir cezaevi dokuzyüz kırk bir’de

kaşla göz arası liseden kovuldum



inanmakta geç sevmekte çabuktum bazen yaşadıklarım aklıma gelir de kaç kere umutsuzluğun yolunu tuttum istenmeyen adam hemen her devirde hemen her devirde ateşten bir buluttum


binlerce umuttan belki bir umuttum



Gaziler Caddesi


Basmane’de gaziler caddesi’ne Küçük bir yağmur götürdüm Siz böyle akşamüstü görmediniz

Gizlice bir şarap tuttum Yine o şehir korkusu Ola ki simsiyah sarhoşum İçimde elektrik uğultusu Bir kötümserlik sebepsiz

Şurda yeşil gözlü bir çocuk

Naylon geçirmiş şapkasına

Ferid’e benzettim azıcık

Kimbilir belki de başkasına

Yetişkin eli yüzü tertemiz

Basmane’de gaziler caddesi’ne Kırık çocukluğumu götürdüm Siz böyle bir akşam üstü görmediniz Camların rengini beğenmedim Bütün mor bıyıklar yabancı Şekersiz çaylar içindeyim Gece makaslarında bekçi Sabaha karşı hırsız

Bu afiş sinema tuzağı Düşme o kızın arkasına Yemyeşil kolu bacağı Cigara yapışmış dudağına Dördünce gecedir uykusuz

Basmane’de gaziler caddesi’ne Ürkek bir çarşamba götürdüm Siz böyle bir akşam üstü görmediniz



941’DE İZMİR


941’de İzmir, bela çiçeği sahil boyu karanlık sevdalı bulutların hali yağmur da ne kadar tembel yağıyor kendimizi akan suya bıraktık serseriler misali



941’de İzmir

İzmir şehrinin ışıkları yanıyor

çıktı şair namzedi Attilâ İlhan

çıktı yelken gibi sokaktan

Banyolar’a doğru şöyle uzanıyor

bir cebinde kiralık ihtiyar bir kitap

bir cebinde kehribar kuru üzüm ve incir

sahilde iki ahbap



kardeşim ihsan Ahmed

İzmir şehri yağmurlu bir şehirdir

yağmur çilerken çocuk gibi içlenir

yum gözlerini hele bir tahayyül et

hani – derd-üt gam içre perişan – yıldızlar gökte

hani her akşam Bostanlı’dan öte



kardeşim Cemşid hun

hoş geldin hayırlı akşamlar

gözlerinden mi yaktın söyle cigaranı

tütün değil ya dünyalar dağıtamaz efkârını

hem sabahtan çarşıda yoktun

ekmek alabildin mi fırından

yine galiba kıyamet kopmuş

yine pîr aşkına kırılmış camlar



941’de İzmir

her şey nasıl geçmiş nasıl kaybolmuş

rüyada gibi hiç farkına varmadan

şimdi ben buradayım sen İzmir’de o Bağdat’ta

ve daha başımızdan neler geçer kim bilir

kim bilir kardeşim hayatta


Attila İLHAN


Derleyen : Zeliha AYDOĞMUŞ

338 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page