ATATÜRK’Ü ANLAMAK
top of page

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Güncelleme tarihi: 9 Kas 2023

Fuat ÖZGEN

*



Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıl dönümünde anıyoruz. Büstlerine, mozolesine çelenkler konulacak, saygı duruşları, konuşmalar yapılacak, şiirler okunacak, yaşamı, ilke ve devrimleri sıralanacak, sevdiği şarkılar seslendirilecek. Kimileri zorunluluktan törenlere katılacak, kimileri "Atam izindeyiz," diyecek. Kimileri gerçekten üzülecek, minikler şiirlerini içten okuyacak, ağlayanlar olacak.


Ata’yı anacağız, anacağız da anlayacak mıyız? Bunca yıldır anladık mı? Anlasaydık bu durumda olur muyduk?

Atatürk “Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı hissediyorsanız bu kafidir.” diyerek O’nu anlamanın düşüncelerini, duygularını anlamaktan geçtiğini vurguluyordu.


Bir kesim Atatürk’ü anlamayı istemiyor. Anlamak için kafa yormuyor, O’nu tabulaştırmak, putlaştırmak kolaylarına geliyor.

Gericiler, yobazlar Atatürk’ü sevmiyorlar. Ondan nefret ediyorlar, korkuyorlar. O’nu çıkarlarına tehdit olarak görüyorlar. Onu unutturmaya, kötü göstermeye çalışıyorlar. Ona açıktan veya dolaylı olarak saldırıyorlar.

Kimi solcular da dönemin “ahval ve şeraitini” düşünmeden değerlendirmeye, onda eksikler bulmaya çalışıyorlar.


Ata'yı anlamak için çağını, yaşamını incelemek, özgürlük ve bağımsızlık olarak özetlediği karakterini, akıl ve bilim mirasını göz önünde bulundurmak gerekir. Fani Mustafa Kemal’den çok ölümsüz Atatürkçülük üzerinde çalışılmalıdır. Atatürk’ün ilke ve devrimlerini, Atatürkçü düşünceyi içeren Atatürkçülük, Atatürk’ü anlamak için bir ölçüt, bir yol göstericidir.


Atatürk’ün devrimcilik ilkesi süreklilik arz eder. Temeldir, ileri gitmek için kuvvettir, kanattır, akıl ve bilimin kullanılmasıdır.

Atatürk’ü anlayamaz ve ondan yararlanamazsak özgürlüğümüz, bağımsızlığımız tehlikeye girer, bugünleri mumla ararız.




41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page