Gülten AKIN
- Semihat KARADAĞLI

- 6 saat önce
- 3 dakikada okunur

Gülten AKIN
Semihat KARADAĞLI
*
"Ben İkinci Dünya Savaşı’nı gördüm ve 90’lara geldiğimiz zaman bile ben bu yaşamın daha güzel olabileceğine dair bir takım umutlar besledim.
Bakın yaşam nedir? Yaşam gerçektir, yaşam düştür. O ikisi bir açıyı taşısalar da yaşam bu ikisi birlikteyken ancak yaşamdır. O ikisini birbirine yaklaştıracak şey de yani düşten gerçeğe insanın geçebilmesini sağlayan şey de umuttur. Bu umut kaybolduğu, gerçekle düşün arası çok açıldığı zaman tam bir trajedi oluşuyor. İnsan yaşamında, ilişkilerinde, dünya ile insan arasında bir bölünme, parçalanma oluşuyor. Ve şiddet buradan çıkıyor. Düş’ün yaşama dönüşebileceği umudu olmadığı zaman bu şizofrenik bir bölünmeye sebep oluyor.
İşte dünyanın ve insanların sorunu bence burada.”
Gülten AKIN

BENİ SORARSAN
Beni sorarsan Kış işte Kalbin elem günleri geldi Dünya evlere çekildi, içlere Sarı yaseminle gül arasında Dağların mor baharıyla Sis arasında Denizle göl arasında Yanımda kediler, kuşlar Fikrimden dolaşıyorum
Hiçbir iktidarı sevmesem de Sobanın iktidarında Çarpışa çarpışa nasılsa Büyüyebilen kızlar Uslu, sakin, ölümü bekliyorlar Yaşlılık Dev mi oldular, başkaları Üstüne üstüne gelip korkusuz Güçlerini deniyorlar
*

İLKYAZ
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler
"Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı
Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz
Sisin dere ağızlarından sokulup akşamları
Fındıklarımızı basıyor
Neyleriz kararan tomurcukları
Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz
Tecimenlere yalvarıyoruz:
Bir "Hotel" bir gizli evlenme az çiziniz
Bir banka az çiziniz bir yalvarma
Bizden size ve sizden dışardakilere
Karılarımızı yolluyoruz tırnaklarını kesmeye ve demeye
-Evet efendim-
Çocuklarımızı yolluyoruz dilenmeye
Bizler gidiyoruz yatağımız tanrıya emanet
Yazların motorlu çingeneleri
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Baba evleri, ilk kez girilen ırmağa dönüş
Toprağa tutku, kendinden dolayı
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga
Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga
Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde
-Bilmiyoruz neden kavga.
Sonra kasabanın cezaevinde
Silgimizi göz önüne yerleştiriyoruz
Günlerimiz iterek genişletiyoruz
Yer açıyoruz karılarımızı düşünmeye
Bizsiz geçen menevşeyi düşünmeye
Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
Okulların kadın öğretmencikleri
Tatil günlerini çoğaltsalar da
Kutsal nemiz varsa onun adına
Gözlerimiz için bağlar dokusalar da
Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide
Açmaya ilkyaz çiçekleri
Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz
*
Gülten AKIN
Doğum tarihi: 23 Ocak 1933, Yozgat
Ölüm tarihi ve yeri: 4 Kasım 2015, Ankara
'İnceliklerin şairi "Kadından şair olmaz" tezini çürüten, yaşayan en iyi şairlerimizden biri olarak kabul edilen Gülten Akın, yaşamı boyunca, aralarında Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü(1999)’nün de yer aldığı pek çok ödül almıştır.
2008 yılında Milliyet gazetesinin yaptığı “yaşayan en büyük şair” araştırmasında Fazıl Hüsnü Dağlarca öldükten sonra yaşayan en büyük şair seçilmiştir. Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelendirilen Beni Sorarsan şiiri ile de 2013’te Metin Altıok Şiir Ödülü’ne layık görülmüştür.
23 ocak 1933 Yozgat doğumlu aydın yazar, kariyerine doğa, aşk, ayrılık, özlem üzerine yazdığı dizeler ile başlamıştı. Her gerçek sanatçıda olduğu gibi bu tutum toplumsal sorunlara paralel olarak değişti. 80 öncesi halkın yaşadıkları şiirlerine, dizelerine yansıdı. Şiirlerinde toplumsal sorunlar-halk ilişkisini işledi.
-Gülten Akın’ın yaşını büyüterek idam edilen Erdal Eren için yazdığı şiiri Grup Yorum BÜYÜ adıyla yorumladı.-
Halkın kaynağına inme isteğini "Şiiri Düzde Kuşatmak" (1983) kitabında, "Halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıklamıştı şair...
Şiirleri pek çok dile çevrildi, kırktan fazla şiiri bestelendi. Edip Akbayram'dan ve Grup Yorum'dan dinlediğimiz " Büyü'" isimli şiir onun eseridir.. "Deli Kızın Türküsü'" de bestelenen şiirlerindendir.
4 Kasım 2015 tarihinde sonsuz yolculuğa çıkarak aramızdan ayrılmıştır.
Saygıyla anıyoruz.
*
Derleme: Semihat Karadağlı
2021 / Gülten Akın, AZÇOK OKUNANLAR
Öteki Gülten AKIN yazılarını görmek için TIKLAYIN














































Yorumlar