"Ey hayat, şiir ve öfkeden süzdüğüm bal
Peteklerime biriken çiçeklerin çığlığı
Parmak uçlarımda yanan barut,
Yaşanmamış yağmurların susuz çocuğu ölme!
Şafaktaki güneşin gözlerini bekle "
MEHMET HAMEŞ ‘KAYIP ALFABE’ ŞİİR TAHLİLİ
1959 Hassa doğumlu Mehmet HAMEŞ; şiir dünyasına, Can Yayınlarından çıkan, /Yaktığın Coğrafya/ isimli eseriyle, 2001 yılında, ilk adımını attı. Çocuk yaşlarda şiir yazmaya başlayan Mehmet HAMEŞ'in Türk edebiyatına ilk merhabası, aslında 1998 yılında "Hacı Bektaşi Şiir yarışmasında kazandığı mansiyon ödülüyle olmuştu. Ardından, 2000 yılında Dünya Kitap Şiir ödülünü kazandı.
Mehmet HAMEŞ, Hassa doğumlu olup İzmir’de yaşayan bir şairdir. HAMEŞ; Başta TRT olmak üzere birçok TV kanalında şiir sohbetleri ve şiir söyleşileri mevcuttur. Hatay'lı olmasına rağmen hayatı boyunca Türkiye'nin genel sorunlarını kendi çapında gündeme getirmiştir. Sosyal medyada özellikle Gezi Olayları ve Hatay'da gelişen diğer olaylarda Hatay'ın dünyaya açılan penceresi olmuştur.
/Yaktığın Coğrafya/’dan sonra aynı yıl, Dünya Yayıncılıktan /Suskunluğu Su Rengi/ isimli unutulmaz şiir kitabı geldi. Kitapları yayınlanmadan evvel, şiirleri çeşitli edebiyat ve sanat dergileri tarafından yayınlanmaya devam etmekteydi. 2004 yılında yayınlanan, Yom Yayıncılıktan /Tay ve Ter/ isimli sıra dışı şiir kitabının ardından, tüm kitaplarını yeni şiirleriyle birlikte 2007 yılında Evrensel Basım Yayıncılıktan /Yaşlı Kelebek/ isimli şiir kitabında topladı. 2013 yılında ise tüm eserlerinden farklı, biraz riskli ve biraz da yerinde bir tarz kullanarak Mühür Yayınevinden /Kayıp Alfabe/ isimli şiir kitabını çıkardı. Bu eseri, sanat ve şiir eleştirmenleri tarafından çok beğenildi. Tabi asıl önemli olan okurun beğenisiydi. Bunun ardından Heyamola Yayıncılıktan /Melek Girmez-Meleklerle Şeytanların Zılgıt Çektiği Yer/ ve Temren Yayıncılıktan bir şiir kitabı daha geldi okurların karşısına. Bugün size Kayıp Alfabe kitabının değişik bir analizini yapacağız.
Mühür Kitaplığından çıkan eserin, kapak ve iç tasarımı Kenan BIYIKLI tarafından yapılmış. Üzerinde -Kayıp Alfabe- yazılı jurnal imajlı ön kapak resmi, esere ciddi bir görünüş kazandırmış. Arka kapaktaki, Sennur SEZER, Hilmi YAVUZ gibi günümüz şairlerin Mehmet HAMEŞ hakkında sarf ettikleri düşünce metinleri, kitaba sıkı bir hava vermiş.
Kitapta alışılagelmiş -İçindekiler- bölümünün olmayışı, kapakta veya diğer yerlerde kitap içeriğinin şiir olduğunu ifade eden bir yazıya rastlanmaması, dikkat çeken önemli hususlardan. Kitap _ebruli ebruli, çöl çöl ve aşk aşk_ isimleri altında değişik üç bölüme ayrılmış.
/bir alfabe kaybolmuştur bulanın ödülü: ölümsüzlüktür/
/Bir alfabe bulmuştur ödülü: ömrü örselenmiştir./
Kitabın ismiyle bütünleşen bu güzel sözler, eserin kalitesini ve özelliğini okura farklı hissettirmektedir. Kitaptaki her şiire, rakam yerine, birer harf verilmiştir. Harf sayısına bakarsak kitapta 28 şiir var. Ancak alfabemizde 29 harf bulunmaktadır, (ş) harfi atlanmıştır. Neden (ş) harfi atlanmıştır? Bu husus belirtilmemiştir. Ayrıca ikinci bölüm -çöl çöl-'den sonra şiirlere isim verilmemiş. Bazı şiirler birbirlerinin devamı gibi görünse de yapı ve anlam bakımından birbirlerinden farklı oldukları, okumaya devam ettikçe anlaşılıyor. Son zamanlarda birçok şair yazdıkları şiirlerine isim yerine rakam hatta hiçbir ibare koymadan da isimsiz şiirleri kitaplarında yer verdikleri görülmüştür.
Bu incelemede amacımız, günümüz şairlerinden birinin şiir kitabını poetik özellikleriyle yapısal, sayısal ve edebi veriler ışığında göstermeye çalışmaktır.
abcçdefgğ: ebruli ebruli Bu bölümde;
ışığı saklayamaz örümceğin ağı (5 sayfa)
anneler evlerin kurutulmuş çiçeği (5 sayfa)
bakir kalırsa aşk, çocuklar ihtiyarlar (8 sayfa) ç) kanadı kırık uçuş denemesi (6 sayfa)
ansızın bir vedalaşma öldürür seni (6 sayfa)
ihanete uğrayan masumiyet (4 sayfa)
yasak meyve için kovulan değilsin (4 sayfa)
su yalağı tutamaz kumun hasını (3 sayfa)
ğ) karda renk değiştiren kırmızı atkı (4 sayfa) isimli şiirler yer almıştır.
1 - Tüm şiirler isimlendirilmiş. Uzun başlıklı şiir isimleri seçilmiştir.
Bölümdeki tüm şiirlerin uzunluğu dikkat çekici.
Şiirler, şiir tadında mensur metinlerle zenginleştirilmiş.
Tüm şiirler klasik şiir özellikleri olan mütakarrin, kafiye, redif, vezin ve aruzdan uzak, modern şiirde aranan, biçemlik, aliterasyon, asonans, prozodi, açıklık, akıcılık içeren mensur şiir örüntüsündedir.
Şiirlerde pastoral ve lirik ezgiler bulunmakta. Farklı kelimelerin kullanılması açısından anlatım zenginliği içermektedir.
Noktalama, inceltme işaretlerine ve büyük küçük harf özelliği dikkate alınmamış. Buna edebiyatımızda 'dilde sapma' denmektedir.
Bölümün ilk şiirine teknik yönden bakış;
a) ışığı saklayamaz örümceğin ağı
Şair; edebiyatımızda ilk kez 20.yy. başlarında Avrupa’da Charles Baudelaire, İsidore Duacasse ve Arthur Rimbaud gibi şairler, ülkemizde Halit Ziya UŞAKLIGİL ve son zamanlarda, Şükrü ERBAŞ, Ahmet TELLİ, Ahmet ADA vb. şairlerin de bazı eserlerinde arada sırada uyguladıkları, şiirsel metinlerle (mensur) günümüz şiir anlayışına, farklı bir tarzda giriş yapmıştır. Bu şiirde yedi paragrafta mensur özelliğe yer verilirken, şiirsel dizelere altı kere yer verilmiştir. Şiirde, erkek kadın ilişkisindeki doğal yalnızlığa ve sevgiye olan imgeleri, benzersiz tasvirlerle "böğürtlen karası kaşları, içi boşaltılmış top mermisi" vb. bezeyerek, lirik tarzda metin öbekleri oluşturulmak istenmiş. Şiirin ana temalarından biri olan
Aşk; pastoral tarz kullanılarak modernize edilmiş. Örneğin:"Şehrin uzağına gene yağmur yağıyor, ağaçlar ilkyaz yolculuğunda"
Bu bölümün diğer şiirlerine bakıldığında; anne, çocuk, insan, doğa, aşk, sevda, din ve hayat konularının karışık işlendiğini görmekteyiz. Bu nedenle bu bölüme 'ebruli ebruli' denildiğini söyleyebiliriz.
Şiirdeki metinde kullanılan cümle sayısı: 53
Şiirdeki metinde kullanılan kelime sayısı:419
Şiirdeki dizelerde kullanılan kelime sayısı: 174
Şiirdeki mısra sayısı: 52
Şiir genelinde kullanılan Türkçe kökenli kelime sayısı: 497 (% 79)
Şiir genelinde kullanılan Arapça kökenli kelime sayısı: 90 (% 14)
Şiir genelinde kullanılan Farsça kökenli kelime sayısı: 31 (% 5)
Şiirde kullanılan (diğer yabancı dil kökenli) kelime sayısı: 12 (% 2)
9- Toplamda kullanılan kelime sayısı: 630
Bölümün ilk şiirinde geçen bazı kavramlar
Seviştiği evin (4) - Bülbülü seviştirenin (108)
Ah bedenimin (68) – Bedeni soğudu (81) – Bütün bedenini (92)
*Parantez içindeki rakamlar kelimenin hangi satırda geçtiğini göstermektedir.
Erken ölmüş (33) - Ölü yazdıran (36) - Ölmüştü içinizdeki (38) - Ölümle çevrelendiğini (97)
Gölgesizliğiydi zaman (4) - Kimi zaman (51-52)
Yıllanmış iki (5) – Yirminci yüzyılın (107)
Geç saatinde (9) -Saatlerce dilsiz (9) – Saati soruyor (105)
Seher dağlardan (11) - Seher çatılara (16) - Seher yakına (21) -Seher çanlara (26) – Seher ayaklara (32)
Eski hafızasında (28) - Eskilerde kalmış (42)
Varmış mevsiminde (33) – Her mevsimde (89)
Yazdıran anılar mısınız? (36)
Umutla geleceğe (64) – Geleceği düşledi (86)
Aşk (3-7-36-47-67-70-83-88-95-100-109)
Şiirde "j" ve "1" harfleri ile başlayan kelimeler tercih edilmemiştir.
ŞİİRDE EN SIK KULLANILAN BAZI KELİMELERİN İSTATİSTİKSEL DAĞILIMI
Bu bölümde şair, şiirlerine isim vermemiş bunun yerine harf vermiştir. Ancak bu bölümde (ı) harfi neden (i) harfinden sonra geldiği belirtilmemiştir.
h (1 sayfa)
i (1 sayfa)
ı (1 sayfa)
k(l sayfa)
1 (1 sayfa)
m (1 sayfa)
n (1 sayfa) isimli şiirler yer almıştır.
1- Hiçbir şiir isimlendirilmemiş.
Dizelerdeki hece ölçüsünden uzaklık ve serbestlik dikkat çekici.
Bu bölümdeki bazı şiirler de, şiir tadında metinlerle zenginleştirilmiş, (mensur)
Genellikle şiirler klasik şiir özellikleri olan mütakarrin, kafiye, redif, vezin ve aruzdan uzak, modern şiirde aranan biçemlik, aliterasyon, asonans, prozodi, açıklık, akıcılık içeren mensur şiire yakın örüntüdedir.
Şiirlerde pastoral ve lirik ezgiler bulunmakta.
Noktalama işaretlerine ve büyük küçük harf özelliği dikkate alınmamış, (dilde sapma.)
Aliterasyon ve asonanslar dikkat çekici değil. Fakat tadında kalmış.
Ulusal, bölgesel ve toplumsal yaralara değinilmiş.
Bölümün ilk şiirine teknik yönden bakış;
Şair; bu şiirine de, günümüz şairlerinin eserlerinde sıklıkla rastlanılan, şiirsel metine, yer vermiştir. Ancak bu sefer bu metinsel dizeler şiirin son kısmında bulunuyor. Şair isimsiz şiirine ölçüsüz kısa ve ikili dizelerle başlamıştır. Günümüz şiir anlayışında dikkat edilen, farklı ve özgün (orijinal) kelimelerin kullanılması şiirin kalitesini arttırmış;
Örnek 1: "amerikan yenisi cemseler geçiyor hayıtların yanından..."
Cemse: Askerî arabaların önündeki GMC logosunun halkımız tarafından zamanla yanlış okunur hale gelmesi ötürü askerî arabalara takılan lakap.
Hayıt: Akdeniz ve batı Anadolu'nun deniz kenarı ve kayalık bölgelerinde yetişen, köklerinden sarı kökboyası, meyvelerinden idrar arttırıcı, gaz söktürücü sap ve dallarından sepet yapımında kullanılan Maki ailesine ait bir bitki.
Örnek 2: “çömelmiş bakır 'teştle' çayda çamaşır tokaçlıyor arap analar:"
Teşt: Yıkanmak veya içinde bir şey yıkamak için tasarlanmış, genelde alüminyumdan üretilmiş bir çeşit leğen.
Tokaçlamak: Teknik bir terim olan bu kelime, daha çok cisme yuvarlak biçim vermek için yapılan dövme işlemidir.
Not 1: /Amerikan ve Arap/ kelimeleri özel isim olduğu için modern şiir de bile cümle içinde büyük harfle yazılması tercih edilmelidir. Ancak bu şart değildir.
Şiirde dikkat çeken bir diğer husus ise yerel ve genel halk ağzı dilindeki kelimelere yer verilmiş olmasıdır.
Örneğin: cemse, kancık eşek, teşt vb. gibi.
Ayrıca yabancı kökenli kelimelerin fazlalığı tesadüf müdür yoksa özellik midir şaire sormak gerekmektedir.
Örneğin: kamp, konvoy, mil, motor, palet, petrol, rafineri, remork, sınır, tank v.b.
Şiir; ikili altı adet dizeden oluşmakta ve son iki paragrafta şiirsel metinlere yer verilmiştir. Son cümlenin Dr. Hikmet KIVILCIMLI'dan alındığı dip not olarak belirtilmiş. "tek tek dövüştüler, hep beraber yenildiler"
Şiirin konusunu oluşturan bölgesel (muhtemelen Türkiye güneydoğusu) toplumun yara ve sorunları lirik bir dilde şairin kendi oluşturduğu poetikasıyla anlatılmak istenmiş. Kullanılan tasvirlerdeki yerel motifler şiire protest ezgiler kazandırmıştır. Örnek:
"çomakla çeliği/davula dokunuyor"
"kancık eşekler bol mezralar uzanıyor kuzeyde"
"bayırlardan bakıyor gözü çapaklı, haki yelekli türkmen çocuklar."
"keleş yüklü kürt babalar konvoya bakıyor kara kara"
Not 2: /Türkmen ve Kürt/ kelimeleri özel isim olduğu için modern şiirde bile cümle içinde büyük harfle yazılmalıdır./haki/ kelimesi /hâkî/ olması gerekmektedir.
Şiirdeki metinde kullanılan cümle sayısı: 11
Şiirdeki metinde kullanılan kelime sayısı: 84
Şiirdeki dizelerde kullanılan kelime sayısı: 28
Şiirdeki mısra sayısı: 12
Şiir genelinde kullanılan Türkçe kökenli kelime sayısı:75- (% 67)
Şiir genelinde kullanılan Arapça kökenli kelime sayısı:7 - (% 6)
Şiir genelinde kullanılan Farsça kökenli kelime sayısı: 12- ( %11)
Şiirde kullanılan (diğer yabancı dil kökenli) kelime sayısı: 18 - (% 16)
Toplamda kullanılan kelime sayısı: 112
Bölümün ilk şiirinde aynı ünlü harfi içeren kelimeler
keleş yüklü kürt babalar (20)
Şiirde "f-i-j-l-n-o-ş-v-z" harfleri ile başlayan kelimeler tercih edilmemiştir.
ŞİİRDE EN SIK KULLANILAN BAZI KELİMELERİN İSTATİSTİKSEL DAĞILIMI