1.GÜN 1. HİKAYE * Dekameron Aşk Hikayeleri / GİRİŞ / 1348 Yazında Floransa’da veba salgını tüm hışmıyla sürüyordu. Bu herhalde...

Birbirinden güzel 5 kısa öykü okumaya ne dersiniz. Öyleyse resme TIKLAYIN...

Niyazi UYAR * Cik cik, cik cik cik! Cik cik, cik cik cik! Sesin geldiği yöne çevirdim başımı bir şey göremedim. Metruk binanın...

Erhan TIĞLI * Deli bunlar canım, hem de zırdeli, hınzır deli, muzır deli... Zaten Dereköy’den adam çıkmaz. Delilerin şahı, enayilerin...

Niyazi UYAR* Demir’i anneanneyle bırakıp “öğretmenevine okey oynamaya gidiyorum,” diye çıktım evden. Nedendir bilinmez eve gidesim tuttu,...

Adalet AĞAOĞLU * İşim mi? Eh işte... Caddede, kalabalık arasında kulağıma çarpan söz, bu. Bu kadarcık: İşim mi? Eh işte... Öyleyse, sapı...

İBRAHİM TIĞ * Pandeminin ve hemen bitiverecek sandığımız yasakların yeni başladığı günlerden biri… İşten çıkıp ev ile Kalpaklı’ya gidip...

ÖMER SEYFETTİN * Hatice Hanım pek genç dul kalmış, zengin bir hanımcağızdı. On üç yaşındayken altmış altı yaşında bir kocaya vardığı...

Elif ŞAFAK * “Rüyamda bir uçan balon görüyordum. Gıpgri gökyüzündeydi, bem­beyaz bulutların arasında, sapsarı güneşin gölgesinde. Ben...

Niyazi UYAR * Ailecek zekiydiler, özellikle sayısal zekâları… Köylüler onlara dair, “Hesabı, keratı eyi,” derlerdi. İki işlemli matematik...

Erhan TIĞLI İnme turnam inme sen bu pınara Avcı tuzak kurmuş var yolun ara … İnme turnam inme yolda kış olur Bastığın yerler de donar taş...

Tarık BUĞRA * Yağmur yağıyordu, pis pis yağıyordu. Bu havada ancak yapabilecek bir şey bulanların, bulduklarını yapabilenlerin canı...

Denizin derinliklerinde yaşlı balık on iki bin çocuğu ve torununu başına toplamış onlara masal anlatıyordu: Bir zamanlar annesiyle...

Sait Faik ABASIYANIK * Gece saat on ikiyi on geçiyor. Taksim’de saatin altında tramvayı bekliyorum. Öyle olmasa, bu kadar ince eleyip sık...

Zeyyat SELİMOĞLU * Eşek kayaların arasındaydı. Bize kalsa belki göremeyecektik ya, Arap Niyazi'nin yaygarasıyla hepimiz o tarafa döndük....

*Niyazi UYAR Özel hastanenin karşısındaydı top sahası. Günün ilk saatlerinde, uyku tutmayan emeklisi, yaşlısı, genci orada alıyordu...

-Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştır. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır;

Niyazi UYAR * “İlk sevdalar çocuksudur, unutulur; akıl başta değildir,” derler daha! Çocuklar, olduğu gibi bakar dünyaya, riyasızdırlar;...

Nurdan ALADAĞ * Balkonun kapısı sertçe açılınca fırladı yerinden. Ürktü de. Sanki karanlık bir gölge girdi içeriye. Hızla değişip insana,...

*Niyazi UYAR * Günlerden cumartesiydi, cumartesi kutsiyeti olan bir gündü onun için. Cumartesi’nin kutsiyeti Musevi okulunda görev...