ŞEHİR VE ÇOCUK
- Yusuf AKSOY
- 30 May 2021
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Oca 2022
"Eskişehir
her zaman içimde
serin bir sabah rüzgarı
düş renginde lapa lapa kar
her an çiseleyen yağmur
usulca bir gök kuşağı tepemde
göz kırpan bir günebakan
seyre daldığında akşamüstlerinde
sızıyı süzen merih gözlü Porsuk
her sabah yeniden uyanan şehir
hep yeni bir dost kalacak” demiştim
şimdi, Ali İsmail oldu ya
tüm sokakların birleşimi
tuzakla çiçeği kopartılan
nar tanesinin kırmızısıdır
şehrin sembolü artık
kan bulaşmış ekmek yemez bu şehrin halkı
"öldüm, vurmayın" haykırışı
kuşatmayı yarmıştı!
evinizin önündeydi çığlığı kan revan içindeydi Ali yüz yüze geldiğinizde gözü gözünüz olmalıydı
çocuğun düşü şehrin vicdanın düşü artık
kırılan elleri lületaşına can veren
tezgahlarda ışık saçan işçilerin elleridir artık kanatılan gözleri uçmak için direnen
yaralı bir seçenin gözleri
parçalanan yüreği onun geçtiği yollardan izlerini incitmeden geçen
koca bir halkın yüreğidir
üniversitenin kampüsü,
amfileri, koridorları,
gülüşlerini yüzünden taşıran
Ali’nin gülüşleriyle var olacak
umuda can suyu olan Porsuk
sessizce dolaşılan kıyılarında
dövüşenlerin ve düşenlerin
ve
iyilerin mutlak kazanacağı şehrin
tanığı ve dostudur her daim
Ali İsmail oldu kentin adı
çok cesur olacak çocukları
çok yaşayacak şehir artık, çok!
görülecek hesap olacak elbet
elbet düğün bayramlar da olacak
annelerin isyanı rıza gösterdiğinde
Comments