ÖZLÜYORUM
top of page

ÖZLÜYORUM

Nurten B. AKSOY

Koskoca 2023 yılının yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının bitmesine az bir zaman kaldı. Dile kolay tam 100 yıl, başka bir deyişle altın yıl... İçim kıpır kıpır, heyecanla bekliyordum 2023'ü. Kim bilir nasıl büyük bir coşkuyla kutlanacaktı. Toplantılar, paneller, konferanslar düzenlenecek, coşkulu kutlamalar yapılacaktı. Çoluk çocuk, tüm millet "YAŞASIN CUMHURİYET" diye haykıracaktık hep bir ağızdan, can u gönülden.


Ama yok, cılız birkaç sesten, son günlere sıkıştırılmış, yasak savarcasına yapılan birkaç etkinlikten başka bir şey yok. Biliyorum ki benim gibi düşünenlerin de ATATÜRK'ümün de gözleri nemli, yüreği kırık.

Yöneticiler sus pus... Koca bir yılı "yok Nas, yok Dolar, yok enflasyon gibi bir türlü düzeltemedikleri boş sözlerle doldurdular. Şimdi de savaş çığlıkları arasında geçiştirilmeye çalışılıyor koskoca 100. Yıl...


Evet, Cumhuriyetimiz tam 100 yaşında, bense onun üçte ikisi yaşımı tamamladım... Yani ben ve benim kuşağım, Cumhuriyet henüz taptaze bir fidanken, onun en görkemli döneminde dünyaya geldik ve onun olgunluk dönemlerindeyse bizler gençliğimizi yaşadık...


Altmışlı yıllar, okul yıllarım... Hani "Küçüktüm, ufacıktım, top oynadım acıktım..." günleri... Kıt kanaat geçinen, cepleri yoksul, ama gönülleri zengin ailelerimizi, üstüne beyaz, kolalı yakalar taktığımız siyah önlüklerimizi, bütün bir yıl, yaz kış demeden giydiğimiz altı kösele ayakkabılarımızı özlüyorum.


Marka, moda bilmez, birbirimizi hiç kıskanmazdık; renk renk kalemlerimiz, çeşit çeşit defterlerimiz ve test kitaplarımız yoktu. Sarı defterlere küçücük kalmış kurşun kalemlerle yazardık... Ama mutlu çocuklardık, birbirimizi çok severdik, elimizdeki her şeyimizi paylaşırdık birbirimizle...


Olur olmaz yargılamazdık kimseyi. Karda kışta yürüyerek gittiğim okulumda onun, bunun adamı veya yandaşı olmayan, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirmek için çırpınan öğretmenlerim geliyor gözlerimin önüne. Birilerine değil; vatana, millete hizmet aşkıyla yanan öğretmenlerimi özlüyorum.


En önemlisi de hep birlikte coşkuyla kutladığımız, gerçek anlamda sevip benimsediğimiz bayram günleri geliyor gözlerimin önüne. Dalgalanan bayraklar altında coşkuyla söylediğimiz “Onuncu Yıl, Ellinci Yıl" marşları çınlıyor kulaklarımda ve ben o günleri çok ama çok özlüyorum.


Asansörü, kaloriferi olmayan ama sımsıcak olan evimi özlüyorum; siyah-beyaz ekranların başında oturup, birbirimizle sohbet ettiğimiz günlerin özlemi yakıyor içimi. Duble olmayan, daracık, eciş bücüş yollardaki yol hikayelerini özlüyorum…


Yirmi birinci yüzyılın başlarında, Cumhuriyetimiz yüzüncü yaşını doldururken çok da mutlu değilim. O eskilerde yaşadığım aydınlık günleri özlüyorum, karanlığa inat cumhuriyete gerçekten gönül vermiş o güzel insanları özlüyorum.


Son yirmi yılıma dönüp bakıyorum... Ülkem teknolojide, sanayide, imarda (!) ne kadar geliştiyse sevgide, birlik ve beraberlikte o kadar sınıfta kaldı ne yazık ki. Özellikle de ne kadar sevgisiz, ne kadar bencil, ne kadar öfkeli insanlar olup çıktık.


Niyeyse önce kendimizi yargılamamız gerekirken hep başkalarını yargılar olduk, ayrıştırıldık, ötekileştirildik..."Yaratılanı sevemedik Yaratan'dan ötürü, Gel kardeşim elini ver bana" diyemedik.. Bir kısmımız coşkuyla kutlarken cumhuriyeti, yoluna can veririz diye haykırırken, bir kısmımız onu yıkmak, karanlıklar içine çekmek için çabalar olduk...


Bütün bu yaşananlara rağmen cumhuriyetimiz 100. yaşında... Daha nice yıllara da erişecek inşallah, ama ya bizler birbirimizi sevmeyi, birbirimize katlanmayı öğrenebilecek miyiz ? El ele verip saygı ve sevgi çemberi oluşturabilecek miyiz ?

Cumhuriyeti yaşadığını söyleyerek, ona ve ilkelerine arkasını dönenleri, onu yok etmek adına her türlü kötülüğü yapanları gördükçe kahroluyorum. Halkı bölenlerden, sahte kahramanlardan, sahte dindarlardan, sahte “büyüklerden” nefret ediyorum.


Ben çocukluğumun CUMHURİYETİNİ özlüyorum, onu istiyorum. Gözleri çakmak çakmak bakan, halkının tümünü kucaklayan ATATÜRK gibi bir lider istiyorum. Şatafatlı saraylardan yönetilen cumhuriyeti değil, halkıyla el ele, gönül gönüle aydınlık günlere yol alacak Cumhuriyeti özlüyorum.

Uyumak ve güzel bir rüyaya uyanmak, çocukluğumun, gençliğimin özlediğim cumhuriyetini yeniden yaşamak istiyorum...

27 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page