KALEMLERİM
top of page

KALEMLERİM


İlk kaleme ilkokula başlamadan beş gün önce sahip oldum. Okula başlayacağım haftanın öncesindeki çarşamba günü (Maçka’nın pazarı) babam, çarşıya inip bir alfabe, bir çizgili defter, bir tekerlek kırmızı silgi, bir kurşun kalem, kaplama kâğıdı ve etiketler aldı. Eve gelince kitap ve defteri özenle kapladı, etiketledi. Kalemin ucunun iki santim yukarısından çakısıyla daire biçiminde bir işaretleme yaptı. Sonra kalemin ucunu ustalıkla açtı. Silgiye bir ip takıldı. Okulda madalya gibi boynumda taşıdım. Hazırlanan malzemeler hasır zembile yerleştirilince kırtasiye hazırlığım tamamlanmış oldu. Sevinçten uçuyordum. Bana ait malzemem vardı. Arada çıkarıp bakıyor, sonra yerine yerleştiriyordum.


Okulda pek çok öğrenci gibi kalemi çok kısa tutuyor ve bastıra bastıra yazıyordum. Kalemin ucu sıkça kırılıyordu. Eski bir jiletle veya bıçakla açmaya çalışsam da kalemin ucu küreleşiyordu. Derste uç kırılırsa dişimle de açtığım oluyordu. Tadını, tatsızlığını anımsarım.


İkinci sınıfta önce kırmızı, sonra bir tarafı kırmızı, diğer tarafı mavi kuru boya kalemlerim de oldu. Hayatım renklenmeye başlamıştı. Dördüncü sınıfta sıra arkadaşım İrfan, resmi işlemlerde kullanılan sabit kalemi (zabıt kalemi) yarıp içini suda eriterek lila renkli bir mürekkep oluşturup dolmakalemde kullanıyor, bana da deneme fırsatı veriyordu. Bu arada sıralar, ellerimiz, kağıtlar da batıyordu. Resim derslerinde altılı kuru boya kalemleri de kullanıyordum.

Ortaokula gidince bir dolmakalemim oldu. Dolmakalem olunca mürekkep ve çeşitli mürekkep

hokkalarıyla tanıştım.


Türkçe derslerinden birinde güzel yazı yazılırdı. Yazı defterine yazı uçlarıyla yazılıyordu. Hokkanın kapağına dökülüp kullanılan mürekkep çok defa dökülüyor, giysilerimiz, sıramız defterimiz batıyor, arkadaş kavgaları oluyordu.

Dolmakalemler pompalı veya pistonlu idi.


Öğretmen okulunda kalemlerin kalitesi yükseldi. Yeşil-siyah Pelikanlar, mavi Parker, Scrikss ve bordo Sheafferler. Platin, çelik uçlar, renk renk mürekkepler dolma kalem kullanma zevkimi, becerimi arttırdı.

Öğretmen okulunda yazı dersi çok önemliydi. İyi ki de öyleydi. Sadece yazı dersinden sınıfta kalanlar oluyordu.

Divitler, çeşitli uçlar, ağaçtan ya da kamıştan yapılmış N, T, Z kesik uçlar ve mürekkep olarak siyah, - bloklar için- kırmızı çini mürekkepler. Bu araçlarla da güzel yazılar yazabiliyordum.


Sonra kartuşlu dolmakalemler, ispirtolu kalemler, pilot kalemler ve bütün pisliğiyle tükenmez kalemler. Günümüzde en çok tükenmez ve Pilot türü kalemler kullanılıyor. Dolmakalemler ancak imza törenlerinde kullanılıyor. Gerçi kalemin yerini daktilolar, bilgisayarlar, lazerler aldı ama bizim kuşağımız için dolma kalem unutulmazdır. Her birimizin saklısında bir dolma kalem vardır. Benim favorim yeşil Pelikandır. Tam bir asalet. Döndürülerek açılan kapak, altın sarısı uç, harika bir kömür. Kullanılmaya kıyılamaz, elde dolaştırılır, silinir, kaldırılır.

Yazma, düşünme, koklama, resim yapma, sağı solu çizme, arkadaşları dürtme aracıydı kalem geçmişte.


Şimdi bunlardan ne kaldı elimde?


21.03.2021

Fuat ÖZGEN

28 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page