top of page
1/409

Friedrich Engels


ree

"Hem Zengin, hem de İLK MARXİST..."


Friedrich Engels

(28 Kasım 1820, Barmen (şimdiki Wuppertal) - 5 Ağustos 1895, Londra),


Alman sosyalist, filozof, tarihçi ve siyaset bilimcidir.

Aynı zamanda, iş insanı olan Engels'in babasının Salford, Birleşik Krallık, Prusya'nın Barmen şehrinde (şimdiki Wuppertal) büyük tekstil fabrikaları vardı. Karl Marx ile birlikte Marksizm'in kurucusu sayılan Engels "ilk Marksist" olarak tanımlanmıştır. 1845 yılında kendi gözlem ve araştırmalarına dayanan "1844 Yılında İngiltere'de İşçi Sınıfının Koşulları" isimli yapıtı yayınlanmıştır. Karl Marx'la beraber "Komünist Manifesto"'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır, sonrasında Karl Marx'a maddi destek sağlayarak "Das Kapital" için yaptığı araştırmalara yardımcı olan Engels, Karl Marx öldükten sonra onun önemli sayılan eserlerinden Das Kapital'in son iki cildini tamamlamıştır. Daha sonra Artı-Değer Teorileri ve Kapital'in 4. cildi olarak Karl Kautsky tarafından basılan Marx'ın notlarını düzenlemiştir. 1884 yılında, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni isimli kitabı yayınlanmıştır.

*


Karl Marx ve Friedrich Engels’in Kaleminden William Shakespeare



ree

BİR

İngiliz tragedyasının bir tekilliği olan ve Fransız duygularına pek itici geldiği için Voltaire’in sarhoş bir yabanıl dediği Shakespeare, yüce ile aşağılığın, korkunç ile gülüncün, kahramanca ile parodinin kendine özgü karışımıdır. Ama Shakespeare bir kahramanlık dramasının önsözünü  söyleme görevini hiçbir zaman soytarıya bırakmaz. Bu buluşun hakkı koalisyon bakanlığınındır. Mylord Aberdeen, İngiliz soytarının değilse bile, hiç değilse İtalyan Pantaloon’un rolüne çıktı. Bütün büyük tarihsel devinimler, yüzeyde kalan gözlemciye, sonunda yatışıp fars olmuş ya da hiç değilse bayağılık olmuş gibi görünür. Ama bununla başlamak yalnız Rusya’yla Savaş[128] adı verilen tragedyaya özgü bir durumdur. Cuma akşamı bakanlığın resmi bildirisine yanıt olarak bakanlığın verdiği söylevin anında tartışılıp oybirliğiyle benimsendiği her iki Parlamento Kamarasında bu tragedyanın önsözü ezberden okundu ve dün öğleden sonra, Buckingham sarayında tahtında oturan kraliçeye sunuldu.



Karl Marx, “The War Debate in Parliament” [İngilizce yazılmıştır.].New York Daily Tribune, March 17,1854.


İKİ

Şu yaramaz Roderich Benedix, ardında “Shakespearoma-nia”ya karşı yazılmış kalın bir cilt pislik bıraktı. [129] Bu kitapta titizlikle gösterdi ki Shakespeare bizim büyük şairlerimizin, hele modern zamanlardakilerin eline su dökemez. Shakespeare, salt şişko Benedix çıksın diye olacak, o yüksek kaidesinden aşağı atıldı. Yalnız Şen Kadınlar in ilk perdesinde bütün Alman yazınında olduğundan daha çok yaşam ve gerçeklik vardır, ve yalnız Launce, [130] köpeği Crab ile birlikte, Alman komedyalarının topundan daha değerlidir. Karşıtlık şurda ki, Shakespeare çoğu kez teklifsiz bir tarzda çözümlerinin (dénouement) hakkından gelir ve buna uygun olarak usandırıcı, ama gerçek yaşamda kaçınılmaz olan gevezeliği kısa keser ya, koca kıçlı Benedix bu teklifsiz tarzla ilgili, ciddi olduğu denli ucuz tartışmalara kendini vermek istiyor. Bırakalım kendi yolunda yürüsün.


Engels’ten Marx’a, 10 Aralık 1873.Marx and Engels, Selected Correspondence, Moscow, 1975, p. 269.


ÜÇ

En genel mülkiyet biçimi para ile kişisel özellik arasında ne denli küçük bir bağlantı olduğunu, ikisinin birbirine ne denli doğrudan doğruya karşıt olduğunu Shakespeare daha o zaman bizim teorici küçük-buıjuvalanmızdan iyi biliyordu:Onun şuncası karayı ak, çirkini güzel, yanlışı doğru, Alçağı soylu, yaşlıyı genç, korkağı yiğit eder.Bu sarı köle…Azmış cüzamı tapılası kılar…Bu odur ki Geçkin dulu yeniden gelin eder;Miskinhanede etleri dökülmüş olsa da,Aptallar için yeniden albeniler…

Sen, Görünür Tanrı!Kaynaştırıp öpüştürürsün bütün olanaksızlıkları!


Karl Marx and Friedrich Engels, The German Ideology.Marx and Engels, Collected Works, vol. 5, Moscow, 1976, p. 230-31.


DÖRT

Akşamlan dinlenmek amacıyla Roma iç savaşları konusunda Yunanca aslından Appianos’u okuyorum. Çok değerli bir kitap. Yazarı Mısır doğumlu. Schlosser onun “ruhsuz” olduğunu söylüyor; belki de Appianos bu iç savaşların maddi nedenlerine inmeye çalıştığı için. Spartacus bütün eski tarihin en görkemli kişisi olarak gösteriliyor. Büyük general (Garibaldi değil), soylu kişilik, eski proletaryanın gerçek temsilcisi. Pompey, tümüyle alçağın biri; haketmediği ününü önce Lucullus’un başarısına (Mithiridates’e karşı), sonra Sertorius’un başarısına (İspanya), vb. karşılık, ve Sulla’mn ve başkalarının “oğlanı” olarak kaptı. Bir general olarak Romalıların Odilon Barrot’u idi. İhtirasını Caesar’a karşı da göstermeye kalkışınca, işe yaramazın biri olduğunu kanıtladı. Caesar, kendisine karşı çıkan darkafalıyı şaşırtmak için olanaklı en büyük —kasıtlı olarak aptalca— askeri yanlışlan yaptı. Sıradan bir Romalı general, örneğin Crassus, Epirus’taki savaş sırasında onu altı kez silip süpürürdü. Ama Pompey ile her şey olasıdır. Shakespeare, Love’s Labours Lost [Aşkın Boşa Giden Emeği] adlı oyununda, anlaşılan, Pompey’in gerçekte ne olduğu konusunda bir izlenim edinmiş gibi görünüyor.


Marx’tan Engels’e, 27 Şubat 1861.Marx and Engels, Selected Correspondence, Moscow 1975, pp. 115-16.Marx-Engels, Seçme Yazışmalar, lf s. 141-142.


Açıklayıcı Notlar Semirame tragedyasının (1748) “Eski ve Modem Tragedya Üzerine Söylev” adım taşıyan önsözünde Voltaire, Shakespeare’in Hamlet’i üzerine şunları yazmıştır: “Bu yapıtın sarhoş bir yabanılın fantezisinden doğduğu sanılabilir. Ama Ingiliz tiyatrosunu böyle saçma ve barbar kılan kaba biçim bozmalarında, Hamlet’te, önemli kendine özgülüklerden başka, gerçek bir dahinin yüce düşünceleri bulunur. – 224.127 Pantaloon (Pantalone) – Italyan halk tiyatrosundan bir karakter; zengin, ama pinti ve aptal bir Venedikli tacir. – 224.128 Ortadoğu egemenliği için Britanya, Fransa, Osmanlı imparatorluğu ve Sardinya birliğinin Rusya’ya karşı 1853-56 Kınm sa- vaşı’na gönderme. – 224.129 Bu, R. Benedix’in Die Schakespearomanie adlı kitabına göndermedir. Bu kitapta Shakespeare’in Alman dramasma etkisi olumsuz eleştiriliyordu. – 225.130 Shakespeare’in Two Gentlemen of Verona komedyasından bir karakter. – 225.131 Shakespeare, Timon of Athens (Atinali Timon), 4. perde, 3. sahne. – 226.132 Shakespeare, Love’s Labour s Lost (Aşkın Boşa Giden Emeği), 5. perde, 2. sahne. – 226.

Kaynak: K.Marx, F.Engels, Yazın ve Sanat Üzerine I, Çeviren: Öner Ünalan, Sol yayınları, Birinci baskı, 1995




ree

Friedrich Engels

Hayatı


  • Engels, 28 Kasım 1820 tarihinde Prusya'nın Barmen şehrinde (şimdiki Wuppertal) doğmuştur. Babası fabrikatör Friedrich Engels Sr. (1796-1860), annesi Elisabeth Franciska Maurita (1797-1873) idi.[5] Ebeveynleri pietist protestanlardı.[2] Saygın bir aileden gelen Engels, ilk eğitimine Barmen'de başladı. 1834 yılında Elberfeld'deki daha ileri durumdaki bir okula başladı. Bu sırada babasıyla ilk fikir ayrılıkları başladı. 1837 yılında liseyi bitirmesine bir yıl kala babası tarafından okuldan alınınca Barmen'deki aile şirketinde muhasebecilik yapmak zorunda kaldı. 1838 yılında Bremen'e giderek burada ünlü sanayici Heinrich Leopold'un yanında çalıştı ve 1841 yılına kadar eğitimine devam etti. Bremen'in kozmopolit ortamında yeni düşüncelerle karşılaşan Engels, hem mesleğinde başarılı oldu hem de edebiyat ve sanat çevrelerine girmeye başladı. Bu dönemde çeşitli gazetelerde değerlendirme yazıları yazdı ve makale, şiir, drama gibi alanlarda eserler verdi. Der Telegraph für Deutschland gazetesinde Friedrich Oswald mahlasıyla yazılar yazdı. 1841 yılında bir yıllık gönüllü askerî görevini yapmak için Berlin'e gitti. Topçu birliğinde askerken Berlin Üniversitesi'ndeki felsefe derslerini takip etti. Buradaki ilk Genç Hegelciler arasında yer aldı. 1842 yılında, o dönem önde gelen muhalif burjuva gazetelerinden olan Rheinische Zeitung'da Prusya devletinin gidişatını eleştiren bir yazı dizisi kaleme aldı. 1842 yılında babası tarafından İngiltere'nin Manchester şehrine gönderildi. Yol üzerinde Köln kentinde Rheinische Zeitung bürosunu ziyaretinde ilk kez Karl Marx ile karşılaştı.


1845 yılında İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu konulu bir makale yayımladı. Aynı yıl, editörlüğünü Paris'teki Karl Marx'ın editörlüğünü yaptığı Franco-German Annals adlı dergiye yardım etmeye başladı. Marx, Engels ile kişisel olarak tanışmasının ardından onunla kapitalizm üzerine aynı bakış açısına sahip olduklarını fark etti. Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak onunla birlikte çalışmaya karar verdi. Marx'ın Ocak 1845'te Fransa'dan sürülmesinden sonra, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha fazla ifade özgürlüğü sunan Belçika'ya gitmeye karar verdiler.


1845 Temmuz'unda Engels, Marx'ı İngiltere'ye götürdü. Burada Engels, İrlandalı emekçi bir kadın olan Mary Burns ile tanıştı. İkisi de o dönem radikal olarak nitelendirilen fikirleri benimsediklerinden dolayı burjuvazi evliliğine karşı oldukları için birlikte olmalarına rağmen hiç evlenmediler. Beraberlikleri 1863 yılında Mary Burns ölünceye dek devam etti. Engels, Mary Burns'ün ölümünden sonra 11 Eylül 1878'de kardeşi Lizzie Burns ile evlendi.


Engels içlerinde George Harney'in de olduğu Çartist hareketin liderleriyle tanıştı. 1846 Ocak'ında Engels, Marx'ı da yanına alarak Brüksel'e döndü. Burada Komünist Yazışma Komitesi'ni kurdu. Tasarısı Avrupa'nın çeşitli bölgelerindeki sosyalist liderleri birleştirmekti. İngiltere'deki sosyalistler, Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra’da bir toplantı düzenlediler ve Komünist Birlik adı verilen yeni bir organizasyon oluşturdular. Engels buraya delege olarak katıldı ve eylem stratejisinin geliştirilmesine öncülük etti.


1847 yılında Engels ve Marx birlikte bir broşür yazmaya başladılar. Temelini Engels’in Komünizmin İlkeleri adlı kitabının oluşturduğu bu 12.000 kelimelik broşür altı haftada bitirildi. Engels'in amacı komünizmi kitleler için anlaşılabilir kılmaktı. Komünist Manifesto adı verilen bu broşür 1848 Şubat'ında yayınlandı. Ama yayınlandıktan sadece 1 ay sonra, Mart ayında Engels ve Marx Belçika’dan kovuldular. Köln’e taşındılar ve Marx radikal bir gazete olan Yeni Ren Gazetesi'ni Engels'in desteğini alarak çıkarmaya başladı.


Engels, 1848 devriminin önderiydi ve bu ayaklanma ilk ciddi sosyalist ayaklanmaydı. Bu ayaklanma sonraki komünist ayaklanmaların en büyük ilham kaynağı oldu. Engels Elberfeld’deki ayaklanmada aktif olarak bulundu, Prusyalılara karşı düzenlenen Baden Seferi’nde, Baden-Palatinate ayaklanmasındaki serbest güçlerin komutanı olan August Willich’in yaveri olarak savaştı. Aslında bu yaverlik bir aldatmacaydı. Çünkü August Willich tüm emirleri Engels'ten alıyordu.


1849 yılında İngiliz hükûmetine başta Engels olmak üzere birçok sosyalist liderin sürülmesi için baskı yapıldıysa da Başbakan Lord John Russell bunu reddetti. Marx, Engels'in kendisine sağladığı gelirle yaşamını devam ettirdi.


Engels, Marx’ın ailesi kendi ailesi olmasa dahi, sonuçta hem bir aile geçindiriyor, hem fikrî mücadele veriyor, hem de serbest güçlerin fikrî ve askerî sahadaki stratejik önderliğini yapıyordu.


1870’te Londra’ya taşınmadan evvel Engels, Marx’a yeterli geliri sağlayabilmek için Manchester’daki fabrikasında çalışmaya gitti. Marx'ın 1883'teki ölümünden sonra Komünist kitle Engels'i artık o ölene dek fikrî ve askerî alanda önder kabul ettiler. Bununla birlikte Engels, tek eşli evliliğin "erkeklerin, kadınlar üzerinde baskı kurmak için ortaya attığı tek taraflı bir yalan" olduğunu ifade etti. Bu bağlamda komünist kuramı, aileyle ilişkilendirerek erkeklerin kadınlar üzerindeki hâkimiyetinin tıpkı kapitalist toplumlarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki hâkimiyetine benzediğini iddia etti. Bu söylemleriyle Engels, Feminist kuramın kurucularından sayılmaktadır.


Ölümü ve sonrası

Engels, 1895 yılında Londra'da bir otel odasında tek başınayken çalışma masasında makalesini yarım bırakmış bir hâlde ölü bulundu. Ölüm sebebi boğaz kanseriydi. Öldüğünde hiç çocuğu yoktu.


Engels paranın var olmadığı bir dünya istiyordu. Tüm fikirleri, Marx'ı çok büyük bir etki altında bıraktığı gibi onun bu fikri de Marx üzerinde derin bir etki bıraktı.


Engels bu fikrini ölmeden birkaç saat önce yaşadığı olayı, yine ölmeden önce yazdığı son makalesinde şöyle bir örnekle açıklamıştır:


“ Kaldığım otelin resepsiyonunda bir kadın ve yanında da kısa-şişman bir adam gördüm. Uzaktan izlemeye başladım. Adam kadını bir köşeye çekti ve yüzüne iki yumruk attı. Ve yüksek sesle bağırdı: "Bana bak lanet fahişe! Şimdi odaya çık ve o adamı memnun et." Ben bunu duyunca kadının odaya çıkmasını engelledim. Polis çağırarak adamı tutuklattım. Kadına bir bilet parası verdim. Ona Manchester'daki fabrikama gidip çalışmasını ve fabrikaya gittiğinde benim adımı vermesini söyledim, bir de kartımı verdim. İnanmadıkları takdirde kartımı göstermesini ve kendisini işe mutlaka alacaklarını söyledim. Ama kadın hızlı adımlarla odaya çıktı. Ben biraz bekledim. Kadın odadan inince ona şunları söyledim: "Para her kapıyı açar ama kilitleyemez."


Friedrich Engels, bu durumda olanları burjuvazinin ve kapitalizmin ağına yakalanmış kişiler olarak görmektedir; insanoğlunun bu kadar aciz durumda olmasından yakınmaktadır.



Engels 1884 tarihinde yayınladığı Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni adlı eserinde doğu toplumlarında kapitalist birikimin neden gelişmediğini aşağıdaki sözleriyle açıklamaya çalışmıştır:


“ ...Gerçekten de tıpkı bütün öteki doğu egemenlikleri gibi Türk egemenliği de kapitalist bir toplumla uzlaşamayacak bir şeydir. Çünkü elde edilen artı değeri zorba valilerin ve gözü doymaz paşaların pençesinden kurtarmak imkansızdır. Burjuva mülkiyetinin temel şartını yani tüccarın malının emniyet altında bulunması halini bu toplumlarda görmüyoruz. „


Yapıtları

Komünizmin İlkeleri

Hakiki Sosyalistler

Doğanın Diyalektiği

Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni

Otorite Üzerine

Antidühring

Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm

Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu

Tarihte Zorun Rolü

Köylüler Savaşı

Almanya'da Devrim ve Karşıdevrim

1844 Yılında İngiltere'de İşçi Sınıfının Koşulları

Konut Sorunu

Büro ile Barikat Arasında


Karl Marx ile yazdığı kitaplar

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page