Harekatın 50. Yılı
1571'de Osmanlı egemenliğine giren Kıbrıs 300 yıl Türk yurdu oldu. 1878'de İngilizlere 50 yıllığına kiralandı. İngilizlerin eline geçen ada 1960'da bağımsızlığını kazandı.
Mersin'e 65 km yakınlığıyla Anadolu'nun ayrılmaz bir parçası ve çok büyük stratejik önemi de olan KIBRIS'ta harekâtın ilk ayağı Yunanistan Hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla -Kuzey Lefkoşa da dâhil olmak üzere- adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı. 140 bin ila 200 bin Rum, adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin Türk, adanın güneyinden göçmen oldu.
Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.10’da şu açıklamayı yapar:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi başlamış bulunuyor. Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."
...ve çıkartma başlar. 15 Ağustosta 1974'te ikinci harekatla son nokta konulur ve KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ kurulur. Artık Kıbrıs iki federe devletli bir yapıda geleceğini yapılandıracaktır.
O iki federe devletten biri olan Kuzey Kıbrıs'ı şu ana değin bizden başka tanıyan başka bir devlet yok, ekonomik olarak anavatana bağımlı. Güney Kıbrıs kesimi ise AB üyesi oldu bile...
BİR ZAMANLAR KIBRIS
Ada, Akdeniz'in doğusunda 34,33 ve 35,41 Kuzey enlemleri ve 32,23 ve 34,55 Doğu boylamları arasında yer almaktadır.
TARİH:
Kıbrıs'a insanların yerleşiminin M.Ö. 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir. Adanın güneyinde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimcilerinin M.Ö. 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş ve Cilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmıştır.
M.Ö 1500'lü yıllara değin bağımsız yaşamışlar, sonra önce Mısır'ın ardından Hititlerin yönetimine geçmiştir.
M.Ö 525'e kadar bir Mısır'ın bir çevredeki egemen güçler Fenikeliler, Asurlular etkisine giren Kıbrıs, bu kez Perslerin egemenliğini kabul etmek zorunda kaldılar. M.Ö 333' İskender'in Persleri yenmesiyle Helenleşen ada özerk olarak yaşamıştır.
İskender'in ölümüyle önce ardıllarından Mısırın, sonra Roma'nın, ardılı Bizansların eline geçen Kıbrıs uzun bir süre de Arap-Bizans ortak yönetiminde kalmıştır. Haçlı seferleri sırasında 1191'de egemenliği el değiştiren Kıbrıs, sonradan Tapınak Şövalyelerine satıldı. Ardından geri verilen, Lüzinyan hanedanının 300 yıl yönettiği ada, Memlukluların, Cenevizlilerin de eline geçti.
1745-1814 döneminde, Müslüman Türk Kıbrıslılar, Kıbrıs adasında Hristiyan Rum Kıbrıslılara karşı çoğunluğu oluşturmaktaydı.
1878 yılında Osmanlı'dan 'Ruslara karşı yardım' vaadiyle yıllık yaklaşık 92.000 altın karşılığında ada Birleşik Krallık tarafından kiralandı. Daha sonra Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesi gerekçe gösterilerek Birleşik Krallık tarafından ilhak edildi.
1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallık'a ilhakı tanındı. 1925 yılında Kıbrıs Crown Colony olarak ilan edildi ve adaya ilk Türkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.
Ekim 1931'den itibaren Rumlar Enosis isteğiyle ayaklandı, Rumlar'ın Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanması sonucu Birleşik Krallık'ın politikası sertleşti. Yunan ve Türk tarihinin okutması, iki ülkenin bayraklarının kullanılması ve Yunan ya da Türk ulusal kahramanlarının resimlerinin sergilenmesi yasaklandı.
Ocak 1950 tarihinde Doğu Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Türk toplumunun boykot ettiği bir referandum düzenledi. Referandumun sonucunda, katılan halkın %90'ı Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi düşüncesi olan enosis lehinde oy verdi. 1955'te Kıbrıslı Rumların kurduğu EOKA örgütü Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı. Bu zaman zarfında Kıbrıs Türkleri de silahlanmaya başladı ve Birleşik Krallık adanın tüm bölümünü kontrolde tutmakta zorlanıyordu.
Bu tarihten itibaren TAKSİM isteğinde bulunan Türkler ile ENOSİS isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı.
24 Nisan 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan birleşme planı adada referanduma sunulmuştur. Kuzey Kıbrıs plana %35'e karşı %65'le “evet” deyip kabul ederken, Güney Kıbrıs %25'e karşı %75 ile “hayır” deyip kabul etmemiştir.
1 Mayıs 2004 tarihinde adanın Rumlar tarafından yönetilen güney kesimi adanın tamamını temsilen, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
ARKA PLAN
Türkler ile Rumlar arasında ilk olaylar, Osmanlı İmparatorluğu'nun adayı 1878 senesinde elli yıl olmak üzere kiralama antlaşmasıyla Birleşik Krallık'a bırakmasından sonra 1920'de kiralama süresinin dolmasına sekiz yıl kala başladı. Bu olaylar sadece siyasi kavgalar olmakla birlikte silahlı çatışmalar şeklinde olmamıştır. 1920 yılında Rumların, İngiltere'nin onayını almadan Yunanistan'a katılma plebisiti yapmak istemesi ve Birleşik Krallık yönetiminin buna izin vermemesi, Rumların önce Birleşik Krallık'ı adadan çıkarmaya yoğunlaşmasına sebep oldu. 1950'lerin sonuna kadar süren bağımsızlık hareketi, 1960 yılında uluslararası anlaşmalara dayanan bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasının yolunu açtı. Rumlar, Birleşik Krallık'ın adadan çekilmesiyle Türklerle birlikte ortak devlete razı olmadılar. Kıbrıs’ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler, uluslararası anlaşmaları ve anayasayı çiğneyerek Türklere saldırılarda bulunmaya başladılar.
Zürih ve Londra Antlaşması
Zürih ve Londra Antlaşması, 11 Şubat 1959 tarihinde Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan devletleri; Kıbrıs'taki Rum ve Türk toplumları arasında imzalanan, bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs halklarının durumunu belirleyen ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nı onaylayan antlaşmadır. Rum tarafını Başpiskopos Makarios, Türk tarafını ise Fazıl Küçük temsil etmekteydi.
Bunu takip eden 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlanmış oldu.
-TSK'ye ait bir M47 tankı, başkent Lefkoşa'da bulunan Sarayönü Meydanı'na giriyor.-
Türü: Askeri Harekat
Taraflar:
• 40.000 TSK personeli• 150-180 adet M47 ve M48 Patton tankları, ürk Ordusu/ Kıbrıslı Türkler,
• 12.000 Rum askeri, 40.000 (tam seferberlik)• 32-35 tank • Yunanistan: 2.000+ asker, Yunan Destekli Kıbrıslı Rum Yönetimi
Tarih: 20 Temmuz-18 Ağustos 1974( 4 Hafta, 1 Gün)
Sonuç:
Türk Zaferi
*Türkiye'nin 35.000-40.000 civarındaki askeri adanın kuzeyine yerleşti. Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler harekatı "işgal" olarak değerlendirdi.
*Şubat 1975'te Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'ye silah ambargosu koydu.
*15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.
Kayıplar:
TSK: 498 ölü ve 1.200 yaralı Kıbrıs T.Y.: 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 803 kayıp sivil, 1.000 dolaylarında yaralı
Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan: 4.000 ölü ve 12.000 yaralı Toplam: 16.000
Ayrıca
3 Avusturyalı asker öldü ve 24 Avusturyalı, 17 Fin, 4 Britanyalı ile 3 Kanadalı olmak üzere toplam 48 asker yaralandı (UNFICYP)