Ah İSTANBUL
top of page

Ah İSTANBUL

Nurten Bengi AKSOY

*

Dün 29 Mayıs'tı, İstanbul'un Fethinin 570. yıldönümüydü, bir İstanbul sevdalısı olarak bu gün vesilesiyle duygularımı, hayal kırıklıklarımı ve içimde kabaran öfkemi dile getirmek istedim...

Asırlarca imparatorluklara başkentlik yapmış, nice hükümdarların rüyalarını süslemiş, dünyanın göz bebeği olmuş, ama belki de en kadersiz , en zulmedilen şehirdir İstanbul...


Kurulduğundan bu yana doğal afetlere, saldırılara, işgallere, savaşlara maruz kalmasına karşın hep direnen ve yaşamaya devam eden; şairlerin, yazarların gizemli şehridir İstanbul... Şiirlere, şarkılara ve daha nice sanat eserine ilham kaynağı olmuş; deniziyle, tepesiyle, erguvanlarıyla ve her gün bağrına saplanan hançerlerle yaşamaya devam eden, yedi düvelin göz diktiği şehr-i İstanbul'dur bu yedi tepeli şehir...


Küçücük bir yarımadada, yedi tepe üstüne kurulmuş bu kutsal şehir artık kabına sığamıyor. Birer mezar taşını andıran gökdelenleriyle, beton dökülüp genişletilen sahilleriyle, yok edilen ormanları ve su kaynaklarıyla, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından akın akın gelen çaresiz(mi) insanlarıyla, katledilmeye çalışılan tarihiyle sürekli ihanete uğrayan, Tevfik Fikret'in deyişiyle "Bin kocadan arta kalan dul bir kızdır" artık bu zavallı şehir. Belki de o koca FATİH uğruna karadan gemiler yürüttüğü bu güzel şehrin bugünkü halini görseydi, şehri yeniden fethetmeye kalkardı....


Bütün bunlara rağmen İstanbul yine de bir sevda, hem de kara bir sevda…Ne kadar kızsak da sevmekten vazgeçemeyeceğimiz bir sevgili. Uzaktayken hasretiyle yanıp tutuştuğumuz, içinde yaşarken hep yerden yere vurduğumuz, asırlardır adına methiyeler düzülen, huysuz ama bir o kadar da güzel sevgili…


Fotoğraflar: Nurten Bengi AKSOY

67 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page