Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov
top of page

Cengiz Aytmatov

Güncelleme tarihi: 11 Ara 2020


Ünlü Kırgız edebiyatçı, gazeteci, çevirmen, diplomat ve siyasetçi. Türk dünyasının en ünlü yazarlarından, dünya edebiyatında tartışılmaz bir yere sahip kitaplarıyla Türk kültür zenginliğini bütün dünyaya tanıtan Cengiz Aytmatov’u anlatacağız bugünkü yazımızda.


12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan’daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğar Cengiz Aytmayov. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistan’ında seçkin bir devlet adamıyken 1937’de tutuklanır ve 1938’de kurşuna dizilir. Bir Tatar kızı olan annesi ise tiyatro aktristidir.


Kırgızistan’a, dağlık yörelere Ekim devriminin daha yeni ulaştığı, sistemin yeni yeni yerleşmeye başladığı yıllara rastlar Cengiz Aytmatov’un çocukluğu. Bu dönemde geçmişe bağlı yaşlı kuşağın yanında, yeni düzene ayak uydurmaya çalışan genç kuşak da toplumdaki yerlerini alır ve genç Aytmatov da kolhoz tarlalarında çalışır.


Çevresini, doğayı, insanları o yıllarda tanımaya başlayan yazarın gençliği sıkıntılı bir döneme rastlar. O dönemde bir yandan yeni yerleşmeye başlayan siyasî sistemle, bir yandan da savaşla mücadele etmek zorunda kalır; çünkü İkinci Dünya Savaşının SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkilemiş, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşmüştür. On dört yaşında köyündeki parti sekreterliğine girer, burada tarım makinelerinin sayımı ve vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalışır. Daha sonra Kazakistan’daki Cambul veterinerlik teknik okulunda, ardından da tarım enstitüsünde okur. Zooteknisyen olarak bütün Kazakistan’ı dolaşır. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne geçer ve 1956-1958 yılları arasında Moskova’da okur. Aynı zamanda da bir gazeteci olarak sürekli gözlem yapar.

Yazarlığa 1952′ de başlayan Aytmatov, 1959’da Kırgız Pravdası gazetesinde muhabir olur. Daha sonra Povesti Gori Stepey (Dağlar ve Steplerden Masallar) adlı öykü kitabıyla büyük ün kazanır. Bu eseri, 1963’te Lenin Ödülü’ne lâyık görülünce en genç Lenin Ödüllü yazar olur. Eserlerini, Kırgızca ve Rusça olarak kaleme alan Aytmatov, eserlerinin çoğunda tema olarak aşk, dostluk, savaş döneminin acıları ve kahramanlıkları ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklerine bağlılığını işler.


Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi, askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış; yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerlerini, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiştir. Halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatan Cengiz Aytmatov eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insanı’ ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.


Hikayelerinde milli hafızaya ait efsane, destan, masal ve türküler ile bunların oluştuğu şartları ve insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi ve manevi zenginliğiyle yeniden hatırlatmaya çalışmıştır. Yine hikayelerinde halkının değerlerini, dertlerini, varsa onun içindeki çürümeyi anlatan yazarın en önemli özelliği; özüne bağlılık, kendinden, halkından, coğrafyasından haberdar olma ve bunları dile getirmesidir.

Eserleri Türkçenin yanı sıra 150’den fazla dile tercüme edilerek milyonlarca baskıya ulaşan Aytmatov, 1958’de Kırgız Yazarlar Birliği Prezidyumu üyeliğine, 1962’de de Kırgız Sinematografi İşçileri Birliği Birinci Sekreterliğine getirilir. Yazarlığının yanı sıra politikaya da atılan Aytmatov, Kırgızistan Meclisinde Talas Bölgesi Milletvekilliğinin yanı sıra Kırgızistan’ın Benelux Devletleri Büyükelçiliğini de yapmış, uluslararası diyalog çalışmalarıyla da tanınmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sonrası yazarları arasında yer alan Aytmatov’un kendini kanıtlamasını sağlayan kitabı Cemile olur; Louis Aragon Cemile’yi “dünyanın en güzel aşk hikâyesi” olarak tanımlamıştır. Cengiz Aytmatov, “Dişi Kurdun Rüyaları” ve “Elveda Gülsarı” romanlarında, yalnız insanların değil, hayvanların da psikolojisini başarıyla anlatmıştır Romanlarında kurt ve at gibi hayvanlara yer vermiş, onlara insani özellikler atfetmiş ve bunda da başarılı olmuş dünyadaki sayılı yazarlardan biridir. Türk sinemasının başyapıtlarından biri sayılan; yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı, başrollerinde Kadir İnanır ve Türkân Şoray’ın oynadığı, 1977 tarihli “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmi, Cengiz Aytmatov’un aynı adlı romanından uyarlanmıştır.


Ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov, böbrek yetmezliği sonucu tedavi gördüğü Almanya’nın Nürnberg kentindeki hastanede 10 Haziran 2008 günü ardında onlarca eser bırakarak yaşama veda etmiştir. Büyük yazarı saygıyla anıyoruz…

21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page