Onat Kutlar’dan Asım Bezirci’ye Mektup
top of page

Onat Kutlar’dan Madımak'ta Yanan Asım Bezirci’ye Mektup

Güncelleme tarihi: 1 Tem 2021


Terör dünyanın ve insanlığın en büyük belası. Uluslar bir yandan teröre karşı mücadele verip önlemler alırken bir yandan da terörde can verenlerin arkasından ağıtlar yakıyor. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de hemen her gün dünyanın her köşesinde terör olaylarıyla bombalar patlıyor, insanlar ölüyor ve her yer viraneye dönüyor. 30 Aralık 1994’te İstanbul’da Marmara Otelinin pastanesinde patlatılan bir bombayla ağır yaralanan ve kurtulamayarak 11 Ocak 1995’te yaşamını yitiren şair, yaza, sinemacı ve düşünce adamı Onat Kutlar; 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan Madımak Oteli yangınında yaşamını yitiren arkadaşlarının anısına yazdığı mektubunda yaşanan acıyı gözler önüne serer. İşte “Asım Bezirci'ye Saygı” adıyla yazılan o duygu ve acı yüklü mektup…


"Sen insan bile değilsin. Gözü dönmüş bir katil, bir yaratıksın. Sen, yüreği insan ve yurt sevgisi ile çarpan, tüm yaşamını ulusal edebiyatın en güzel eserlerini incelemeye, araştırmaya, değerlendirmeye adamış, kırk yıllık dostum o değerli yazar Asım Bezirci‘yi yakmadın. Sen, ”Baza, baza! Çi hest-ü baza!“ yani “Gel, gel! Kim olursan ol gene gel! / İster Kafir ol, ister putperest gene gel! / Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir…” diyen kutbu, Hazret-i Mevlana‘yı yaktın.


Sen nasıl Müslüman olabilirsin? Yaktığın, göz göre göre, sırıtarak ve alkışlayarak yaktığın o mazlum yiğit, dürüst arkadaşım, o büyük cura ustası, halk ozanı, Sivaslı Nesimi Çimen değildi. Sen, bir toz tanesinde alemleri gören, Yüce Tanrı'nın bir sureti iken, senin gibi biri marifeti ile derisi yüzülerek aslına dönen Seyyit Nesimi‘yi bir kez daha yaktın. Sen nasıl Sivaslısın?


Sen, “Kavaklar” şiirinin dizeleri, Sezen‘in sesiyle dalga dalga tüm Anadolu’ ya yayılan; yıllarını inanılmaz bir özveri güzelliği ile Anadolu kentlerinde öğrencilerine adayan, Türkçenin en iyi çağdaş ozanlarından Metin Altıok‘u vahşice yaktığını sanıyorsun. Ey zavallı gafil hayvan, yaktığın Yunus‘tur. “Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın namaz değil / Yetmiş iki millet dahi / Elin yüzün yumaz değil.” diye yüzlerce yıl öncesinden seslenen Yunus Emre‘yi yaktın. Yunus Emre’yi yakana Müslüman demek, İslam’a hakarettir. İslam’a asıl hakareti sen ettin.


Sen, Cumhuriyet Türkiyesi’nin genç şairlerini, Behçet Aysan’ı Orhan Kaynar‘ı, kız-erkek gencecik çocuklarımızı, geleceğimiz olan gençlerimizi, üstlerine benzin dökerek hunharca yakmakla kalmadın. Kurtuluş Savaşımızın ilk kongrelerinin şanlı ve onurlu kenti Sivas’ı yaktın. Ey soysuz! Sen nasıl Sivaslı olabilirsin? Sen, uğursuz zebani ateşinle bizim koca bir geçmişimizi yakmaya kalkıştın.


Koca bir uygarlık olan geçmişimizi, barbar ve ilkel kavimlerin karanlık geçmişlerine benzetmek için, atının ayağı surları geçerken tüm dinlere, ırklara, inançlara güvence veren Fatih Sultan Mehmet‘in anısını; Itri‘den Şeyh Galib‘e, Şeyh Hamdullah‘tan Koca Sinan‘a, Baki Efendi‘den Süleyman Çelebi‘ye sevdiğimiz, değer verdiğimiz, gözümüz gibi koruduğumuz sonsuz bir kültürü bir hayvan gibi hiçe sayarak, yaratıkların en eşrefi otuz beş canı yakarak yok ettin. Orta Çağ engizisyon papazları gibi. Sen Müslüman olabilir misin?


Sen benim çocukluğumu, ilk gençliğimi yakmaya kalktın. Serin bayram sabahlarımı; cami sebillerindeki barış güvercinlerini, babalarımızın alçakgönüllü mezarlarındaki selvileri, inançlı, nur yüzlü analarımızın hiç eksilmeyen dualarını, bir küfür gibi fırlattığın ateşle yakmaya


Ey benim çocukluk arkadaşım Sezai Karakoç, aynı gençlik yıllarının şairi İsmet Özel, bu yaratık Müslümansa, siz nesiniz? Ey benim elli yıllık ömrümün sakin, alçakgönüllü, yüzü yerde, inançlı Anadolu halkı, sesime bir yankı verin. Deyin ki hep beraber: “Hayır! Müslüman bu değildir. O bir avuç gözü dönmüş katil bizden olamaz.“


Ey Sivaslılar! Asıl siz yükseltin sesinizi. Anadolu’nun en eski töresi olan, ocağına misafir olana düşman bile olsa saygı gösterme geleneğini bir yana bırakıp, konuklarını kor ateşte yakan bu alçakların sizden olmadığını söyleyin. Belki yanan yüreğimize bir merhem olur."

Onat Kutlar 1993

Etiketler:

37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page