Annem Zeytini İki Isırıkta Bitirmeyi Öğretti
top of page

Annem Zeytini İki Isırıkta Bitirmeyi Öğretti

Güncelleme tarihi: 27 Ara 2020


Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

İstasyondan eve yarım saat civarı yürürdük.

Ders zili öncesi evde bir şeyler atıştırmaya vakit kalsın diye acele ederdik.

Geleceğimiz saati bilen annem sofrayı hazır ederdi.

Boya sandığını bir kenara bırakıp sofraya geçerdik.

Ya kaynamış patatese iki yumurta

Ya da dinlenmiş ekmek eşliğinde

(sabah 5 gibi annem beni kaldırır fırına yollardı.

Bakkallardan toplanan bayat ekmek kuyruğuna girerdim mahallenin kadınlarıyla.

Onlar dedikodu yapardı. Ben soğuk bir kaldırımın üzerinde uyuklardım.

Biz bu ekmeğe Dinlenmiş ekmek derdik.)

Peynir zeytin...

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

Hızlıca giderdik okula.

Aceleci olmayan kardeşlerime bağıra çağıra

Ellerimden boyaları çıkarmak için patates çuvalı kullanırdım

Mintax vardı hatırlar mısınız bilmem. İyi köpürür

Ellerimi temizlerdi.

Kalem tutmak zor gelirdi çoğunlukla

Yazar gibi yapar dinlerdim.

İçimde birikenleri ise ya içimde öldürürdüm

Ya da defter arkalarına teneffüslerde yazardım...

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti.

Bir kız sevmiştim gizlice sonra bir kız daha o gidince ve bir tane daha

Aşka bağlamak değil niyetim

Kendimle küs kendime yeniktim

Ne sevdiğimi söyleyebildim

Ne de gizlemeyi becerdim

Dalga geçileceğini bildiğim halde

Şiirler yazdım.

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

Gece üç gibi şayet geç kalmışsa babam

bizi uyandırır destek isterdi.

Portakal bahçelerinde çalışan işçileri uyandırırdık.

Bu zahmetli bir işti.

Işıksız Kurdali sokaklarında kapılara vururduk

Eve Erken gelişimiz beş/ti

O gün uykusuz yüklenirdik boya sandığını

Margarini sürerdi annem dinlemiş ekmeğe

Elimizde iki üç zeytin

Yola koyulurduk.

Boyanacak ayakkabılar

Simit yiyecek insanlar...

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

Fevzi şanslıydı simit satar işini erken bitirirdi

Müşterileri simitlerin tamamını alır ona

Dinlenme fırsatı kalırdı.

Kütüphaneden aldığım kitapları ona emanet ederdim.

Gölgelerde okurdu.

Şimdi Anadolu’da çocuklara umut dağıtan bir öğretmen oldu.

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti.

Yalanın hiç iyi bir şey olmadığını da

Öğretti

Cebim dolu bozuk para ile eve gelirdim

Son kuruşa kadar verirdim.

İçinden bir gazoz harçlığı beklerdim.

Ondan habersiz almazdım.

İki ısırıkta zeytini bitiren para alabilir mi?

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

Annem Odun sobasının başında

uzun kış akşamlarında

Kürtçe ezgilerle yıkadı bizi

Odun ateşinde pişti umutlarımız

Portakal kabuğunun kokusu

bütün baharlardan güzeldi.

Annem zeytini iki ısırıkta bitirmeyi öğretti

Bu hayatta aldığımız en güzel dersti

20 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Utanmak

1/3
bottom of page