Aşkla Sana
top of page

Aşkla Sana

Güncelleme tarihi: 10 Oca 2022


dağ ateşiyle ısıtan yüzünü kanla yıkayan dostum senin uyurken dudağında gülümseyen bordo gül benim kalbimi harmanlayan isyan olsun şimdi dingin gövdende uğultuyla büyüyen sessizlik bir gün benim elimde patlamaya sabırsız mavzer olsun başını omzuma yasla göğsümde taşıyayım seni gövdem gövdene can olsun

söyle bana ey ölümün açıklayıcı pervanesi hangi yavru tek başına yiğittir hangi yangın bir başına söndürülür ah herkes susuyor hiç kimse bilmiyor içimin yangınını ah herkes mi susuyor kalbimi kalbine bağladığım dostum ah herkes mi susuyor kalbi kalbimize benzeyen dostlar bir çarmıh gibi bırakıyorken kendini dünyaya hayatın ateş renkli kelebekleri bir bir tutuluyorken korkunç koleksiyonlar için ah herkes mi susuyor

bağırsam içimdeki dehşeti hırsım deler mi toprağı beni acısıyla onduran dostumu aşkla vurduran hayat sana yaşananla harlanan bağrımın sevdasını akıttım dünyanın yeni baharına çatlarken kadim güneş bağrım delinirken fidanların kanıyla anamın doğurgan karnıdır diye sevgilimin sütlenecek göğsüdür diye dostumun üretken gülüdür diye sana bağlandım sana sarıldım

beni umutsuz koma tarihle avutma beni çünkü aşkla sınanmışım sana sana yangınla, suyla, ateşle ölümle, yaprakla, şiirle sınanmışım ey yaşarken kanayan acı şimşekli gök, tufan, kan fırtınası uçurum kıyısında hızla büyüyen ot yapraksız bir ölümün anısı için körpecik kuzuların derisi için beni tarihle avutma umutsuz koma beni

akıtsam deliren sevdamı köpürür mü hayatı besleyen su ey benim yedi başlı kartalım her başını bir dağ başlangıcında koyanım senin böyle diri bir akarsu gibi kıvrılan gövdendir bizim aşkımızı solduranların korkusu çünkü elbette bir su kendi akacağı toprağın sertliğini bilir ve suyun gövdesiyle yırtılınca toprak artık ırmak mı ne denir işte devrim ona benzer bir akışın hızına denir

yarın ne olur bilirim ben bahar gelir, otlar büyür ölüm de yapraklanır bir dağ bulur uzun uzun bakarım bir çam ağacı gölgesi güzel kokular veren bir damla güneş görünce sana da gülümseyeceğim yarin

şimdi senin uzanıp yattığın otlarda yarın yeni bir yeşillik büyüyecek

Arkadaş Zekai Özger : (8 Ocak 1948-5 Mayıs 1973) 1948 yılında Bursa'da doğdu. Ankara SBF Basın Yayın Yüksek Okulunda okudu. TRT Ankara TV'de çalıştı. SBF polislerce basıldığı bir gün başına ağır darbeler yedi. Aradan yıllar geçtikten sonra 5 Mayıs 1973'te sokakta ölü bulundu. Beyin kanamasından öldüğü belirlendi. Erken ölümü nedeniyle "Ne zaman yayımlarsam yayımlayayım adı 'Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası' olacak!" dediği şiir kitabını yayımlama olanağı olmadı. Dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirleri ölümünden sonra Tekin Sönmez tarafından "Şiirler" adıyla bir kitapta toplandı (Nadas Yayınları, 1974) . İkinci basımı "Sevdadır" adıyla yapılan kitap (Mayıs Yayınları, 1984) daha sonra da bu adla yayımlanmaya devam etti. Kenan Yücel tarafından yayına hazırlanan "Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası" adlı kitapla şairin şiirleri gerçek adına kavuştu. Şiir yazdığı yıllardaki üniversite ortamının da etkisiyle ölüm ve cinsellik konularını sık sık işledi. Çoğu arkadaşının aksine dönemin sert siyasi şiir geleneğine uymayıp kendi yalnız yolunu oluşturduysa da ölümünden sonra adı akıllarda kalan arkadaşları değil o olmuştur. Tahir Abacı'nın da dediği gibi en çok da Arkadaş'a yakışmıştır bu kimlik. Arkadaş Zekâi Özger adına, İzmir'de Mayıs Yayınları tarafından 1996'dan bu yana her yıl şiir ödülü verilmektedir. Eserleri: Şiirler (1974) , Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası (2014)

11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

DEĞİŞİM

1/3
bottom of page