Paranın Dini İmanı...
top of page

Paranın Dini İmanı...

Güncelleme tarihi: 23 Ara 2020


Piyasayla kavga etmeden gereğini yapacağız demişti paranın genç bakanı. Öyle de oldu.

Şu günlerde doların önünü kesecek tek araç faiz artışını bekliyordu piyasa, o olmadı. Ne var ki kavga da olmadı.

Dolara yerinde dur, dedi. Dinlemedi, Dolar fırladı... Borsa tepetaklak, yarın benzin yeni zammı görür. 100 dolar alan daha da artacak deyip asla bozdurmaz. Türk lirası hükümsüz...

Piyasanın kavgası başka nasıl oluyor?


Önce damadın ekonomiye bakan yapılışına takılmıştım. Gencecik çocuk, tamam bakanlık da yapmış, ama ekonominin ateşten gömleğe döndüğü yerde deneyimi ne? Aileden biri, herkesi ilgilendiren, en riskliyi üstlenirse kaygı duyuyorsunuz, bağımsız iş yapamaz diye...


Siyasete tövbe etsin diye mi?


Bildiği varsa bile mahalle baskısıyla şaşırtmaz mı? Bırakırlar mı kendi haline?..


Sonra açıklamalarını dinledim, içime bir nebze su serpildi: " Piyasayla kavga etmeyeceğiz, " diyordu; "Uyumla, herkesin fikrini alarak yapacağız..." diyordu.

Paranın dini imanı yoktur, derler, yola gelir mi böyle sözlerle, emin değilim ama yine de inanmaya öyle ihtiyaçlıyız ki, umutla bakıyorum. Olmasa da görmeye kararlıyım.

Belki böyle de başarırlar. Kavga etmemenin sırrının konuşmaktan, anlamaktan, uzlaşmaktan... geçtiğini sanırdım. Değilmiş, otur yerine diyeceksin, oturacak...

Ne umutlanmıştık oysa.


Hoş, yeni Milli Eğitim Bakanına da öyle bakıyorum; aşkla.... Ne dese alkışlıyorum. Onu bakan yapmadan cumhurbaşkanı adayı yapsaydı bir parti, eminim ki muhalefetin tüm adaylarına fark atardı, diye düşünüyorum. "Belagatı" öyle iyi, tam halk tipi... Bir de sahici, kalbe dokunur... Uygar, şehirli bir yanı da var...

Yani hoşumuza giden gibi...

Sağlık bakanı da vakıf hastahanesi sahibi... Ne var ki hiç konuşmasını duyamadık, henüz notu yok...

İcraata bakan kim, konuşmalı yönetici dediğin.


Eskiden yöneticide liyakat, yetkinlik, alanında seçkinlik aranırdı, şimdi bizi kurtarırsa halk tipi kurtaracak.

Yani ben...

Benim kendime faydam yok ama...

Dedem, Karadeniz'in en iyi yapma tabancalarını yapardı, beni de keşfedip MKE'ye genel müdür yapacak biri aranıyor...


Keramet onda bunda değil, biz öyle umutsuzuz ki bu hal ondan, bekle azıcık, ne çıkacak desem... de gönlüm bakanı sevdi. Ne yapacağına nasıl çözüm yolları düşündüğüne dair tek uygulaması yok henüz ama, olsun niyeti iyi diyorum.


Şimdi anlıyorum, benimki evde kalmış kız sendromu; her çıkanda bir güzellik buluyorum...


Eminim ki Berat Albayrak'ın da niyeti iyi... Ekonomi denilen bu dinsiz imansızı halledecek, korktuğumuzla kalacağız, yüzümüz gülecek, iyi ki yanılıp da başkalarını seçmedik diyeceğiz... Öyle inanıyorum.


Çok da haksız çıkmadım.

PPK (Para Politikası Kurulu) bugün toplanacak ya şahlanan dolar, önce hafiften duraladı, sonra hızla geriye gitmeye başladı. 4,85'lerden bir günde 4.73'e indi. Hemen hemen tüm yorumcular beklenen 1-1,5 dolayında faiz artışının piyasanın ateşini düşürmeye yeteceğini söylüyorlardı.

Hoş faiz iyi bir şey miydi? Yükselen faizlerin ekonomik durgunluğu körükleyeceği de bilinmeyen değil. Değil elbette, ama başka bir yol üretemiyorsanız, hammmadde girdilerini artıran, enflasyonu körükleyen doları durdurmak için denenmiş, iyi bir yoldu. Ayrıca yurttaşın üç beş kuruş tasarrufu böylece daha az erirdi.

Dünya piyasaları bir yana, ne vaat edilirse edilsin, dolara ilgi bitmiyor, kentlisi köylüsü, hacısı hocası... herkes ona yatırım yapıyor bir zamandır. Bir Mayıs'ta 400.000 bin lirasıyla 100.000 bin dolar alan birisi üç ayda parasını 490.000 lira yapmıştı. Yani yüzde 25.... Aynı paraya en cazip banka faizinin üç ayda 13.000 lira olduğu yerde kaçırılacak fırsat mıydı? Alan da bırakmıyor, öyle ya daha da artarsa... Eşten dosttan borç bul, bankadan kredi çek...Dolardaki paranı bozdurma... Bu ekonomik durgunluk olmaz mı?


Sonuçta genç bakan da piyasayla kavga etmeyeceğiz dememiş miydi?

Görünen faizi sevmeseler de ateşi düşürmek için sağduyunun sesini dinleyecekler, faizi bir puan daha artıracaklardı. Baksana dolar bile korkmuş, düşüyordu. Ekonomininin de tansiyonu düştükçe piyasa o yüksek faizi kendiliğinden rasyonolize ederdi, olmadı.


Toplantı sonrasında faiz artmadı, 17,75'te kaldı. Oysa çok zamandır piyasa faizleri % 20'yi geçmiş...

Dolar da yanıtı vermekte gecikmedi, akşama varmadan 4,97'i gördü. Yarın borsa tepetakla gider. Bizim gariban çaycı 1 Liradan sattığı çayı 1,5 yaptı bile, ne ilgisi varsa... Rize nere, Amerika nerde, su ile doların akrabalığı mı var?


Piyasayla kavga etmemek bu mu? Ben ne dersem onu yapacaksın piyasa... hali bu. Hadi bizim piyasa bu emri anladı, sanmam ama uydu da diyelim, ya dünya piyasası, dinler mi dersin?

Belki bildikleri var, umalım öyledir. Umut güzel şey...


Görünen yaz daha da yakacak...


Şimdi en çok Milli Eğitim Bakanını merak ediyorum, tabi ki konuşurken değil, iş yaparken..

11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page