Deli Kızın Türküsü
top of page

Deli Kızın Türküsü


Siz dayanılmaz bir 'Günaydın'sınız

Sabah sabah insanı ayağına getiren

Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren Siz çocuk ağızlı bir 'Günaydın'sınız

I. Sabahleyin

Karayı kaldırın mavi koyun umudumu yitirmedim

Beni çağırın gülümserken uykunun bir yerinde

Eliniz beyazken uzatın isterim

Karayı kaldırın sevgi koyun umudumu yitirmedim

Ben ışıklar konfetiler bayramlar istemem

Uzanmışım gölgeliğe bir başıma

Şu uzaktan tükenmez yalnızlıktan

İçten içe ürküyorum ama

Böyle de iyiyim

Siz dayanılmaz bir 'Günaydın'sınız Sabah sabah insanı ayağına getiren Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren Siz çocuk ağızlı bir 'Günaydın'sınız

Çocuk ağzınızla biraz daha durun Gittiğinizde güz gelmiş olacak

Güz gelirken bir yanı kara sevdalarla Avcumda bu yavru kuş varken tedirgin Sizde tutunacak yaslanacak kollar Biraz daha durun biraz daha Karayı kaldırın mavi koyun umudumu götürmeyin

*

............................

(Rüzgâr Saati’nden, 1956)

GÜLTEN AKIN:

Cemal Süreya'nın “Ümmüş-şiir” yani şiirin anası olarak tanımladığı; toplumsal şiirin anlamını ve İkinci Yeni’nin tüm izlerini ilmek ilmek şiirlerinde işleyen Gülten Akın, 23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat’ta doğar. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladıktan sonra 1940’lı yıllarda memleketi Yozgat’tan Ankara’ya göç eder. Liseyi ve üniversiteyi orada okur. 1955’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olur. Üniversite yılları devam ederken 1951’de ilk şiiri Son Haber gazetesinde yayımlanır. Ardından da Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi dergilerinde şiirleri çıkar.


Üniversiteyi bitirdikten sonra Yaşar Cankoçak’la evlenen Gülten Akın'ın bu evlilikten beş çocuğu olur. Eşi kaymakam olduğu için yıllarca Anadolu’yu gezip Anadolu’nun çeşitli yerlerinde avukatlık ve öğretmenlik yapar.


Gülten Akın ilk şiirlerinde doğa, aşk, ayrılık, özlem gibi temaları işler.Ancak daha sonraları, toplumsal sorunlar ağır basar. 1980 öncesinde halkın yaşadıkları, onun hem hayatına hem de şiirlerine yansır. Bu yüzden onun dizeleri yüreğimizi sızlatır, yalnızca bir şair olarak değil; yaşamı boyunca yaptıklarıyla da ne kadar hassas, usta ve iyi yürekli bir şair olduğunu hissettirir.


Akın, yaşamı boyunca şiir dışındaki edebi türlere fazla ilgi göstermez ama şirlerinden başka yazdığı yedi adet kısa oyunu bulunmaktadır. Ürettiği tiyatro metinlerinde de kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler gibi konular üzerinde durur.


“Ah kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya!” diyen Gülten Akın, 4 Kasım 2015’te, uzun süre tedavi gördüğü hastanede yaşama veda eder ve şiirleriyle hep "İnceliklerin şairi" olarak anılır...


DERLEME: Bengi Su Akarca



103 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page