Özün ne ise gözün onu görür. Güzel bak, güzel gör...
"İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Altın Güneş orda sırmalar saçar "
Dağlarında çiçekler açan güneşi yüreği ile doğuran güzel insanlar diyarı İzmir. İzmir insanı denilince aydınlık yüzü ile İzmir kadını gelir. Farkında olmadan ailelerimizin bize aşıladığı o özgüven fark edilir her zaman. Peki neden farklıdır İzmir ve kadınları, neydi İzmir farkı? İzmir kadını olmak neden farklıydı? İşte önce biraz tarihten başlayalım isterseniz.
Amazonlar klasik ve Yunan mitolojisinde tamamen kadın savaşçılardan oluşan tarihi bir ulus olarak yer alır. Amazonların öne çıkan kraliçeleri arasında Truva Savaşında yer alan Penthesilea ve kardeşi Hippolyta, Atlantislileri yenen ve İzmir'i kuran Myrina sayılabilir. Günümüzde amazon ismi genel olarak kadın savaşçı ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Fotoğraf: Semihat Karadağlı
Amazon kadınları sağ memeleri dağlanmış, kalkanlı ve mızraklı, adaleli ve yanık tenleri ile dev gibi atların üstünde yay kullanmakta üstün yetenekli kadınlar olarak tasvir edilir. Daha iyi ok atabilmek için göğüslerinden birini kestikleri söylenir. “Ay’ın Kızları” diye de adlandırılırlar. Ay kadar güzel, ay kadar soğuk, bir tarafı karanlık, bir tarafı aydınlık ay gibi iki yüzleri olduğu kabul edilir. İzmir Smyrna adını Amazonların kraliçesi Myrina’dan almıştır.
Belki doğduğu topraklar belki de ailelerin verdiği özgüvenle hayatın zorlukları karşısında dik durmayı mücadeleyi öğrettiği için bu kadar dik duruşludur İzmir kadını. Sımsıcak ısıtan güneşi, deli rüzgarları, özgürlük ruhuna işlemiştir.
İzmir de doğmasan bile bir sefer İzmir havasını kokladın, bir kez o deli rüzgarları bağrına doldurup saçlarını uçurdun mu, bir kez sabah gün doğarken maviliklere İzmir'in özgürlüğü çağıran martıları ile selam verip, barış güvercinleri ile mavi gökleri selamladıysan işte bir kez o İzmir ' in özgürlük tutkusu ruhuna işlediyse , akşam güneşini körfezin yakamozlarında yolcu ettiysen geceye ertesi günü doğmak üzere, ya geceleri ay ışığında mehtabın keyfini çıkardıysan, sevdiğinin sevgi dolu kollarında çiy yağarken yüreğinki sevgiyle ısındıysan, geceleri yıldızları sayıp samanyolunda koşturmak oynadıysan, bulutlardan pamuk helva yapıp güldüysen, boyuna posuna bakmadan haksızlıklara karşı çıkıp efelendiysen, nerde doğarsan doğ , sen İzmirlisin, hemşerimizsin, bizdensin.
Biz kimsenin nerede doğduğuna cinsiyetine parasına puluna mevkiine bakmayız. İnsan mı diye bakarız, Atatürkçü mü diye bakarız. Bu bize yeter.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk " Ben, bütün İzmir'i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir'in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim." demiş. Biz de seni seviyoruz Atam sonsuz sevgi ile...
Peki İzmir hakkında ne demişler şairler
hem deniz kokar." demiş Cahit Kulebi
İzmir’in kızları bir elinde de cımbızları
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
Çıktılar mıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
Savaşta da aşkta da esaslıdır kadın duruşları
Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar
Bir göz vuruşuyla yerle bir eder
Körfezin yakamozu, yıldızı,
Yasemenler açar balkonunda
Delikanlı makamında" der Sezen Aksu İzmir'in kızlarını tarif ederken.
İzmir Kadınının Ruhunu Simgeleyen Heykeller
İzmir Montrö Meydanı’nda ve Karşıyaka Çarşı girişinde Çağdaş kadını simgeleyen kadın heykelleri yer alır. Heykeller İzmir’in kadın amazonlar tarafından kurulduğu da anlatmaktadır.
Montrö meydanında yer alan Güvercinli Kız Heykeli olarak da bilinen Özgür Kız Heykeli'nin yaratıcıları Ali Yaldır, Zafer Dağdeviren ve Derya Ersoy, İzmir kızlarına ithafen yaptıkları eserlerle ilgili olarak yaptıkları açıklamada “Özgür Kadın heykeli, İzmir kızının özgürlüğünü anlatan bir çalışmaydı. Heykelde gördüğünüz kızın elindeki güvercinler de bunu temsil ediyor. Ama burada amacımız özellikle İzmir kızının özgürlüğünü yansıtmaktı. Heykel, amazon ruhunun yansımasıdır aslında. Körfez'in İmbat'ı vardır meşhur. Kız da oraya doğru bakar. Rüzgar dalgaları oluşturur ve o kız da oluşan o dalgaların üzerindedir. Bu şehir eski bir şehir. Bir İyon şehri. Bu anlamda eserimize de tarihten beri süregelen İzmir kadınının özgüveni, özgürlüğüne düşkünlüğü, güzelliği ve lafını sözünü sakınmazlığı yansıdı” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Bornova amazon heykeli
Bornova'da 1991 yılında Belediye başkanı Ali Sözer tarafından yaptırılan güçlü, savaşçı Anadolu kadınını simgeleyen heykelidir. Bir elinde ok ve yay, öbür elinde göğe yükselmiş kitap tasvir edilen, sadece savaşçı yönüyle değil kültürleri ve tarihi anlatır. Altında Anaların Anası Kibele'nin kadın savaşçıları Amazonlar. Saygıyla anıyoruz yazılıdır. Bu Heykel yıprandığı için yerinden sökülerek ilk heykeli de yapan heykeltıraş Bülent Ötük, tarafından yeniden yapılmıştır. Amazon heykeli bir elinde Atatürk’ün Nutuk eserini tutarken; güçlü ve savaşçı Anadolu kadınını simgeleyecek biçimde belinde baltası, bir elinde ok ve yay ile tasvir edilmiştir.
Victor Hugo 1829 yılında yayınlanan "Les Orientales" isimli kitabındaki "La Captive" isimli şiirinde ünü batıya yayılan İzmir'i bir prensese benzetir. Dünya edebiyatında silinmez izler bırakan şair Hugo, İzmir'e gelmemesine karşın kentin ününden efsaneli büyüsünden ve bir amazon kraliçesi tarafından kurulup isimlendirilmesinden etkilenmiştir.
Çok güzel, küçük şapkasıyla.
Mutlu ilkbaharlar durmaksızın
Onun çağrısına yanıt verir.
Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse,
O da denizler arasından ışıldar.
Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu.
Homerosların binlerce yıllık hikayeleri
Denizden esen meltem rüzgarları
Barışı güvercin kanadında
Özgürlüğü mavi aşığı martılarla
Penceremiz balkonumuzda ki
Şiddetli yağan yağmur sonrasında
Kirpiklerine astığın damlaları
Körfezinin mavi sularında
Bazen içimizi üşüten rüzgarlarıyla
"İnsanın özü neyse, gözü de onu görür."
"İzmir'in dağlarında çiçekler açmaya devam edecektir."
Siz siz olun güzel bakın güzel görün .
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum .