DOĞA VE İNSAN
top of page

DOĞA VE İNSAN



Çok sıcak, boğucu, aşırı nemli, kurak bir yazı geride bıraktık. Meteoroloji yetkililerine göre son yılların en sıcak yazıydı. Son yıllarda, alışkın olduğumuz, ilkokulda duvarları süsleyen, mevsimleri bulamıyoruz. Baharlar kayboldu. İki mevsim kaldı. Bu durum birkaç yılda oluşmadı.

Dünya güneşten koptu. Uzaklaştıkça, çok uzun yıllar içerisinde, katılaştı. Çeşitli evrelerden geçip canlı yaşamına uygun duruma gelince canlılar, en son da, insan ortaya çıktı. İnsan başlarda çok güçlü değildi. Doğaya boyun eğiyor, ona uyum sağlıyordu. Zamanla güçlendi. “Doğadan istediğimi alayım, gerisi ne olursa olsun” düşüncesine kapıldı. Açgözlülüğü arttıkça arttı.

İnsan çirkinleştikçe doğa da çirkinleşmeye başladı. İnsan sertleştikçe doğa da sertleşti. İnsan azgınlaştıkça doğa da acımasızlaştı. İnsan yok etmeye başladıkça doğa daha fazla yok etti. Dengeler bozuldu.

Gençliğimizde ozon tabakasının delineceği, buzulların eriyeceği, kuraklık olacağı söylendiğinde bize abartı gibi geliyordu. Olacaksa da yüzyıllar sonra olacağı düşünülüyordu. Ancak izleyen birkaç yıl içinde ozon tabakasının delindiğini, buzulların erimeye başladığını, göllerdeki su seviyesinin düştüğünü öğrendik. Balığını yediğim Akşehir Gölü’nün, maya tutamadan, kuruduğunu gördüm. Dünyanın nazar boncuğu Meke Gölü’nün, Burdur Gölü’nün, Tuz Gölü’nün, daha pek çok gölün suları çekildi. Can çekişiyorlar. Nehirlerin çoğu kurudu kuruyacak. Orman yangınları artıyor, çöl kumları hepimizi tehdit ediyor.

Bir yandan kuraklık tehdidi varken aniden boşalan yağmurlar sellere yol açarken, fırtınalar, tayfunlar, hortumlar (yakın zamana kadar ülkemizde hortum görülmezdi) can, mal ve ürün kaybına yol açıyor.

Kuraklık tarımı, hayvancılığı etkiliyor. Kıtlık korkusunu arttırıyor. Kıtlıkla birlikte savaşlar da başlayacak. Güçlüler güçsüzlerin malına, kaynaklarına çökecek. Ölümler, hastalıklar, acılar..

Doğanın bir dengesi vardır. Bu dengeyi bozarsanız doğa yok olmaz, değişir. Ama insan ve diğer canlılar bu duruma uyum sağlayamaz noktaya gelir, dinozorlar gibi yok olur gider.

Bir avuç insanın, örgütün doğayı korumaya yönelik çabaları, kartellerin çıkarlarına uymadığı için engelleniyor, etkili olamıyor.

İnsan nasıl bu kadar aptal olabilir? Altın yumurtlayan tavuğu kesmeye, ayağına sıkmaya, bindiği dalı kesmeye, bindiği gemiyi batırmaya, kendi ipini çekmeye kalkar anlamak olanaksız. İşin en kötüsü de kurunun yanında yaşın da yanması.




Fuat ÖZGEN


21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page