Birhan Keskin Şiiri
top of page

Birhan Keskin Şiiri

BİRHAN KESKİN, Türk Şiirinin Özgün Adlarından Biri.

23 Mart 2011

*

Bu yılın Metin Altıok Şiir Ödülü’nü Soğuk Kazı(*) kitabıyla kazandı. Sivas katliamında yitirdiğimiz aydınlarımızdan olan Metin Altıok adına ailesi ve Kırmızı Yayınları tarafından düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nün dördüncüsünü almaya hak kazandı Keskin. Bu yıl dördüncüsü verilen ödülü, daha önce Haydar Ergülen, Azad Ziya Eren, Hulki Aktunç almıştı. Doğan Hızlan, Talât Sait Halman, Hilmi Yavuz, Ülkü Tamer, Eray Canberk, Güven Turan, Ali Cengizkan’dan oluşan seçiciler kurulu, pazartesi akşamı toplandı ve oybirliğiyle Birhan Keskin’i ve kitabı Soğuk Kazı’yı ödüle değer buldu: “Türk şiirinde belli bir damarın derinleşmesine katkıda bulunması, insana olan derin kazısını bu kitapta daha da derinleştiren yaklaşımı ile bireyin karmaşası konusunda ulaşılan en uç noktaları göstermesi.” Şairlerin yaşamı ile yazdıkları arasındaki gelgitler beni her zaman ilgilendirmiştir, yaşamın izdüşümleri bazı şairlerin şiirini zenginleştirir. Metin Altıok şiiri de böyle zengin şiirlerden birisidir. Onun için söylenecek çok söz var aslında... * * * SOĞUK KAZI iki dizeyle başlıyor: “Dünyaya tortullar tabakalar yarlar gerektir. İçerde çok yanmışa dışarda karlar gerektir.” İki bölümden oluşuyor kitap: Soğuk Kazı ve Dünyanın Katı Huyu. Birhan Keskin’in şiiri ilk okunduğunda araya mesafe koyan, sorgulama ve irdeleme kapısında okuru bekleten bir şiirdir. Birden sizi etkilemez ama, bir ürpertinin ilk sinyallerini verir. Bırakamazsınız, okumayı sürdürürsünüz, kendi benliğinizle şiir arasındaki iletişimin gücünü algılarsınız. Bu saptamalardan, yapay bir “zor anlama” çabasının şiiri olduğu anlamını çıkarmayın. Ne diyor ikinci bölümün başında? “Eski bir sanrıdır yıldızlı göğün altında yaşadığımız.” Şiirin tanımlarından biri olabilir mi? Bence evet. Bildiğiniz semtler, bildiğiniz kentler, onlarla ilgili duyumsamalar, şair bildiğinizi bilmediğinize çeviren bir sihirbazdır. “Sulukule 2008”, “İstanbul” ve “Eyüp bu dünyada bir gurbet gibi durur” bunun en güzel örnekleridir. Şiir bir çeşitlilik bahçesidir, Eyüp şirini okuduğunuzda, nice Eyüp şiirine yeni bakışlar getirdiğini sezeceksiniz. * * * İSTANBUL şiirinden dizeler, onun şiiri üzerine bir fikir verecektir:

Ben İstanbul’a çok benzerim sevgilim, yarı trak yarı buralı. Azıcık gidersin haliçte bir çekirdek aileyim O siyah suya bakakalmış, su yağlı mı yağlı. Adamda bej kundura, kadın çarşafa dolanmış, yüzlerinde kırağı Kızların birini açık havada doğurmuşlar, öbürü kapalı. (...) Ben İstanbul’a çok benzerim sevgilim Onca iştiha içinde onca keder. Çın çın bir ses imkânıyken Sesin göbeğinden çatlayıp ortada kaldığı yer.

- Soğuk Kazı, Birhan Keskin, Metis Yayınları. (Şairin diğer kitapları; Kim Bağışlayacak Beni, Ba, Y’ol Metis Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Ayrıca, 10. Altın Portakal Şiir Ödülü’nü kazanması dolayısıyla düzenlenen sempozyum metinleri, Birhan Keskin Şiiri ve Ba adıyla yine Metis Yayınları tarafından yayımlandı.)

34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

GELECEĞİM

KARANFİLSİZ

1/3
bottom of page