HANGİ AKSARAYLI?
top of page

HANGİ AKSARAYLI

Güncelleme tarihi: 7 Ara 2020

Altmış sekiz Özlemi:

İnsanların özel tutkularının ayrıntılarında sözcüklerin, sayıların, simgelerin özel bir yeri ve anlamı vardır. (Hurufilik, astroloji, bakla falı, büyü, üfürükçülükle kesin ilişkisi yoktur sözlerimizin).hani uğurlu olduğuna kendimizi kandırdığımız düşsel imgeler işte. Benim de imge sayımdır altmış sekiz. Elimin ekmek tuttuğu yıla eşlemişimdir, giderek kuşağımın imgesi, ilimizin plaka sayısı da olunca anlam yüklendikçe yüklenmiş,68 sayısı nerde olursa olsun gözümüzden kaçmaz olmuştur. Az gelişmiş ülkelerde, cemaat ilişkilerinden toplumsal ilişkiye geçememiş, hemşericiliğin ve kapalı toplumdan açık topluma geçememenin korkusunda, tedirginliğinde çok sorulan bir sorudur:

‘…Hemşerim nerelisin?..” “Aksaraylıyım…” orunlu olarak gelen ek ikinci soru; “ Hangi Aksaraylı?” Bazı yer adlarımızla aynı sıkıntıyı yaşarız,Ortaköy, Ereğli, Demirci,…. Hemen ek bir soru yapışır yakanıza; “Niğde mi, Konya mı?” “Yok! İl olan Aksaray. Hani 68 plaka!” Sancak Aksaray, İl Aksaray, İlçe Aksaray, Konya Aksaray, Niğde Aksaray, Yeniden İl Aksaray, ve benim tanımımla Asi Aksaray.. Haaaaaaaaaa bir de sürgün Aksaray var İstanbul’da. Çok eskilere gitmeden, bozkırda, Kapadokya’nın günbatısında kendince yaşayan, Karaman Türkçesi konuşan, eken biçen, otlatarak üreterek Karaman Türkmenlerinin yurduna gidelim biz. Karadeniz’den Akdeniz’e, Ege’den Anadolu’nun çatısına çıkarak İran’a, Irak’a, Kafkas’a giden her yolcunun, kervanın uğrak yerinde olduğundan ayakaltı sayılan, her isyanda, savaşta filler ve çimenler olan Aksaray. Selçuklu’ un ve Bizans’ın egemen olmak için yedi kere yaktığı, dokunan halılarını, ürettiği buğdayını da yakarak açlıkla korkutmaya çalıştığı Aksaray. Selçuklunun ölüm döşeğinde bir ara başkent bile olabilen, ama Keykubat zulmünden ak olamayan, ulu ırmağın bile beyazsu olamadığı, Karamanlılığından koparılamayan Aksaray. Osmanlı’ya biat etmektense Karamanlı kalmanın bedelini ağırca ödeyen Aksaray. 1473’te Karaman oğlu Beyliği yıkılınca, yeniden başkaldırmasından korkularak ama zalim görülmemek içinde- “ Kostantinopolis’in mamur edilmesi için azimkâr ve zanaatkâr amele gerekir. Kapadokya’ lı kullarım bu işi canı pahasına yapar.” Kurnazlığıyla iki bin aileyi atıyla itiyle, koyunuyla kuzusuyla yayan yapıldak askerlerce sürüler halinde İstanbul’a sürdürmesinden artakalan döküntülerden türeyen Aksaray. İstanbul’a ulaşanlar, padişah yapılarında sağlam kalanların oluşturduğu İst. Aksaray’lılar bilmem bunu bilirler mi? Ama ben Padişah askerlerini beğenmediği, kalsınlar da buralarda ölsünler dediği Aksaraylılardanım. Karaman oğullarına destek verdiği için Yurdu yuvası dağıtılan Turgutlu aşiretiyle ve Karamanlıların Ege’ye sürülenleriyle 1981’den sonra buluşabildiğimde, evdeki kilimi, tenceredeki aşı, dudaktaki sözü, çağırılan türküyü yeniden buldum. Karamanlının bir kolu da Bozdağlar’da, Aydın Dağları’ndaydı. Osmanlının salt vergi ve asker aldığı, savaşa giderken atlarını topladığı, buğdayını, yağını, yününü, keçisini, koyununu tükettiği bozkır Aksaray’ına verdiği bir şey de yoktu aslında şehitten başka. Bizans, Roma, Selçuklu ve Beylikler döneminden kalan cami, han hamam, kervansaray, medrese dışında Osmanlının bir şeyi yoktur da Çanakkale, Sarıkamış, Balkan, Afrika savaşlarında bolca şehidi ve sakatı vardır. Kaç kıtlık, yangın, deprem, sel baskını görmüştür; bataklığı kim kurutmuştur, sıtma, verem nasıl yenilmiştir oralarda tarihin şanlı yanallarında yoktur. Osmanlının vergi ve asker defterinde Konya Eyaletinin bir sancağıdır sadece.

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yiğitçe direniş, Kuvva-ı Milliye’de iyi bir destektir. Eskil Baruthanelerinden Polatlı cephesine kestirmeden cephane taşıyan SIDDIK ninedir. Develerini Kuvva-yı Milliye’ye bağışlayan Çorakçı Zade Vehbi’dir. Anadolu hükümeti, TBBM yanında, padişahçı ve dinci kışkırtmalara kapılmayan, Delibaşı adam yerine koymayan Türkmen Aksaray. 1920 yıllarında yapılan örgütlenme biçiminde İl olmuş, 1933 yılında ilçeliğe düşürülmüş Niğde’ye bağlı ilçe olmuş, elli altı yıl sonra 15.06.1989 tarihinde il olmuş, 68 Aksaray…

Geçmiş siyasal oluşumlarını da adıyla değiştireceğini sanan Kenan Kırımlı günlerin sivil Başbakanı, İl olmanın partisine sağlayacağı oyların sıcak düşleriyle uyurken Aksaray bir kez daha egemene baş eğmeyeceğini kanıtlamış ve gönlümüzde 68 Aksaray olarak sevgisini bulmuştur. 68 Aksaray, okuma yazma oranının yüksekliği ve eğit-öğretime verdiği önem sonucu elde ettiği eğitilmiş ve işgücünü kendi coğrafyasında yerleştirememiş, okuyanına, sanatkârına, işçisine dar gelince önce Avrupa, ardından da kıtalar dağılmak zorunda kalmıştır. İş alanlarının azlığı yanında, ülkemizde yaşanan cunta politikalarının ve uygulamalarının sonucu olarak ta dağılmalar yaşanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki değişimle sonucu giden Rum, Ermeni, Hıristiyan ve Yahudi komşularını unutamayan Aksaray halkı, geçim ve dirlik için dağılan çocuklarını anarken geçmişin özlemini de derinlerde duymaktadır. Türkiye’nin her yerinden yerleşen insanlara Türkmen sıcaklığını gösterirken, çil yavrusu benzeri dağılan çocuklarına da aynı sıcaklığı bekler sanırım. Adı konulmamış kırımda şehit olanların sayısının 68 Aksaray’da yüksek olması anlamlıdır sanırım. 68 Aksaray bir sevgi, bir duyuş, dayanışma, gurbette ekmek kazanırken Türkmen’in Türkmen’i arkalamasıdır. Aydınlığa, bilime ve kültüre gönülden inanma, Aksaray’ın onuruna kir sürmemedir. Biz, Karamanoğlu Beyliği’nin artıklarından 68 Aksaray’ız, dostluk, sevgi, dayanışma va barışız. Bizi anlamaya yazdıklarım yetmediyse Fikret Otyam, Mahmut Makal, Nahit Eruz, Muzaffer Hacıhasanoğlu, İbrahim Şimşek, okunsun, Fikret Otyam ve Hasan Akın tablolarına bakılsın. Hasan Dağı bizimdir kuzey Toroslar da, Hasan Dağı Ruhi Su sesinden dinlensin… Yetmezse Simavna Kadısı Şeyh Bedrettin,1402 savaşı incelensin. 68 Aksaray’ı sevmek uğruna ilmekle mi olur, yoksa çok yaşayıp onun için bir şeyler yapmakla mı olur? Aksaray dışında yaşayanlar bilirler, biz Aksaray dışındayız ama Aksaray bizim sol göğsümüzün altındadır. Ne anamızın adını, ne de Aksaray’ı unuturuz. Biz Asi, boyun eğmeyen,68 Aksaraylıyız. Arkadaşımız, yoldaşımız için uçak da kaçırırız şehit de oluruz. Bu yazım da benden bir andaç kalsın.

1 Ekim 2009

Rahim GÜR

Aksaraylılardan Biri.

Etiketler:

13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/3
bottom of page