Nihat Ziyalan
16 Haz 20171 dk.
En son güncellendiği tarih: 4 Şub 2021
Eve Götür Beni Nehir
Köprüden Parramatta Nehri’ni seyrediyorum
Sydney’in ortasında;
hayatım su gibi berrak,
akıp gidiyor
99 tatilimde Taksim Meydanı’nda,
Özdemir’in sevgi dolu tekmesi,
aynı güzellikte savuşturmam geçiyor.
Çocuksu coşkumuza tanık olanların,
gülümsemesi de akıntıda.
Bir balık sıçradı;
gözünü benden ayırmadan,
kuyruk salladı.
Seyhan Nehri’nde
elimle yakaladığım balığa benzettim.
Kavanozda beslemeye kalkınca
azarlanmış, götürüp nehre bırakmıştım.
Dur Parramatta Nehri!
Sürüklediğin balıkla,
konuşacaklarım var.
Soracaktım,
cenazelerinde bulunamadığım sevdiklerim
yolumu gözler mi gitti?
Deniz kenarında;
yanıma konup üzüntümü paylaşan serçe,
havada, yüzmeyi durdurup
bana bakıp kuyruk sallayan balık,
Çukurovadan, doğduğum yerden tanıdık.
Şimdi onları geldikleri yere mi götürüyorsun?
Önüne katmış her şeyi sürüklerken
bırakma Nihat’ı burada
eve götür beni nehir.
*