Hayatı
Tarsus'ta doğan şair, 1946 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi'ni bitirdi.[1] Ardından Türkiye İş Bankası'na bankacı olarak girerek Adana, Ankara ve İstanbul'da çalıştı. Halkla ilişkiler müdür yardımcısı görevinde iken hizmette otuz yılını doldurunca kendi isteğiyle Haziran 1977'de emekliye ayrıldı. İstanbul'da kendi adını taşıyan bir sanat galerisi kurdu.
Kariyeri
Şiir hayatına 1940'ta Yedigün şairleri arasında başlayan ardından 1975 yılında 33 şiir, 4 düzyazı kitabı, 13 antoloji ve biyografik eser, toplam 50 kitap çıkarmış bulunan, şiir plakları, şarkı sözleri ve yergileriyle tanınır. Genellikle Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığında ve aşk, ayrılık, özlem temaları ekseninde çoğalttığı şiirini, 1973 yılında büyük oğlu Vedat Oğuzcan'ın vefatı üzerine, hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere, öz ve biçim yönünden yöneltti.
TAŞLAMALAR
Ümit Yaşar Oğuzcan denince aklımıza, “biraz lirik, biraz romantik, bazen de depresif ve duygu yüklü” şiirler gelir. Oysa çoğumuzun gözünden kaçan bir yanı daha vardır Ümit Yaşar’ın. O duygusal bir şair olduğu kadar güçlü bir eleştirmen, bir hiciv (taşlama) şairidir aynı zamanda. Yaşadığı yıllarda devlet adamlarını, politikacıları ya da toplumun ve kişilerin bozuk, aksak yönlerini alaycı bir dille dizelerinde dile getirmiştir. Şairin 1966 yılında yayımlanan “Taşlamalar” adlı kitabından derlediğimiz bazı şiirlerini okuyunca, aradan elli yıl geçmesine rağmen bu dizelerin günümüze ne kadar uyduğunu ve geçen yıllara karşın hiçbir şeyin değişmediğini şaşırarak göreceksiniz...
Aynalar ve İnsanlar
Şu dünyada bütün gördükleri
Hile
Menfaat
İkiyüzlülük
Yalan
İnsanlar namına
Utanıyorum aynalara bakmaktan…
İç İçe
İnsanlar köşkler, saraylar içinde
İnsanlar inler, mağaralar içinde
Ve kıskançlık, kin, nefret
İnsanın içinde…
İnsanlar ve Eşitlik
İnsanların yarısı ıstırabı yaratır
Çeker ıstırabı kalan yarısı
Bir gün
İki yarım eşit olur bir yerde
Istırabı yaratanlar da ölür
Çekenler de…
İnsanlar ve Para
Ataların önce güneşe tapardı
Sonra putlara tapar oldular
Sen de
Eskiden bir Tanrı’ya tapardın
Sonra paraya tapar oldun...
İnsanlar ve Hayvanlar
Yalan söyler dilleri yok
Çalan, döven elleri yok
Görgüleri, tahsilleri yok
İftira etmezler
Dedikodu bilmezler
Şu zavallı hayvanların
İnsana benzer halleri yok…
Küçükler ve Büyükler
Küçükler un gibi olmuş
Toz toz, kepek kepek…
Bu memlekette büyükler
Değirmen taşı demek…
Kadınlar
Nışantaşı’nda bir kadın
Birini sevdi
Duydular,
Hoş gördüler, alkışladılar…
Çemberlitaş’ta bir kadın
Birini sevdi
Duydular, ayıpladılar,
Dedikoduya başladılar…
Taşlıtarla’da bir kadın
Birini sevdi
Duydular,
Gırtlağına kadar
Gömdüler toprağa kadını,
Taşladılar
Taşladılar…
Sabır Taşı
Her taşın altında yalan
Her taşın altında menfaat
Her taşın altında rüşvet
Sabır taşından insanlar
Ve taş kesilmiş bir memleket…
İnsanlar ve Şeytan
Şeytan insanı arayıp buldu
İnsan şeytanı arayıp buldu
Ve şimdi
İnsan Tanrı’yı arıyor
Tanrı insanlarını...
Köleler ve Efendileri
Kimden çıkarın varsa
Onun kölesi oldun
Kimin senden çıkarı varsa
Onun da efendisi
Kölelik ayrı yakıştı sana
Efendilik ayrı
Üzülme
Yakışmayan beyefendilik olsun...
Küçük İnsan
Küçük, küçücük bir insandı
Büyüklerin yanında
Artık büyük, çok büyük bir insan
Daha küçüklerin yanında…
Nefes
Bilgin yetiştiriyor güya başka milletler
Kaç yüz bilgine bedel ukalalar bizdedir
Tıbba meydan okuyup şifa buldu illetler
Nefesi ilaç gibi evliyalar bizdedir…
Masal
Çocuktuk, masal dinlerdik
Büyüdük, masal dinliyoruz
Yaşlanınca masal anlatacağız
Torunlarımıza
İnanacaklar
Masal olduğunu unutacaklar
Ve bir gün
Biz de birer masal olacağız
Anlatacaklar…
İç İçe
İnsanlar köşkler, saraylar içinde
İnsanlar inler, mağaralar içinde
Ve kıskançlık, kin, nefret
İnsanın içinde…
Dünkü Çocuk
Çocukluğunun kıymetini bil
Bir gün dünkü çocuk olacaksın
Gençliğinin kıymetini bil
Bir gün giden gençlik olacaksın
Olgunluğunun kıymetini bil
Bir gün delik deşik olacaksın
Yaşlılığının kıymetini bil
Bir gün rahmetlik olacaksın…
Sıfır
Sıfırdan başladı
Daha sıfır, daha sıfır
Şimdi çok sıfırlı bir servetin sahibi
Hâlâ sıfır…
Diş ve Tırnak
Dişinden arttırdın
Tırnağından arttırdın
Zenginsin işte,
Ne olacak…
Bir gün
Ne dişin
Ne tırnağın kalacak…
Şampiyon
Ansızın parladı yıldızı
Birbiri ardınca
Bütün engelleri geçti
Rekor üstüne rekor kırdı
Şimdi
Siyaset merdiveninin
Son basamağında
Pot kırıyor…
Atlayışlar
Ömrü atlamakla geçti
Doğdu kucağa atladı
Büyüdü uzağa atladı
Yoruldu yatağa atladı
Ve bir gün gerildi gerildi
Bir avuç toprağa atladı
Rahatladı…
Derleyen: Nurten Bengi Aksoy