dümen tutmayan aşklarla avare olan kalbim git tüm çiçeklerini al sokaklarda yarını ti’ye alan yeşil gözlü esmer kızların neyin var neyin...

Mesafenin önemi yoktur.. Burnunun dibinde olsa ne olacak ? Seni anlamıyorsa, Ama birisi vardır ki dünyanın öbür ucunda..… En ihtiyaç...

Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru...

Bir kadın olmaktan bıktım, bıktım kaşıklardan ve postadan, bıktım ağzımdan ve göğüslerimden bıktım kozmetiklerden ve ipeklilerden. Hâlâ...

Sözcüklere dikkat edin, olağanüstü olanlarına bile. Çünkü olağanüstü için yapabileceğimizin en iyisini yaparız, kimi zaman sözcükler arı...

Sana büyük bir sır söyleyeceğim zaman sensin Zaman kadındır gönlü çelinsin ister zaman Oturulsun ister eteklerinin dibinde Sökülmeye...

Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bu afyon ruhu gibi baygın mahalleden Hayalimde tek çizgi bir...

I Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın Vurdumduymazlığa işaret. Gülen Kötü haberi almamış henüz. ...

kehribar bakışlı akşamüstlerinde ne hoştur ezgilerin dalgalarla dansı halatları hiç bağlanamayan yorgun kayıkların denizinde bu yakanın...

Enver Gökçe'nin ölüm yıldönümü...

Gözümde bir damla su deniz olup taşıyor, Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum. Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor; Başımdaki...

Dağa baktım, onu gördüm teninden savrulan ıtır çamlara mı akrabaydı? Son virajlarındayım ömrün ötesi sonsuz uçurum kanatsız kuşlar ülkesi...

Biten bitmeye yazgılı, Kalan kalmaya Avuç avuç sunduğum güzellikleri Paçalarımdan zar zor topluyorum şimdi Hayatımızın düşüncelerimizden...

-3 Son ilmeği atıyor hüzün Bestenigâr makamında bir güz iniyor sulara Ömrüme giysiler biçiyorum sonsuzun kumaşından Dalgalar derine...

Bugünün eksik kalışları Yarım kalacakların emaresi Hayali zihninde oldurana Başlayanı bitirmek haram Ezelden iyi niyetli Doğarken...

- 2 - Güneşin ipliğiyle diktiği bürümcüklü fistanını, öpülesi elleriyle katlayıp dağa bıraktı Yolun hüzne bölündüğü dar geçitlerdeyim...

Yüzündeki çizgilerde gördüm Eskimiş hüzünlerini Yeni yetme, kurak sevinçlerini Söndür o sigarayı Yeter bakışlarındaki buğu Toz duman...

Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Ciğerlerime dolduruyorum Sessizlik ve serinlik Birleşiyor Yıkanmış güvercinler Ve...

incecikti gül dalıydı dokunsam kırılacaktı dokunmadım kurudu Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n'olursun...

Hiç mi yanmadı ‘ruh ikizim’ diyen öpülesi dudakların Cehennem bir yüreğe su olduğunu sanırdım Ay sabaha dönerken sarmaşığın aşk hali...