top of page

Arama Sonucu
maviADA'ya DÖN
TÜMÜ (4563)
ETKİNLİK (1)
BLOG POSTA (4409)
SAYFA (60)
FORUM POSTA (93)
Filtrele:
Tür
Kategori
Boş arama ile 93 sonuç bulundu
- "Hiç Bir Yere Yolculuk"SANAT ve HAYAT içinde·30 Ocak 2020DOSYA / VATANSIZLAR / 30 Ocak 1923 tarihinde, Türkiye ile Yunanistan arasında, Türkiye’de yerleşik Rum-Ortodokslar ile Yunanistan’da yerleşik Türk-Müslümanların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı. Yunanistan’ın Balkan Savaşına katıldığı tarih olan; 18 Ekim 1912 tarihinden itibaren yurtlarını terk etmiş olanları da kapsamına alan bu sözleşme ile yaklaşık 2.000.000 insan doğdukları toprakları terk etmek zorunda kaldı. 30 Ocak tarihi MUBADELENİN tarihi oldu. Mübadeleye tabi tutulanlar; yüzlerce yıldır ekip-biçtikleri topraklarını, ekmek parası kazandıkları işyerlerini, evlerini, ibadet ettikleri kutsal mekanlarını, sevdiklerinin mezarlarını geride bıraktılar. Limanlarda, tren istasyonlarında kurulan çadırlarda haftalarca, aylarca beklediler. Çoğu yolcu taşımaya elverişsiz olan gemilerle olmak üzere iki ülke arasında günler, haftalar süren yolcuklar yaptılar. Bu uzun ve zahmetli yolculuk sırasında yaşamını kaybeden yakınlarını denize verdiler. Yetersiz beslenmeden ve kötü fiziki koşullardan ötürü hastalanarak ölenler oldu. Aileler dağıldı. Yeni vatanlarında uzun süre uyum güçlüğü çektiler. Bu hepimizin en çok bildiği aile öykülerinin başında gelir. Günümüzde de Suriyeli göçmenlerin öyküleri... Halbuki daha neleri var... Oysa, GÖÇ, insanlık tarihi kadar eski. Bireysel bazda bazen kendi seçiminle olsa da çoğu kez bir gücün dayatmasıyla, bir büyük felaket sonrası ya da iktidarın, sistemin gazabıyla ortaya çıkabiliyor. Bazen akılsızca bir savaş, bazen tıpkı Ortadoğu'da olduğu gibi uluslararası çıkarların elbirliğiyle kitleler, hatta uluslar yerlerinden, yurtlarından, hayatlarından vatanlarından oluyor. HAYMATLOSLAR özel bir grup olsa da gittikleri hiçbir yeri benimseyemeyen, vatan bilemeyen, hep geride kalan ülkesini, köyünü anan bu insanları vatansızlar olarak saymalı... İster bir savaş sonucu ülkesinden kaçanlar olsun, ister Nazım Hikmet gibi şiir yazdı diye vatandaşlıktan çıkarılan yazarlarımız olsun gurbet zor zanaat... hangisi olursa olsun hepsi de birbirinden zor, hepsi acıklı... Anlamak için belki yaşamak gerek... 2017 Birleşmiş Milletler verilerine göre 68,5 milyon insan birileri istedi diye göçe zorlanıyor. Nereye nasıl giderlerse gitsinler, terketmek zorunda kaldıkları vatanı asla unutamayan, unutması da mümkün olmayan bu insanları hiçbir yere yolculuk adıyla üç ara başlıkta topladık... *GÖÇMENLER *MUBADİLLER *VATANSIZLAR DOSYA konumuz... Siz yeni gurbet ve göç öyküleri ekleyebilirsiniz. Herkese açık.... maviADA'da yer alan yazılarla biz kapıyı açıyoruz, varsa bir hikayeniz bekleriz. DOSYAya ve YAZILARA ULAŞMAK İÇİN RESME TIKLAYIN1022
- maviADA, Üyelik ve Yetkili YazarlıkSANAT ve HAYAT içinde·11 Aralık 2020NEDİR maviADA? maviADA 2002'den beri kültür ve sanatın içinde aktif bir dergi. Yakın zamana değin basılı dergiler, etkinlikler, üyelerine kitaplar yaptı. Pandemi sürecinde daha önce de var olan İnternet sayfasında yayına ağırlık verdi. Çağdaş ve akılcı... İnsanı önceleyen, doğmalara ve ideolojilere kul olmayan, bağımsız düşünmeyi seven, sanatın estetik kaygısının insanın bütün beklentilerini karşılayabileceğine, olumsuzluğa direk müdahale olduğuna inanan bir temaya sahip... -Daha fazlası için bakınız * ÜYELİK Üyeler maviADA'nın beslendiği kökleridir. Bugün okuru, izleyicisi , beğenisiyle yol göstericisi, eleştiri ve önerileriyle ortak akla ve sanatsal görüşe katkıda bulunarak olduran kişi, yarınsa yazarı, yol göstereni, yöneticisidir. Üyeleri o kadar önemsiyoruz ki, bir dergiyi seçkin ve özel yapanın yazarlarından daha çok izleyici profilinin ölçütleri olduğunu düşünüyoruz. Gelişkin bir izleyici kitlesi dergiyi de zorlayacak, yazar da o izleyiciye ayak uydurmaya çalışacak, varsa eksiği kendini geliştirecektir diye umuyoruz. Peki üye nasıl olunur? -Daha fazlası için bakınız YETKİLİ YAZAR NEDİR? Yetkili Yazarlar deneylerle tanıdığımız, önce insanlığına, dergiye sempatisine, sonra yeteneklerine ve dünya görüşüne güvendiğimiz, her dönem için seçilen türlü roller alarak yönetimi de olduran, derginin yaşaması için katkıda bulunan insanlardır. Derginin vitrinini, görünen profilini onların imece ve koordineli çalışmaları oldurur. -Daha fazlası için bakınız1029
- Dost selamlarSANAT ve HAYAT içinde16 Aralık 2023Dost kar yağdırmaz umduğumuz dağlara döndürür benliğimizi yemyeşil bahçelere bağlara00
- Aşk nedir ne değildir?!SANAT ve HAYAT içinde12 Ekim 2023Aşktır bizim güzelliğimiz çiçek açan özelliğimiz Öyle bir güç vardır ki onda saçımız sakalımız ağarsa bile geri gelir gençliğimiz00
- Mesajlarınıza Hayat VerinSANAT ve HAYAT içinde·20 Ocak 2017Yazılarınıza tonlarca güzel resimler ekleyerek ziyaretçilerinizin dikkatini çekin. Bir resim 1000 kelimeye bedeldir, bu yüzden forumunuzda resim kullanmaktan çekinmeyin. Mesajlarınıza fotoğraflar eklemek çok kolay. İstediğiniz herhangi bir resmi eklemek için kamera simgesini tıklamanız yeterlidir.005
- MASALSANAT ve HAYAT içinde16 Şubat 2018Güzel bir öneri? Geliştirmeli ve bir projeye döndürmeli?00
- KATILIMA AÇIK YAŞAR KEMAL DOSYASISANAT ve HAYAT içinde3 Mart 2018Ölümünün Üçüncü Yılında Yaşar Kemal Anısına 14 Ekim 1982 tarihinde Uluslararası Cino Del Duca ödül töreninde “İnsanın gücüne inanıyorum, sözün gücüne de bundan dolayı inanıyorum. Edebiyatımı bu gücün üstüne kurmaya çalıştım. Söz insanın kendisidir. İsterdim ki benim de yaptığım edebiyat bir sevinç, insanlığa bir aydınlık türküsü olsun. En acıda, işkencede bile ben insanın yaşama sonsuz bağlılığını, minnettarlığını gördüm. Söz adamı olmamdan mutluluk duydum.” diyen Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal'i yitireli iki yıl oldu. O, yaşamı boyunca eserlerinde Türkçeyi büyük ustalıkla kullandı, pek çok ödül aldı, Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterildi. Gerçi ödülü ona vermediler ama o, okurlarının gönlüne taht kurarak en büyük ödülünü aldı. Biz de ölüm yıldönümünde Yaşar Kemal'i yaşamından kesitler ve dostlarının anlatılarıyla anmak istedik. Halk kızı ve halk oğlu Ahmet Altan Anlatıyor: Ben ergenliğe yeni adım atmış, belki de gereğinden fazla kitap okuyan, edebiyat konuşmaya meraklı ve itiraf edeyim ki kendini dünyanın merkezi sanan kibirli bir oğlan çocuğuydum. Konuşmalarım, tavırlarım Yaşar Kemal’i sinirlendirirdi bazen. Yaşar Kemal’le bir oyun oynamamış, böyle bir hatıraya sahip olmayan, o mahalledeki tek çocuk bendim sanırım. Kimi zaman ukalalıklarımla onu çok kızdırdığımda, o kocaman sesiyle küfür eder, “Kerime, halk kızı olduğu için gerçek insandır, sen ona benzememişsin” derdi. Annem gülerdi, “Sen o ite aldırma Yaşar” derdi. Annem Yaşar Kemal’i çok severdi, kardeşiymiş gibi davranırdı, sanırım öyle de hissederdi. Ben onların “halk kızı ve halk oğlu” olmalarıyla usulca dalga geçer ve Yaşar Kemal’i daha fazla kızdırırdım. Bizi hiç ayrı saymadılar Romanlarının ülkesi Çukurova'da, Van muhaciri ailesiyle roman gibi bir çocukluk geçiren Yaşar Kemal, ailesiyle köylüler arasındaki ilişkiyi yıllar sonra “Doğduğum bu Türkmen köyünde bizi Kürt diye hiç ayrı saymıyorlardı. Biz de kendimizi onlardan hiç ayırmıyorduk. Bütün köylülerle akraba gibiydik" diye anlatır... (devamı için )00
- Bilim ve İdeolojiSANAT ve HAYAT içinde31 Ocak 2021Bu karşılaştırmadan sonra üzerinde tartışılabilinecek bir şey kalmadı sanki. Taraf değilseniz "ideoloji" kaybetmiş görünüyor. Peki bu böyleyse ideolojilerin nasıl oluyor da onca taraftarı olabiliyor?0
- "Ecevit Mavisi"SANAT ve HAYAT içinde25 Kasım 2020Onu tanımamız çok da iyi olmadı, gördüğümüz her siyasetçi de onun özelliklerini arar ve zor beğenir olduk. Talih mi, talihsizlik mi bilmem... Bu halle evde kalırız biz...😊0
- 'HAYAT'ta Her Hal Var...SANAT ve HAYAT içinde·16 Şubat 2018maviADA'nın HAYAT kategorisinde , sosyal hayattan ülke ve dünya siyasetine, tarihten bilimsel gelişmelere, güncel haberlere kadar... GÜNCEL yaşamın her kesiti konu ediliyor,yorumlanıyor. (HAYAT sayfaları için)005
- günaydın ezgileri / Her sabaha bir demetSANAT ve HAYAT içinde·7 Mart 2018Türk ve Dünya edebiyatından seçilen "GÜNAYDIN EZGİLERİ" giderek çoğalıyor. (hepsini görmek için)006
- SEVGİLİLER GÜNÜSANAT ve HAYAT içinde·12 Şubat 2020Sevgililer gününüz kutlu olsun, İki gün sonra , biliyoruz elbet... Ama testi kırılmadan yetişelim dedik. Hem o heyecan ve coşkuda kim bakar yazıya mazıya, hem de ola ki unutursunuz yazın bir kenara diye... Bu işin hediyesi var, planlaması var. Çok takmamalı, sermayenin işin romantik yanını bırakıp kökten paraya vurmasına. Onun ve büyük AŞKının önünde saygıyla durmalı, sayelerinde coşkumuz artıyor. Ne yani sermaye; o ışıl ışıl mağazalar, AVMler, koca fabrikalar aç mı kalsın? Hem niyetin önemli, hesabını zaten bileceksin, seni seven de bilmeni ister; aklında olsun, Mart ayı vergi ayı, bilirsin devlet de seni sever... Şanslı adamsın, seni sevmeyen yok ki! DOSYA herkese açık ... *Yer alan yazıları resme tıklayarak görebilirsiniz.0020
- Sevgililer GünüSANAT ve HAYAT içinde·12 Şubat 2020Sevgililer Günü Hakkında Ne Düşünüyoruz? Bazılarına göre sermayenin kullandığı, kullanmaya da müsait bir gün... Bazılarına göre de erkekler için zulüm, kadınlar için cennet... Kimilerine göre de "o ne demek?" Yerinde... AŞKın öyle bir özene,yıllık bakıma ihtiyacı var, diyen de var. Siz ne düşünüyorsunuz?0021

Hayat ve Sanat
DERGİSİ
Emek veren herkesin ADAsı
bottom of page

















